• para konusunda küçük ve etkili kavramı olmadığı için bilemediğim yöntemler. ama büyük ve kesinlikle etkili yöntemler var sigara ve içkiyi bırakmak buyrun yapın yapabiliyorsanız.
  • ispark'tan kaçmak için uzağa park etmek denmiş, arkadaşlar buna hiç gerek yok, ispark özel bir kurum, park ediyorsunuz ve para ödemiyorsunuz, bu kadar basit, bunu sizden zorla alacak resmî bir dayanağı yok, plakada borç gözüktüğü için aracınızı satarken sorun da çıkmaz, rahat olun, sadece dallama arabanızı çizmesin diye, para çekip dönüşte ödeyeceğim deyin, sonra da basın gidin.
  • starbucks dan bir venti ( büyük boy) kahve alın, fazladan bir boş bardak isteyin, starbucks çalışanları bunu vermek zorundadır, eğitimlerinde var bu. büyük boy kahveyi ikiye bölün, 2 adet küçük boy kahve elde edin, alın size yüzde 40 tasarruf.

    bunu yaparken utananlar var, be arkadaşım ne var bunda, elin gavuru sizi küçük kahveyi pahalı satıp kazıklarken bir şey olmuyor da, bunu yapmak mı utanç verici. hiç çekinmeden yapın.

    anlayamayanlar için edit: bir büyük boy filtre kahve 6tldir. 1 küçük boy kahve 5 tldir. 2 küçük alsanız 10 tl yapacak, siz 6 tl ile aynı kahveyi alıyorsunuz. bu dediğim taktik neredeyse bütün yiyip içme bazlı franchising firmaları için geçerlidir. aynısını patates kızartması için, kızarmış tavuk için, soğan halkası için, kola için uygulayabilirsiniz.

    edit 2: bu tasarrufu dünyanın her yerinde yapabilirsiniz, onlarca ülkenin starbucksında denedim hepsinde yapabildim. kesin bilgi, çalışıyor*
  • evden çıkarken küçük bir çanta içine dışarıda ihtiyaç duyulan fakat fiyatı yüksek peçete, su, termos içerisinde kahve*, atıştırmalık kuru yemiş, 50 gr tekel 2005 tütünü vs. ürünleri eklemek.
  • ev sigara + evde bira üretimi
  • çoğu midemdeki sorunlar yüzünden kahveyi bırakıp, dışarıdan yemeyi azaltmamla geliştirdiğim tasarruf yöntemleridir.

    -kahveyi bırakmak ayda 300 tl gibi bir rakam tasarruf etmemi sağlıyor.

    -pastanelerde kullanılan malzemeler sanayi tipi oluyor. örneğin: alba marka yağ, ovalex adlı kıvam artırıcı yine sanayi tipi unlar kullanılıyor. bir kase supangleye, profitorele, kazandibine 10 tl vermektense kendim yapıyorum. koca tepsi kazandibi 5 tl gibi bir rakama mal oluyor. (hem de en iyi sütü, unu kullanıyorum). yaş pastayı (üşenmezsem) kendim yapıyorum.

    - aracıdan değil, direkt üreticiden almaya çalışıyorum. örneğin, ankara ulus'ta çantacılar çarşısı var. kızılay'da 80 tl'ye satılan çantayı atölyeden 30-40 tlye alıyorum.

    - kıyafet alırken modaya uygun parçalar değil de klasik parçaları tercih ediyorum. böylece modası geçti diye yeni kıyafet almam gerekmiyor. mesela, bu sene moda olan paçası saçaklı kot ya da gül işlemeli mavi-beyaz cizgili gömlek seneye demode olacak ama bedenime yakısan klasik kesim jean üstü normal mavi-beyaz çizgili gömleği her sezon giyerim.

    - ayak sağlığı çok önemli. ucuz ayakkabı almam, ucuz topuklu hiç almam. o kadar para verdiğim ayakkabıyı sırf topuğu çizildi diye kenara koymaya gönlüm el vermediğinden toplu taşıma kulanacaksam babet ya da spor ayakkabı giyip ofiste ayakkabımı degiştiriyorum. (hem otobüse yetisırken rahat koşuluyor :) )
  • bazıları yazılmış olsa da ben de kendi yöntemlerimizi paylaşmak istedim. israfın her türlüsünden kaçınmak gerektiğine inananlardanım.

    @summerssecret'ın da önerdiği gibi yandaş marketler yerine (bkz: migros) ya da (bkz: carrefour)'dan alışveriş yapıyoruz. birçok kişinin düşündüğü gibi kesinlikle pahalı değil, kampanyalarla baya baya ucuza bile gelebiliyor alışveriş.

    ilk ürün migros elma sirkesi. ben bu sirkeyi çamaşır yumuşatıcı olarak kullanıyorum. gülmeyin, ne kadar az kimyasal kullanırsak o kadar iyi. ilk denememde çok korktuk pis pis sirke kokacağız diye ama hiç de korktuğumuz gibi olmadı. bir kahve fincanı kadar sirkeyi yumuşatıcı gözüne koyun ve deterjanın etkisinden kurtulmuş çamaşırlarınızla mutlu mesut yaşayın. tabi ki yumuş yumuş olmasını da beklemeyin. 750 ml sirke 1,5 lira ve en az 10 yıkama kadar dayanıyor.

    migros süt litresi 2 lira, üstelik (bkz: sek) yapıyor, yani hem tasarruf sağlıyoruz hem de boykota devam ediyoruz.

    yine migros'ta satılan (bkz: abant su) mesela. bizim suyumuz kesinlikle bu. hem tadı bize uygun hem de fiyatı damacana sulardan daha ucuz.
    şöyle ki abant 5 litrelik fiyatı 1,70 lira, damacanalar 19 litre ve 7-9 lira arası hemen hemen. abant su'yun 20 litresi 6,80 liraya geliyor.

    carrefour'un da dönem dönem çok başarılı kampanyaları oluyor, marketten alışveriş sırasında verdikleri kitapçıkları vaktiniz varsa inceleyin derim. %50 indirimleri bile yakalayabiliyor insan.

    gıda alışverişi dışında belirtmek isterim ki, biz sigarayı bıraktık. yaklaşık 20 yıllık tiryakiler olarak hiç kolay olmadı ama oldu, başardık. darısı bırakmak isteyip de bırakamayan herkesin başına.

    içkiyi de minimuma indirgedik. ayda 3-5 diyelim. o da evde.
    bunun dışında dışarda yemek yemeyi de lahmacun, döner, sushi vb. evde yapılamayacak yemekler dışında kestik.

    abur-cubur, ambalajlı gıdaların hepsini kestik. bunu, içindekiler kısmını okuduktan sonra yapmaya karar verdik. onun yerine evde sağlığa daha az zararlı kurabiye, çerez vb. şeyler yapmaya gayret ediyoruz.

    kıyafet meselesi ise en kolayı oldu. birçok yazarın da dediği gibi ihtiyaç haricinde neredeyse hiç bir şey almıyoruz denebilir. insanın nefsini yenmesi hiç kolay olmuyor elbette, arada kaçaklar olmuyor mu tabi ki oluyor ama kararlı olmak ve direnmek kesinlikle işe yarıyor.

    evdeki ampullerin hepsini led ampullerle değiştirdik. kesinlikle tavsiye ediyorum.

    ekonomik düzen bu derece bozuk olmasa da ekonomi yapmak insana kendini daha iyi hissettiriyor. keşke elimizden ihtiyacı olanlara yardım etmek de gelse.

    aklıma faydası olabilecek bişeyler geldikçe editlemeye çalışırım.
  • önceliklerini belirlemek. küçük şeylerle mutlu olmak. pirzola yerine tost mesela:-)
hesabın var mı? giriş yap