1554 entry daha
  • bu ara uyku konusunda ciddi sorunlar yaşıyorum. eğer sabah 4-5 gibi uyanırsam, uykum olsa da tekrar uykuya dalamıyorum. durum böyle olunca gün içinde çok zorlanıyorum. yine böyle bir günde taktım kulaklıkları, spotify'dan uyku kategorisine girip bir liste buldum. listenin adı sleep frequency. normalde böyle listeler hiç işime yaramaz ama bu kez öyle güzel bir uyku çektim ki, sırt üstü tabutta yatar gibi uyumuşum ve binbir türlü rüya görmüşüm. her şeyi gerçekten yaşadım sanki, ölmüşüm de dirilmişim gibi bir uyanış oldu.

    dedim ki "bu bence tek seferlik bir şeydir, bir daha işe yaramaz." ama yok, ertesi gün yine aynısı, öbür gün yine... gerçekten ben istediğim için mi oluyor yoksa bu seslerin böyle etkisi mi var, bilemiyorum ama tüm günleri böyle kurtardım diyebilirim.

    denemek isteyen olursa diye buraya bırakıyorum listeyi.
  • başımı yastığa koymak yeterli
  • yerimden kalkıp koltuğa geçmek. uyku niyeti taşımama bile gerek yok, kendiliğinden oluveriyor pıt diye. tabi bunun gerçekten uyumam gereken bir zaman olmaması tercih sebebi. böyle alakasız zamanlar daha makbul.*
  • ilber ortaylı ve celal şengör ile 15 dakika. yalnız aralarda teke teek teke töök diye jenerik girince hoplatıyor. onu bi ayarlayalım fatih'cim.
  • laptopun şarjını çıkartıyorum sonra fırtına yağmur sesi açıyorum 5dk içinde uykuya dalıyorum. eskiden saç kurutma makinesi sesiyle uyurdum bu daha da etkili geldi.
  • bu aralar rick and morty izleyerek dalıyorum, 2. bölüm ortalarında ben iptal.
  • thisworks'ün deep sleep yastık spreyi hayat kurtarır.
  • herhangi bir yere uznmak yetiyor. ekstra yönteme gerek olmuyor.
  • ben tam bir gamsızım. kafasını yastığa koyduğu an uyuyan bir tipim. uykuya aşığım.

    nadiren uykuya dalamadığım olur. o zamanlarda kendime "mantarı düşün" derim.

    peki nereden çıktı bu mantarı düşünmek?

    bir gün oğlumla dünyanın en büyük canlısı ne diye merak etmiştik. o zaman, dünyanın en büyük canlısının bir mantar olduğunu öğrendim. bu mantar 1600 tane futbol sahasının büyüklüğünde. aslında mantarın büyük olan kısmı kökleri. yani kendisi çok büyük değil ama yerin altına uzanan kökler binlerce metrekare alanı işgal etmiş.

    bu mantar bölgede başka bitkilerin yetişmesine engel oluyormuş ve ormanları olumsuz etkiliyormuş. bilim adamları onu zararsız şekilde yok edebilmenin bir yolunu bulamamışlar.

    bu bilgiyi öğrendiğim günden beri uykuya dalamadığım her seferinde kendime "mantarı düşün" derim. mantarı düşünmek benim için meditasyon gibi bir şey.

    toprağın üstünde minik bir mantar hayal ederim daha sonra mantarın şapkasını şapkanın iç kısmındaki yerleri ve sapını düşünürüm. hiç acele etmeden yavaş yavaş mantarın üzerinde gezinir kapalı gözlerim. en sonunda mantarın büyüleyici köklerine gelirim. o kökleri takip etmek yolculuk etmek gibidir. yerin altında kusursuz damarlar gibi gelişmiş incecik kökleri takip ederek ilerlerim ilerlerim ve ilerlerim.

    sonrası yok, çünkü uyudum bile.

    iyi ki varsın koca mantar. seni seviyorum.
hesabın var mı? giriş yap