sözlükçülerin zaafları *
-
sözlükçülerin en hassas, bir başka tabirle zayıf, oldukları noktalarıdır. bunun keşfedilmesi takdirde istenilen herşey yaptırılabilir sözlükçüye, ki bunun fiziksel ve ruhsal hasara kadar yolu vardır. o yüzden bilinçli tüketiniz.
-
(bkz: kriptonit)
-
yan balkondaki çocuk. yaklaşık üç yaşlarında ve tam ısırımlık. "abba" diye balkonda dolaşması, balkona çıktığımda gülerek attığı hınzır bakışlar ve utanıp saklanması ayrı bi olay. mıncıklanası.
-
-
ıcimi buharlastiran* her sey.
-
(bkz: ütü)
-
erkeklerde zekaya zaafim var, hayatta ise iyi kitaplara ve iyi cikolataya.
-
cacık. yağsız yoğurdu al, sakın sulandırma ağır konuşurum, içine salatalığı rendele. şöyle bir alt üst et, üstüne taze nane ve dereotu doğra. bir iki diş sarımsak ez, onu da içine kat ve karıştır. sonra üstüne biraz zeytinyağı gezdir, bir tatlı kaşığı da sirke koy. sonra onu bana getir ve akabinde beni unut, dünyadan kopmuş olabilirim.
-
10'da 9'u için:
(bkz: karı kız) -
iyilik. en büyük zaafım dünya barışına ve herkesin eşit şartlarda, mutluluk içinde yaşadığı bir dünyaya karşı duyduğum hasretim. zaten bugüne kadar başıma ne geldiyse, insanlara yardım etmek için, vermek, daha çok vermek için kendimi paralamaktan geldi. ama ne yapayım işte, en büyük zaafım da şu kocaman, çılgın iyi kalbim.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap