• ısparta ili sütçüler ilçesi sınırları içerisindedir.bitki örtüsü, yaban hayatı çeşitliliği ve arkeolojik kaynakları ile eşsiz manzara güzelliğine sahip yöre tabiat parkı olarak turizim bakanlığınca koruma altına alınmıştır. tabiat parkının başlıca bitki türleri olarak ağaçlardan;kızılçam, kızılağaç, saçlı meşe, çınar, ardıç, ceviz, keçiboynuzu, zeytin ağaçcıklardan; pırnalmeşesi, akça kesme, sandal, defne, tesbih, sakız, alıç, zakkum çalılardan; mersin, karaçalı, katırtırnağı, yabangülü otsulardan;laden, sarmaşık ve eğreltiler bulunmaktadır. yaban hayatı sakinlerinden ise domuz, yabankeçisi, tilki, porsuk, su samuru, tavşan, sincap, kartal, kızılakbaba, doğan, güvercin, üveyik ve kekliğe rastlanmaktadır. kovada gölü'nden daha güneye, antalya yönüne doğru torosların vadilerinden inmeye başladığınızda karşınıza inanılmaz güzellikte yazılı kanyon seriliyor. tahmin edileceği gibi, kanyon duvarlarında antik dönemlere ait çeşitli yazıtlar bulunuyor. ne yazık ki, bunların önemli bir bölümü cahil defineciler tarafından tahrip edilmiştir.yazılı kanyon'a girdiğiniz anda büyülenecek, ve belki birkaç saniye donup kalacaksınızdır! zakkum ağaçları tahta masalar,ve iltişamı ile göksu ırmağı'na dökülen sular... tahta köprüler... ayaklarınızı buz gibi suya sokma keyfi. çevredeki alabalıkçılardan taptaze alabalık yeme fırsatı. daha sonra tahta köprülerden geçerek ünlü kral yolu'na varılır. burada bir tapınak, ve tapınağın sağ ve solunda da yazıtlar var. yazılı kanyon, doğasıyla olduğu kadar tarihi kalıntılarıyla da sizi etkileyecektir.
  • isparta'nın sütçüler ilçesi, çandır mevkiinde bulunan "yazılı kanyon" un suları göksu ırmağının kaynağıdır. helenistik dönemde kurulduğu bilinen adada'dan (sütçüler) alanya'ya kadar uzanan tarihi kral yolunun geçtiği kanyon üzerinde bir tapınak ve çeşitli yazıtlar bulunmaktadır.
    kanyon ve bölgesi; orm. yük. müh. ahmet kuşçu'nun, bölgede yap-işlet-devret modeli elektrik santrali kurmak isteyen rantçılara karşı verdiği büyük mücadelesi sonucunda, 1989 yılında tabiat parkı ilan edilmiştir.
  • kanyon girişinde, düz yoldan gitmek için derenin içinden geçmeye çalışınca, derenin ciddi derin olduğu anlaşılır. ıslanmamak için derenin sol yanındaki taşlık yol takip edilmelidir.
  • kanyona gitmek icin yoldan iceri girer girmez bir alabalik ciftligi gorulur, bu tesiste kirk uc adet havuz vardir. saymaya luzum yok havuzlarin ustunde numaralari var. kanyona girdikten sonra duvarda en az iki bin yillik 'hür insan üzerine' yazılmış bir siir görülür, siirin tam karsisinda da turkce cevirisi var, sair ise epiktetos.

    bu siir, kanyona girdikten yaklasik uc yuz metre sonra ziyaretcinin karsisina cikacaktir, suyun dunyaya ciktigi yeri gormek icinse yaklasik bin bes yuz metre yurumek gerekir, yururken asiri uzun cam agaclari dikkatten kacmaz. kanyon icinde balik tutmak, cadir kurup gece konaklamak kesinlikle yasak jandarma kovaliyor, oradan biliyorum.
  • ülkemizin gizli kalmış truzim değerlerinden bir tanesi.
  • antalya çevresinde şimdiye dek gördüğüm en fazla su içeren kanyon. gayet bol ve eğlenceli suyu var. üstelik temiz de. tabi hes ve mermer ocağı katliamlarından kurtulabildiği sürece böyle kalacak.
    kanyona ismini veren hür adam şiirinin olduğu kayayı yazının arkasında hazine olabileceği düşüncesi ile patlatan insan oğlu insanı ben sahip olduğu tüm hücreleri ile birlikte patlatmak istiyorum.
    ne zaman patlatıldığını bilmiyorum, muhtemelen son 50 yıl içerisinde patlatılmıştır. koskoca yazı 1900 yıl boyunca sağlam kalsın, önünden gelip geçen binlerce insan bozmasın, iki ne çocuğu olduğu belli olmayan yaşam formu gelsin arkasında hazine var diye o yazıyı patlatsın! o yazıyı koruyamayanlar da kallavi suçlu fakat asıl sorun patlatan yaşam formlarında. koskoca kaya kütlesi bunun neresine sokacaklar hazineyi? sana kim akıl verdi? hangi gri hücre parçacığıyla hareket ettin? çok merak ediyorum. umarım hayatta değildir. bir şekilde karşılaşırsak bunu yapanı ibret olsun diye yazının ortasındaki boş kısma yerleştiririm. zaten insan olarak değeri yok, protein artığı olarak ibret olur hiç olmazsa.
    kanyonu bir ara başından sonuna kadar geçmek gerekli. o kadar sinirlendim o kadar sinirlendim ki bunu unuttum.
  • kesinlikle isparta-antalya yolu üzerinden ayrılan yol takip edilerek gidilmesi gereken yer. zira eğirdir-sütçüler üzerinden gitmeye kalkışırsanız yol sizi bayağı hırpalayacaktır. civardaki maden ocakları, ziyaretçilerin bıraktığı pet şişe ve poşet artıkları tabii güzelliklerini gölgelemeye başlamış, gitmediyseniz gidip görmek için acele edin derim. araba ile milli park girişine kadar geldiyseniz kanyon boyunca yürümek 2 yaşındaki bebeleri bile yormayan bir aktivite (bizim bebeler yorulmadan keyifle yürüdü ordan biliyorum) macera arayanlar için sütçüler üzerinden suyun akışını takip eden rota daha keyifli olacaktır. (biz bebelerin ergenliğe adım atmasını bekleyeceğiz sanırım)
  • gittim ve döndüm. şunu diyim, o kadar harikulade bir tabiatı olan bir yöreyi cahillikte sınır tanımayan insanımız gerek suyuna gerek milli park çevresine bıraktığı çöplerle ve ayrıca civar dağlarda özensizce ve rant güdümlü olduğu çok açık olan mermer faaliyetleriyle feci bir biçimde kirletmiş ve kirletmeye de devam ediyor. üstelik yakın zamanlarda çevre ormanlarda çıkan yangınların da yine kasıtlı çıkarıldığı söylentiler arasında.

    orada dereden akan suyu içtim, o kadar temiz, o kadar berrak... balıklar yöredeki insanların dediklerine göre aşırı avlanmalar ile azalmış durumdaymış.*epiktetos un şiirini gördüm, insanların yerleşiminden uzak saklı kalan ufak taşlı sahiller gördüm, su-dağ-taşlık-orman dan ve içlerinde barındırdığı sayısız hayvandan oluşan o müthiş doğayı gördüm. ama rehbersiz falan gittim için tapınağı tahta köprüleri ve taşlık yolları geçmeme rağmen bulamadım ki buna epeyce üzüldüm doğrusu. yine de çok güzeldi ve mutlaka yolunuz düşerse gidilip görülmesi elzem olan yerlerden birisi.

    edit: tapınaktan bahsedilen epiktetos'un şiirinin olduğu yerdeki sunak benzeri yerden başka mı değil mi? şimdi kafam karıştı.
  • epiktetus tarafından yazıldığı iddia edilen duvar yazısının olduğu yer. ancak epiktetus'un böyle birşey yazacağını aklım almıyor. o son kısımda epiktetus'a düzülen övgüler epiktetus'un bütün felsefesine ters. bence epiktetus'tan ziyade bir seveni tarafından sonradan yazılmış olması çok olası. epiktetus'un doğduğu yer olan hierapolis'e yakın olması ve epictetus bilindikten sonra yazılmış olması bu savımı destekliyor. çünkü epiktetus hierapolis'ten ayrıldıktan sonra tanınıyor. memleketi civarında ondan gurur duyan birisi tarafından yazılmış bence.
  • şiiri patlatan hazine bulmak amacıyla patlatmıştır eskiden bu kanyon daha güzeldi şimdi su seviyesi azalmış ze pislenmiş kaynak ancak şu haliyle bile mükemmel bir yer allah o mermer ocaklarının da belasını versin çinli şerefsizler topladı tabi devlet büyüklerdi sağolsun onları gayet iyi desteklediler neyse mutlaka gidip görülmesi gereken biryer kanyonu baştan aşağı gezdikten sonra yeni asfaltlı çandır yolunu geri dönün arkadaki baysallar restorantta birde alabalık ziyafeti çekin ve güzel gününüz bitsin (tüyo: dönüşte en yakın yerleşim sütçülere gitmek için müezzinler sütçüler yolunu kullanın 10 km tasarruf edersiniz) ha birde çandır baraj gölünden yeni köprü yapılıyor hayırlısı en geç 1 aya açılacak diyorlar antalya havalimanı 100 km ye düşecek bu yolla
hesabın var mı? giriş yap