• çoğunluğunuzun bildiği üzere matbaa, avrupa'da kullanılmaya başlandığı tarihten yaklaşık 200 yıl sonra osmanlı devleti' nde yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. aslına bakarsanız daha öncesinde, ülkeye getirilmesine rağmen hiç baskı yapma şansını bulamamıştır. buna bir sürü neden sayabilirsiniz, ama esas neden ise hattatların işsiz kalmamaları olduğu varsayılır.

    ve bu olay belki de, osmanlının yıkılış sebebidir. çünkü avrupa bu sayede bilim, teknik ve sanat çok hızlı bir şekilde yaygınlaştırıken, osmanlı devleti bu konularda çok gerilerde kalmıştır.

    şimdi benzer bir durum yazılım konusunda ülkemizde görüldüğü kanaatindeyim. amerika ve avrupa neredeyse tüm gelecek planlarını yazılım ve teknoloji üzerine kurarken, ülkemizde ufak tefek girişimler hariç herhangi birşey yapılmamasının cezasını gelecekte çok pahalı ödeyebiliriz. bundan yaklaşık on yıl önce dünyanın en büyük 10 şirketi petrol şirketleri ve bankalar iken, bugün yerlerini bilgi teknolojileri şirketleri almıştır. gelecekte muhtemelen bu makas daha da açılacaktır.

    bu konuda bir kaç tane örnek vermek istiyorum. cryptocurreny alanında, isviçre de bir vadi kuruldu, silicon vadisi benzeri, kripto şirketlerini içinde barındıran bir vadi. muhtemelen gelecekte cryptocurrency nin yaygınlaşması ile bankaları ile ünlü isviçre, bu konuda da dünyada öncü olmayı hedefliyor. crypto-valley

    ülkemizde hala yerli araba yapalım konusu tartışılırken, bir çok ünlü otomobil markası, volkswagen, mercedes, bmw vb., yatırımlarını sürücüsüz araba teknolojisine kaydırmış durumdalar. techworld. bana göre yerli araba yapmak yerine bu teknoloji de öncü olmanın yollarını araştırmak gerekir. çünkü çağımızda mesele product yapmak değil, mesele framework yapmak. bilgisayar örneği gibi varsayabilirsiniz, bilgisayar parçalarını birleştirip, casper, exper olmak değil, mesele işlemci üretip intel olmak.

    hepimiz çok bildiği israil. şu anda yaklaşık 4300 startup faaliyet gösteriyor. metrekareye düşen startup sayısında silicon vadisinden sonra şu anda ikinci durumdalar. nypost

    evet tarihten ders çıkarıp matbaa da düştüğümüz hataya tekrar düşmeden, doğru yolu biran önce bulmalıyız. dünya çok hızlı değişiyor, biran önce inşaat inşaat inşaat demekten vazgeçmeli ve yazılım yazılım yazılım demeliyiz. yoksa gelecekte bedelini çok daha ağır ödeyebiliriz.

    ek olarak özgür demirtaş hocanın reçetesine de şuraya koyalım.

    --- spoiler ---

    yazılım türkiye'nin en öncü yatırım yapması gereken alan. çünkü ilk yatırım maliyeti düşük. ağır yatırımlar yerine bu alternatif seçilmeli.

    --- spoiler ---

    yazılım yazılım yazılım

    edit: imla
  • yazılım geliştirmek bizim kurtarıcımız olan bir konu. yukarıda biri ilk yatırım maliyeti düşük demiş. doğru ama eksik. hem ilk yatırım maliyeti düşük hemde ilk yatırım ulaşılabilir. kodlamaya başlamak için eli yüzü düzgün bir bilgisayar ve internet bağlantısı yeterli. bunlar diğer iş fikirlerine göre ilk yatırımı çoğunlukla daha kolay.
    bizim en önemli sıkıntımız ingilizce. yazılım geliştirme yada tasarım, ürün geliştirme sektörlerinde at başı olmuş yazılımların hem arayüzünü hemde yardım dosyaları ingilizce ve ülkemizin son 16 yıllık eğtim plansızlığı içinde insanlarımıza ingilizce öğretemedik. eğitimde 16 yıl kaybetmek demek 2 nesil demektir ve insanlara ingilizce eğitimi vermek bu saatten sonra neredeyse imkansız. bu nedenle 80 milyona ingilizce öğretmeye çalışmak yerine sektöründe öncü en fazla 50-60 yazılımın türkçe sürümünü ilgili firmasına çıkartırmak daha mantıklı. kullanılacak yazılımların türkçe olması konusunda çaba sarf edilmeli. bir kısmının arayüzü kısmen türkçe olsa da yardım dosyaları hala ingilizce. autocad, rad studio, ms visulal studio, java netbeans, android studio, matlab, libreoffice, popüler birkaç linux ( ubuntu, mint, fedora), solidworks, 3dmax, blender ilk aklıma gelen yazılımlar. yazılım işinde diplomadan çok yaptığın işler önemlidir. devlet diploma verme amacı yerine öğretme amacı güderek youtube de her yazılım için ayrı bir kanal açıp bilale anlatır gibi yazılımları anlatmalı. sertifika vermese de olur. mesela c# geliştiricisi arayan işveren sertifikaya değil daha önce yaptığın, sana referans olacak işlere bakar.
    yazılımda neler yapılabilir konusunu merak edenler hindistan örneğini inceleyebilir. türkiye de otomotiv endüstrisi ne ise hindistanda da yazılım sektörü aynı şey. ineğe tapıyorlar diye dalga geçtiğimiz kişiler yazılım geliştirme sektöründe avrupa ve abd de her köşe başını tuttular.
  • yazılım üretirken ilk aşama ihtiyaç analizidir. yani her yazılım ihtiyaçtan doğar. üretmeyen, yiyip, içip yatan adam bir şeye ihtiyaç duymayacağından bir yazılım da üretemez.

    yazılımdan para kazanan biri olarak söylüyorum: yazılım ancak sanayisi gelişmiş yerlerde gelişebilir. sanayinin gelişmesi ise ya tarıma ya da madenlere bağlıdır.

    en büyük yazılım şirketlerinin amerika'dan çıkması tesadüf değil. amerika tarım ve sanayi'de en büyük olduğundan yazılımda da en büyüktür.

    yani özetle yazılım sektörünün büyüklüğü ile mısır ekilen tarlaların metrekaresi arasında korelasyon var. ama gece geç saat olduğundan daha derin yazamayacağım ama siz düşünün derim.
  • öncelikle devletin başına, yazılımdan bahsettiğinde bön bön bakmayacak tiplerin geçmesi lazım.
  • türkiye'deki sosyal adaletsizliğin ve sınıf kavgasının yegane çözümü yazılım geliştirmektir. arada okullu, alaylı muhabbeti yapan dangalaklar çıkacaktır hiç birine kulak asmayın onların tek derdi istemeden de olsa ülkedeki çarpık düzenin devam etmesidir.

    yazılımcı olmak o kadar ulvi bir durumdur ki, aklı başında şirketler(türkiye'de çok fazla yoktur), yöneticiler ne okuduğunuza değil, ne yaptığınıza ve ne yapabileceğinize bakarlar. yani kazanan bilginiz ve zekanız olur.

    hemen başlayın...

    (bkz: kod yazmaya başlayacaklara tavsiyeler)
    (bkz: #73591307)
    (bkz: yeni başlayanlar için javascript öğrenme klavuzu)
  • birine geç kalan diğerine de geç kaldı. matbaaya geç kalışımızı hattatların işsizlik korkusuna attık da bu yazılım işine neden geç kaldık? hatırladım, bilgisayar teknolojilerinin öne çıktığı 80’ li yıllarda biz biraz meşguldük. devrim falan derken darbe gelmişti.
  • birkac noktayi elestirip gelistirmek istiyorum:

    1) crypto-currency tahminen dogru bir ornek degil. burda beyin gucunun urettigi cok elle tutulur bir sey yok. hardware satin alip belli bir doneme damga vuran bitcoin gibi gelecegi tamamen belirsiz bir seye yatirim, daha cok buyuk risk almayi seven yatirimcilarin isi.
    ayrica, bu iskandinav ulkererinde ikilimi soguk ve elektrik ucuz diye, pek cok amerikan sirket oraya cok isi ureten cihazlari yatirim olarak satin aliyor. yani pek konuyla alakali bir ornek gibi gelmedi bana. ornegin google, hamina, finlandiya. bu konuda turkiye'de, bilmiyorum dogu anadolu mesela. ama elektrigi kendimiz uretmiyoruz, yani biraz zor gibi.

    2) turkiye amerikan start-up'lar ile yarisacak bir durumda degil malesef. bu iste cok fazla tanidik, consulting yapan adamlarin rolu var. ve en onemlisi, risk alip bu risklere yatirim yapacak adamlar lazim. en basit ornek, silikon vadiisinde, elini sallasan bu isin ehli, tandigi cevresi olan, pr yapmayi bilen adama rastlarsin. guvenini kazanirsan, bu ise girecek yatirimcinida bulursun. bu start-up'lar icin kritik bir olay. simdi ne kadar muhtesem fikrin olursa olsun, tam zamaninda reklamini, yatirimcini bulamassan, amerika'da kopyasini 1-2 ayda yapip milyar dolarlik sirket oluveriyorlar. ayni dertten avrupa'da cok cekiyor. ayriyetten tabii amerikanlarin da zaten en cok yeni fikirle ortaya cikan ulke oldugunu tartismaya bile gerek yok. yani burda sikinti biraz buyuk.

    not: eger acayip super bir fikriniz varsa bu yazdiklarim tamamen gecersiz. ama projelerin cok buyuk bir kismi, aman allahim bu nasil bir yaraticilik diye ceyran etmiyor.

    peki turkiye nasil burayi yakalayabilir? dusunceme gore, once amele isten baslayarak. fikrim soyle:

    turkiye'de ucuz is gucu, yazilim ogrenmek icin cok elverisli cok genc bir nufus var. en basta hindistan'in yaptigini daha kaliteli bicimde yaparsak, zaten bu yazilim sektoru canlanir. bu nedir? bu su, ucuza avrupa ve amerika'ya yazilim yapmak, (bkz: offshore devleopment).

    diyebilirsiniz ki, burda katma deger nerde diye. kismen katiliyorum. ama sektore bir yerden giris icin en garantili adimdir. suan alman, avusturya, ingiliz sirketler, hindistan'da guvenilir, sormululuk alan sirketlerin azligindan dolayi, romanya ve bulgaristan'a bu projeleri veriyorlar. bizzat biliyorum, verdikleri ucret almanya'dan az ama bulgaristan/romanya sartlari icin gayet iyi miktarlar. yani alan da veren de mutlu. e bunu turkiye pekala yapabilir. hemde cok daha iyisini yaparak, bu sektoru (bkz: offshore development), tamamen domine edebilir. bu yazilim sektorunun temel ekonomoisini gayet iyi kalkindirabilir. bundan sonra kendine ozgu buyuk projelere girmek cok daha kolay olacaktir. neden? cunku isi bilen adam sayisi artacak, eldeki sermaye artacak, dis yatirimcinin guveni artacak vs.
  • çin 6 yasindaki cocuklara kodlama egitimi veriyor. meali 10 yil sonra bir yazilim ordusu geliyor.
  • biz yazılımı nitelikli şekilde yapabilmek istiyorsak, 10 sene evvel farklı ülke devlet başkanları yazılım konuşuyorken, kodlama bu ülkelerin müfredatlarına giriyorken sessiz kalmamalıydık.

    peki.

    bir gün bir mütefferrika çıkar gelir, matbaayı getirirse, geç kalmış olsa da ona geç kaldın! yapma mı diyeceğiz? bence yapılan her yatırım desteklenmeli. geç kaldın, sen yapamazsın tarzı yaklaşımlardan kaçınılmalı.

    zararın neresinden dönersek, kârdır.
  • uzun zamandır böyle güzel başlıklar görmüyoruz.
    güzel bir tespit yapmışsın ancak burda bir devlet görevlisinin, bilişime bakış açısını görebilirsiniz.

    otomasyon, yazılım ve robotik sistemler üzerine yatırım yapan ülkeler, milli geliri yüksek ve belirli refah düzeyine ulaşmış ülkeler. bizim bu alanda yatırım yapıp, teknolojik atılımlar yapmamız gerek.
    maalesef ülkemiz bilim, teknoloji alanında hep geriden geliyor. inşaat ve beton yapmaktan başka birşey bilmiyoruz. bunu başarmak istiyorsak, eğitim sisteminin değişmesi ile başarabiliriz.
    temennim o ki; yarınlarımız güzel olsun..
hesabın var mı? giriş yap