• her seyin insanin elinde oldugu sehir hayatinda zahmet edilip kendisine bir kap su koyulmamis sokak hayvanidir. kedidir, kopektir, kustur, sincaptir, kirpidir... bocekler de ayni durumdadir. "arilar bizim gelecegimiz." cumlesini en az bir kere kurmus ya da benzerini aklindan gecirecek bilince sahip sevgili, gorgulu, cagdas insanlarimiz: arilar da susamaktadir!

    araba yikadiklari sudan asfalta dokulen ve sicakta hizla buharlasan suyu icmeye calisip asfalti yalayan kedileri gormezden gelmeye ne demeli?
  • kampanyalarla sorunlarına dikkat çekilmeye çalışılan hayvanlardır. geçen yıldan beri "kapınızın önüne bir kap su" temalı kampanyalar düzenleniyor ama yine de buna ilgisiz kalan, hatta konulan kapları alıp çöpe atanlar da maalesef çok.

    bir kap su koyabilmek, o kaba su doldurmak için gece el ayak çekilmesini bekleyenler var. çevredekilerin tepkisinden çekindiklerinden böyle yapıyorlar ve yaşananlar da ne yazık ki bu davranışlarında haklı olduklarını gösteriyor. en azından "besleme şu lanet hayvanları!.. o kabı da al ordan, sokağı kirletiyor!.." diye bas bas bağıran bir emekli amca insanda tat tuz bırakmıyor. onları böyle sinsi bir iş yapıyormuş durumuna düşüren o huysuz amca gibiler, sevgiden nasibini almamış teyzeler utansın!..
  • bu hayvanlar insan dediğimiz diğer hayvanlardan da çok çeker bu susuzluğun üstüne. ama farketmez ki kendisi şortla (tamam adana'da zor şortla birilerini görmek) gezerken o hayvan, kışın üzerindeki kürk ne ise yazın da onunla dolaşmakta. lütfen allah onu sıcaktan da korur saçmalıklarından bahsetmeyin. öyle dediğiniz bir köpek geçen yaz elimdeki 2 şişe suyu sonuna kadar içti. demek ki korumuyormuş. ha ne zaman koruyor olabilir. çok sevdiğiniz allahın kurduğu tabiat düzeninde, sağda solda dereler akar, ortalık altında serinlenecek ağaçlar varken koruyor olaibilir. ama siz her yeri petrol atıkları + çakıl (asfalt) ile kaplayıp, bütün ağaçları deftere çevirdiyseniz o hayvan suyu ve gölgeyi nereden bulsun?
    bir kap su da siz koyun balkonunuza, bahçenize.
  • insanın egemen olduğu şehir hayatına adapte olmakta zorlandığından nesli tükenme riskiyle karşı karşıya olan hayvandır
  • toplanıp rahatça yaşayabilecekleri barınaklara götürülmeleri gereken, şehir hayatında yeri olmayan hayvanlardır. hem hayvana yazık, hem bize. özellikle sokak köpekleri yüzünden yaşadığım ölümden dönme hadisesinden sonra bir kez daha anladım ki sokakta hayvanın işi yok. hayvanlar rahatça yaşayabilecekleri ortamlara götürülmelidir. hem kendi rahatları için, hem de kendi yaşam alanında rahatça yaşamaya çalışan insanların rahatı için.
  • mesela dondurma kaplarını atmayıp içine su koysak, sokağa bıraksak çok daha mutlu olacağını tahmin ettiğim hayvan.
  • insanoğlu gibi, yaz sıcağında susayınca "şöyle naneli buz gibi bi limonata olsa, aman canım nasılda kola çekti şimdi buzlu buzlu" deme lüksü olmayan, sadece bizim arabamızı yıkarken, toz kalkmasın diye yolları sularken, evimizin önünde halı yıkarken fütursuzca harcadığımız suyun bir parçasına ihtiyaç duyan ve genelde onu da bulamayan canlı türüdür.

    nasıl, çok zor ama bunu yapmak değil mi?
  • kendi mahallemle (ne kadar amele ne kadar varoş ne kadar kıro da olsalar) övünmemi sağlamış hayvandır. sabah 7 de işe doğru giderken yürümem gereken 1,5 km'lik yolda en az 3-4 tane içi su dolu kap, kuşlar için bırakılmış ekmek kırıntıları, sokak köpeklerine ellerinde poşetlerle bildiğin kemikli et veren yaşlı amcalar görüyorum. çok teşekkürler, iyi ki varsınız diyorum sokak köpişleri, kedişleri ve kuşişleri (tamam lan bu olmadı) adına.
  • turistik yerlerde daha çok batılı turistlerin yardımcı olduğu hayvanlardır.
  • istanbul'da moda, fenerbahçe, caddebostan, suadiye gibi görece sakin, huzurlu ve görece yeşil konut semtlerinde hayvan dostu insanların zevkle, şevkle su verdikleri hayvanlardır. ama başka başka semtlerde sefil ve susuz gezen hayvanlara dönüşürler malesef.
hesabın var mı? giriş yap