yedmek
-
-
yedemek ile aynı kökten ve daha sade sözcük. elinden/başından tutup götürmek, yanında taşımak. yalnız söylenişi yed derken tıkanır gibi olduğundan yedemek daha oturaklı. bir de yedem ve yedemin yedemekten devam edip türemiş.
yedmek ve yedemekin yetemeli ile bağıntısı? hiç emin olamıyorum.
"kapıyı açıp atı yederek içeri girdi; erik ağacına bağladı." yusuf atılgan - canistan
"kim kimi yediyor? ya da, yeder gibi?" bilge karasu - kılavuz (bks) -
aynı kelime ece ayhan ustanın "yoksulluğun harçlığından denkleştirilmiş duhuliyedir en iyisi" isimli dip yazısında da geçer. buraya ekleyeyim de tam olsun: "....çünkü şiir, bir yerde, gerçeğin de yedilmesidir; yani, ortaya konuşuyorum, şiir gerçeği yeder."
-
"yediyordu elif kağnısını" dizesi dışında hemen hemen hiç kullanılmamış bir garip kelime.
-
yazılı edebiyatta, elifin kağnısından başka bir de dede korkutun salur kazan hikayesinde eylem olarak kullanılır. biz şimdi yedeğine almak diyoruz bu aynı eylemi anlatmak için.
-
bilge karasunun denizi tanimlarken ayri bir tatlanan kelime.
--- spoiler ---
once deniz var cunku. icinde orfinozu yuzunde balikciyi tasiyan. sayisiz parmakli oldugu icin orfinozu da balikciyi da istedigi yere surukleyen balikla balikciyi ayri ayri yeden kimi zaman birine kimi zaman da oburune yuz verir gozuken.
gocmus kediler bahcesi
--- spoiler --- -
-
“deri giyimli deri kasklı motosikletçiler, motosikletleriyle oyuk boyunca inip çıktılar yahut fazla dik yerlerde motosikletlerini yederek yürüdüler...”
ernest hemingway- beşinci kol -
(bkz: sürmek) (bkz: koşmak) (bkz: tasten)
(bkz: yed) (bkz: yedi) (bkz: yad-ı dest)
(bkz: akla karayı seçmek/#127998691)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap