yekten
-
-
yalniz ba$ina, sadece.
-
(bkz: ilk iş olarak)
-
anneannem buna yek tahtadan der.
-
emre nalbantoğlu'nun ikinci albümünden bir parça:
titriyom soğuktan değil
ateş yanar içimde
dokunsan da yakmaz seni
su gezinir tenimde
kör gözlerim bakmaz değil
sen görürüm içimde
kimse benden ayrı değil
ben görürüm içinde
gerçek yara tende değil ,bu deli bende kanarmış
güzel adam halden değil,fena dertten gülermiş
yari seven kaştan değil,taa içinden severmiş
anlatamaz dil dediğin yekten sevmeyi
anlatamaz dil dediğin yekten sevmeyi -
cümle içerisinde kullanması pek zevkli kelime.
-
[gazeteciliği hükümet sözcülüğüyle karıştıran benzerlerinden her zaman birkaç adım önde giden cem küçük, barış isteyen bir metni imzalayan akademisyenlerin batı’daki gibi "medeni ölüm mekanizmaları kurulmak suretiyle" önce üniversitelerden sonra toplumdan atılmaları gerektiğini öyle yekten söyleyiverir..] nur betül çelik
(bkz: yekte)
(bkz: tümüyle), tümden, hepten, ilkten, baştan -
bir varlıktan armağan ikinci yaşam kelimesi.
-
itici bir kelime. yanlis ve gereksiz kullaniminin revacta olmasindan belki de.
-
"beni bana -yekten kırdıran hayatın
nedenini bilsem ne fark eder ki..." sözleri haktan'ın içli sesiyle buluşunca dinlememek olmazdı...
demet akalın'ın son albümünden haktan ile birlikte seslendirdiği şarkı. şuradan dinlenebilir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap