• sık sık başıma gelen hadise.

    bir yere gidiyoruz eş-dostla, bir şey yiyoruz. işte o felaket soru geliyor:
    - beğendin mi?

    sıçtık.

    karşımdaki hemen ardından "ben pek beğenmedim" derse, süper; ben de o yoldan gidiyorum. demez de önce benim fikrimi dinlemeyi beklerse kalakalıyorum.

    damak tadım olmadığından değil, tam aksine, yemekle aram iyidir hatta. ama bariz kötü olmadığı müddetçe hiçbir yemek bana "kötü" gelmiyor, kötü de diyemiyorum. tadı iyiyse, kıvamı yerindeyse şahane olması şart değil yani, genellikle beğeniyorum ben yediğim yemekleri.

    kaşarlı tost için "berbattı, kaşarı erimemişti" diyen insanı anlamam mesela, tost abi, ye işte nedir yani?
    bana sorsan "güzel, beğendim" derim.
    genel standartlara göre kötü demek ki...
  • aynı durumdan müzdarip olduğum sorunsal.

    bana göre yemek kalitesi yenilebilir ya da yenilmez olrak ikiye ayrılıyor. belki fakir olduğumdan çok iyi yemekle henüz karşılaşmamış da olabilirim, bilmiyorum :(
  • yaşadığı kaza yüzünden ağır bir beyin ameliyatı geçirip koku alma duyusunu kaybeden bir arkadaşımın devamlı karşılaştığı durum.

    kendisi şu an yemeklerin tadından çok ağızda çiğnerken çıkardığı sesler, gevrekliği ya da yumuşaklığı gibi dokusal şeylerle ilgileniyor. ayıla bayıla yediğimiz yemekler artık onun için pek bir şey ifade etmiyor. daha önce tadına bile bakmak istemediği yemekler şu an ona çok büyük keyif verebiliyor. mesela bamya...
hesabın var mı? giriş yap