yemek yapmak

• hic yapmamissaniz insanin gozunde cok buyuyen bir olay... su boregi falan yapmaya kalkmadiginiz surece aslinda cogu seyi (en azindan yenilebilecek seviyede) yapmak kolaydir. taptiginiz yemekleri bile yapabileceginizi kesfettiginiz anda zaten sevmeye baslarsiniz bu olayi...
• en az yemek yemek kadar zevkli olabilen aktivite... müdahele edilmediği sürece eğlenceli ve huzur verici; zamanla uydurduğunuz enteresan karışımları çocuğunuz gibi sevmeye başlıyorsunuz; yemeğin başına adınız ekleniyor... (bkz: abarti)
• bir 'boga'nin temel durtusu. basladiktan sonra esasinda bir oyun oldugunu ve cocuklar gibi eglenebileceginizi anladigniz olay. emin olun annenize acimaya baslamiyorsunuz ama anneniz size yapilacalar menusu verince kendinize aciyabilirsiniz...
• yasamak icin yemeli yemek icin yasamali
  sözü üzerinde düşünmüş her insan yemek yapmaya farklı bir gözle bakar;
  akşam yapacağı yemek için yemek tarifi aramak, market arabasinı deli gibi sürüp alışveriş listesini harfi harfine satın almak, orgazmdan sonra en buyuk ikinci fiziksel zevkler arasına girebilir.
  
  eve geldik, alınan cisimler buzdolabına yerleştirilir, hemen kullanılacaklar dışarda durur. yemek tarifine göre aglatmayan sogan dograma teknikleri ile parça pinçik edilen soğanlar, muhtemelen pembeleşinceye kadar kavrulur, baharat yolu çocukları olarak gerekli eklemeler yapılır, önceden bekletilen^* etler tavaya dizilir ve cazir cuzur sesleri aspirator sesiyle beraber arka plan müziğini oluştururken mutfak robotu ile dilediğiniz şekillerde hazırladığınız sebzeler yemeğe eklenir. son olarak soya sosu ya da sarap gibi eklemelerle picasso nun tual üzerine yaptığını tabakta yapmak için hazırlık başlar.
  
  tabak süsleme ve sofra adabi yemek yapmak işleminin dışında bir bölüm olmadığı gibi en başından düşünülmesi gereken ve zaten alışveriş esnasında da bilinen bir olgudur. minik domatesler, brokoli, kedi merdiveni gibi şekillerle süslenen tabak daha önceden hazırlamış olduğumuz masaya yatırılır
  
  afiyet olsun
• karın doyuran bir aktivitedir oyle ki insan ne kadar aç olsa da zevkle yemek yapınca karnı doyuyor.
• yanlız yaşamaya başladıktan sonra
  bir meşgale edinme amacı ile başlanabilen hadise
  heleki yemek yemeyi seviyorsanız
  kaçınılmaz olan hadise...
• arkadaşlarla ev ortamına girildiğinde;
  biliyorsan omuzlara alınmanı sağlayan, bilmiyorsan bulaşık yıkamak gibi yine küçük ama önemli bir işi yapmanı gerektiren şey..
• yemek yapmak, sevginin bir ortaya çıkış şeklidir. ister kendinizi, ister yemeğe eşlik edecekleri, isterseniz sadece hayatı sevin, sevgi olmadan ister sucuklu yumurta ister pastirmali kuru fasulya pişirin yemek yapılmaz sadece beslenilir.
• hayattan keyif alınan zaman dilimlerinde bir ayin gibi algılanan ve hem yapması, hem (yalnız bile olsanız) yemesi ve hatta bulaşıkları yıkaması bile keyifli olan total süreç...
  tam tersi durumlarda ise ortaya çıkan sadece karın doyurmak amacı ile yapılmış makarnadır^*...
• yemek yapmak eylemi kesinlikle sevgi, emek ve ozen ister aksi takdirde anne evde olmadigi zamanlarda babaya sorulan "begendin mi" sorusuna "e doyduk sagol eline saglik" cevabi alinir ki bu, zevkle yapilmi$ yemegin(bkz: annemin turtasi) doymak icin yapilmi$ yemege(bkz: benim kofte pilavim) ustun oldugunun gostergesidir.yine de ev yemegi hergun pide-pizza yemek zorunda kalan insanin insani ozlemidir. ayrica bu eylem sirasinda telefon acmamak sohbet etmemek gerekir.(bkz: yemek yakmak)