• belki biraz giyeyim hoşuma gitmezse iade ederim diye, belki ayağım alışsın açılsın düşüncesiyle yapılan eylemdir. lakin aynı şeyi ince topuklu sivri burunlu çizmesiyle sevgili yaparsa partner tahrik olur, meydana geleceklerden ayakkabıcı sorumludur.
  • bunun turlu sebepleri vardir .
    cocukken yasanan bayram sabahlarindan baslar. yeni alinan ayakkabilarin ustu kirlenmesin diye yatagin ucuna konulur ve anne izin verene kadar ev icinde o yana bu yana kosusturulur. daha sonra bu aliskanlik halini alir
    asik olarak aldiginiz ayakkabiyi izlereyerek aynada saatlerinizi harcarsiniz.
    ev icinde giyilmelik ayakkabilar *dolabinizda dolmaya baslamistir ve sizi disariya cikartmaktan alikoyar bu ayakkabilar...
    bu acidan tehlikelidir.
  • bir de mesela futbolcusunuz. yeni aldığınız kramponu alıştırıyorsunuz ev içinde giyerek. derken yanlışlıkla küçücük mutfakta dün gece kafaladığınız mankenin ayağına bastınız krampon ile. o da tava ile kaval kemiğinize geçirdi. sezonu kapattınız. tehlikelidir hasılı kelam. dikkatli olmak gerekir.
  • kendini bir holivud filmi karesinde hissetmek isteyenlerin de gerceklestirebilecegi eylemdir..
  • söz konusu ayakkabının topluklu ayakkabı olması durumunda, bu ayakkabıyla yürümek için antreman yapmak gerektiğinin bilincinde olan kişi eylemi. konuyla ilgili envai çeşit türk filminde sahnelere rastlanabilir. dengede durma olayı halledildikten sonra, profesyonelleşmek isteyenlere ansiklopedi önerilir. (bkz: ana britannica), (bkz: meydan larousse).
  • çocukların yaptığı, ebeveyni de alıp çocukluk yıllarına götüren davranıştır. ha birde ilk günlerde bağcıklarını düzgünce çözüp itinayla yerleştirme ve hatta boyamalar, yerini kısa bir süre sonra bağcıkları çözmeden giyip çıkarmaya, sonrasında arkasına basmaya ve nihayet top oynamaya kadar bırakır.
  • özellikle spor ayakkabıyı giyip dolaşmak çok zevklidir.yeni almışsındır,belki de annenin başının etini yiyerek aldırmışsındır.kokusu bile güzel gelir.arada sıkar,arkası vurur; dersin ki ''eyvah eyvah,çok kızacaklar bana,giyemeyeceğim bunu''.tabii henüz değiştirme teknolojisinden haberdar değilsindir.zaten öğrendikten sonra,hayatta geri döndürülemez şeyler dışında hiçbir şey için bu kadar paniklememeyi öğrenirsin.annen ayakkabılarla yatağa girmene izin vermez.sen de başucuna koyarsın.aslında bir süre sonra farkedersin ki,sen bu ayakkabıları dışarı giymeye kıyamıyorsun,kıyamayacaksın.

    bir de ben bu olayın bir level üstü olan bir atraksiyona girişip,yeni aldığım patenlerimi evde kullanmıştım 1 hafta,hem de halının üstünde.onun da zevki başkaydı ama anlatması bir başka entry'ye...
  • 9 yaşındayken ışıklı, cırtcırtlı (amerikan fermuarı bu duruma uymaz) ve pembe spor ayakkabılarınız olmustur. annenizi 1 hafta boyunca "evde deneme" mazeretiyle kandırmışınızdır. sonrası 21 yaşında 10 cm topuklu, bol tokalı cizmeleri yurt dairesinde aynı süreyle "topuklulara alışayım" adı altında tak tuk sesleriyle cevreye gürültü yapmaya kadar uzanır. daire arkadaşlarınızın uykudan uyanıp homurdanmaları umrunuzda olmaz.
hesabın var mı? giriş yap