yeni bir sayfada sana bakmak

• 13 sms uzunluğunda bir şiirdir. ^*
• yilmaz erdoganin sesinden dinlendiginde "keske biri beni de bu kadar sevse" dedirten,kalp kiran siir...
• defalarca okundugu halde yılmaz erdogan'ın kendi sesiyle ve yorumuyla dinlendiginde sanki daha önceden okunmamış hissi uyandıran,insanın içini acıtan şiir.
  ....kusura bakma sevgilim
  heybemde sana benzeyecek kadar
  güzel bir şey yok .....
• "sana bir sürprizim var, beyaz kağıt getirir misin? " deyip beni meraktan çatlatan sevdiceğin günler sonra, bugün, "yeaaa kağıtlar neden pekiiii?" sorum ve delirten ısrarlarım üzerine, "ne yapılabilir bir beyaz kağıtla?" deyip beni fethettiği şiir.
  
  oturmuş çalışmış hacı. yılmaz erdoğan'a bayıldığımı unutmamış, oturmuş ezberlemiş. çok şiir bilmezken aramış bulmuş, ezberlemiş. "ben burda hayal etmemiştim amaa" dediğinde çocuk parkında öylece geyik yapıyorduk. ama ben inanılmaz duygulandım be sevgili.. sen öyle okurken kafamı kaldırıp bir an bakamadım sana. bu mükemmel anı bozarım diye korktum. cesaretini kırarım, susarsın diye korktum. çok güzeldi. şahaneydi..
• tek başına yılmaz erdoğan'ın şair ünvanı almasına yetecek şiir..
• çok şiir bilmem, güzeline denk gelirsem okurum, düşünürüm.
  
  sevdicek için bu şiiri ezberledim. ezberleyene kadar neler çektim bir ben bilirim. içim parçalandı, her mısrasını dakikalarca düşünmüşümdür sanırım.
  
  sonuç olarak şahane bir şiir. sevgilinin gözlerine bakarak okumak paha biçilemez.
• yeni bir sayfada sana bakmak hiçbirşeyi değiştirmeyecek biliyorum, biliyorum sana giden bütün yollar kapalı ve sen hiç bir zaman sevmedin beni demişti üstad, haklıydı. ben ancak murathanın zamanında daha iyi yazdığı kesin şiirlerinden birinde temize çekmek istemiştim seni. yeni bir sayfada sana bakmak son ümidimdi.
  
  ama aynı ifade neden gözlerinde, hala yeşil ama ne kadar yabancı. oysa gözlerinde soba yanardı, ormanlar yanardı, tavşanlar kaçardı bir yerlere, oysa ne güzel gülerdin kitabın ilk sayfalarında, kenarına kırmızı çizgiler çizerdin, çiçekler iliştirirdin uçlarına. benim defterimdin sen, her sayfası sendin, şimdi yeni bir sayfada sana bakmaya çalışmak ne boş bir uğraş. denedim ama yinede, sonuçta yalan bir silgiyle silinmeye çalışılmış, dolayısıyla çokca kazınmış yırtınmaya yüz tutmuş bir resim kaldı ortada.
  
  bütün sayfalarını yırttım defterimin.
• dinledikçe insanın içinde daha önceden varlığını bilmediği kırılgan camları tuz buz edercesine patlatan, parçalarını kalbine ciğerlerine saplayan, sevgisini bu güzel sözlerle anlatıp sevgiliyi yüceltirken aynı ölçüde acı vermeyi başarabilen nicedir yazılamayan derecede anlamlı şiir.sabaha kadar defalarca dinleyerek her defasında ayrı bir yeri keşfedilse de başka bir gün dinlenirken yeni keşiflere açık şiir.her gece sabaha kadar dinlenesi şiir..
  yılmaz erdoğan'ın farkını, sözlük yazarları şiiri anlatacak söz bulamazken, aşkını sözcüklere bu denli güzel aktarmış olmasından anlıyoruz..
• ne kadar dinlesemde acısına bir türlü doyamadığım şiir.
  
  "bilsem ki sana varmak içindi
  bütün mola sancıları..."
  
  şiirin içinde kendine ait bir söz öbeğini alıp kafana çivi gibi çaktığın zaman anlıyorsun, bir beyaz kağıda herşeyin yazılabilir olduğunu.
• uzun süre dinlenmedikten sonra şans eseri denk gelip tekrar dinlendiğinde etkisi bir kaç kat artabilen şiirdir aynı zamanda.. (bkz: ben bugün bunu gördüm)