• son dönemde anneler arasında yükselen bir akımdır diyebiliriz. aşı yaptırmamak bireysel ve toplumsal olarak iki bağlamda değerlendirilmesi gereken bir olgu.

    aşı karşıtı anneler çocukları için kendileri karar vermek istiyorlar, bu bir hak olarak görülebilir ancak hangi gerçeklere dayanarak bu kararı verdikleri bence devleti bağlar. şöyle ki annenin biri gidip 'ben çocuğumun üstünde sigara söndürmek istiyorum' diyebilir pekala ama bunu yapması çocuğa hem fiziksel hem ruhsal olarak zarar vereceğinden devletin yükümlülüğü bunu engellemektir. yanlış anlaşılmasın lütfen aşı yaptırmamak çocuğa sigara söndürmeye denktir demeye getirmiyorum ama aşının zararlı olduğu bilgisi internet üzerinden iki link okuyarak verilecek bir karar olmamalı.

    bireysel bağlamda baktığımda bence yapılması şart olan belli aşılar var, bunlar sakatlıkla sonuçlanabilen çocuk felci ve çocukluk çağında edinildiğinde kronikleşerek karaciğer yetmezliğine yol açabilen hepatit b. bu iki aşı her koşulda yapılmalı diye düşünüyorum.

    kızamık, su çiçeği, kızamıkçık gibi bulaşıcı hastalıkların aşıları ise daha ziyade toplumsal bağlamda önem kazanıyor. bireysel açıdan bakınca çocukların çoğu kızamığı su çiçeğini geçirir ve doğal bağışıklık kazanır, bununla ilgili sorun yaşamaz. ancak su çiçeği geçirmemiş bir erişkin ya da kemoterapi gören bir kanser hastası için bu hastalıkların toplumda yaygınlaşması tehlike yaratır. yani anne kendi çocuğuna aşı yaptırmadığında bazen bir başkasını tehlikeye sokmaktadır.

    üstelik herd immunity denilen bir mefhum vardır, toplumun çoğunluğu aşılı olduğundan hastalığın görülme oranı azalır, aşısız çocuklar da bu toplum bağışıklığından nasiplenir. bu etik bir durum değildir. çocuklarını aşılatan ve hastalığa oranla daha düşük olsa da aşıda da var olan tıbbi riskleri göze alan aileler sayesinde aşı yaptırmayan çocuklar korunur hale gelmektedir çünkü..

    ben bir hekim olarak çocuğuma devletin önerdiği tüm aşıları yaptırdığım gibi henüz aşı takviminde olmayan su çiçeği aşısını da zamanı gelince yaptıracağım, su çiçeği geçirmemiş bir erişkin olarak riskli grupta olduğum için oğlumla birlikte ben de aşılanacağım, o zamana kadar su çiçeği olan bir çocukla karşılaşmamak için dua ediyorum sadece..bu nedenle aşı konusunda düşünürken duruma daha geniş açıdan bakmakta, aşı yaptırmama kararıyla bir başkasını tehlikeye sokuyor olabileceğinizi düşünmekte fayda var.

    dipnot: kızamığa dair çok bilinmeyen bir tehlike var. bazen kızamık virüsü beyne yerleşip yavaş bir enfeksiyona neden oluyor. kızamık geçirilmesinin üzerinden seneler sonra ortaya çıkan bu tablonun adı sspe. ölümcül bir tablo. ayrıca bir çok çocukluk cağı bulaşıcı hastalığının çeşitli komplikasyonları olabildiği akılda tutulmalı.
  • cahilliktir.

    neyin kafasındasınız ?

    kac yıllık aşılar için hala "deneysel, bunlar hep amariganin işi diyenler var."
  • bilim adamlarinin dedigi hicbir sey kiymete konmaz da, uc bes sarlatanin gotunden uydurdugu hicbir bilimsel degeri olmayan safsatalar nasil bu kadar tutar aklim almiyor yahu.

    aptal olmayin, yeni dogan bebege asi yaptirmamak sorumsuzluktur, yarin obur gun cocugunuz cocuk felci oldugunda, verem oldugunda vs. yana yakila o lafina kiymet vermediginiz doktorlarin pesine duseceksiniz. onlar, tabii ki gorevlerinin geregi size "siktir git" demeyecekler, sizin derdinize yine care olacaklar, ama cocugunuz yasar mi, sakat kalir mi o bilinmez.
  • zamanın ötesine gideceğini bile bile yazıyorum, bu şekilde düşünen insanların zaten çocukları yaşamasın nesilleri kurusun ki doğal seleksiyon işlesin, daha doğru dürüst düşünemeyen, mal gibi her şeyde bir bit yeniği her şeyde bir komplo arayan insanların soyu devam edemesin. neymiş, daha deney aşamasındaki aşılar yapılıyormuş.
    arkadaşım deneme aşamasındaki aşı, ilaç, tedavi, nane her ne haltsa artık; bakanlıkça onaylı bir çalışmanın içinde yer almadan, bu çalışma için gerekli bilgilendirilmiş olur formu imzalamadan o aşıyı sana kimse veremez. zaten deneme aşamasındaki ürün de araştırma ürünüdür, özel izinle getirilir ülkeye ve asla satışı yapılamaz, sadece araştırma gönüllülerine verilir, haliyle kimse bundan bir gelir sağlayamaz. bir ürünün satışa sunulabilmesi için faz 1-2-3 çalışmalarının tamamlanmış ve ruhsatını almış olması gerekir.
    senin kendi komplo teorilerin ve inandığın safsataların yüzünden minicik bebeğini enfeksiyonlara karşı savunmasız durumda bırakacaksın. bu kararı da tıp eğitimi almış doktorlara rağmen vereceksin, hangi tıp eğitiminle acaba?
    evet, doğal seleksiyon şart..
  • sadece kendi bebeginin degil toplumun sagligini da tehlikeye atan, temelsiz, aptalca ve zircahilce bir eylemdir.

    arada sirada bu embesillerden (ozellikle amerikalilarindan) bolca duyarsiniz "ben cocuklarima asi yaptirmadim, hic bir sey olmadi". olmaz tabii gerizekali, olmaz tabii idiot. zira her asinin, gelistirildigi mikroorganizmanin bulasiciligiyla ters orantili bir "guvenlik siniri vardir". ornegin x hastaliginin asisi, toplumun %80'i asilandiginda asilanmayanlari da korur. diger taraftan asiri bulasici y hastaligi icin bu %95 de olabilir.

    daha yeni "mmr otizm yapiyor" rezilligini kor topal atlattik. simdi de bunlar cikti.
  • baştan tanımı yapalım: en hafif ifade ile çocuğunu riske atmaktır.

    2,5 yaşında kızım var ellerinizden öper. çok yakın bir tanıdığımız çocuk doktoru hatta yenidoğan yoğun bakım (prematüre bebek) gibi bir dal seçmiş ve profersörlük mertebesine ulaşmış bir bayan. bizim kızımızın da dokturu aynı zamanda. sağolsun, benim gibi ilgisiz bir babaya bile oturup uzun uzun anlatmıştı bebeğimin büyüme sürecini. bana anlattıklarının ana fikri, bebek ölümlerinin son yüzyılda bu kadar azalmasının tek sebebi aşılar. kişi bakımından sorumlu olduğu kendine emanet olan dünyanın en güzel varlığına nasıl olur da doğanın dengesini bozar, mikropların yaşama hakkını engeller diye aşı yaptırmaz. ayrıca bu aşıların doğanın dengesini nasıl bozabileceğini anlamış değilim. reşit olduktan sonra aşı yaptırır mı yaptırmaz mı, kendine bakar mı bakmaz mı kendi bileceği iş ancak reşit olana kadar kızım gerekli tüm aşıları olacak.

    unutmadan bir not daha: yurtdışında kullanılan aşılarla ilgili bir farklılık olduğunu kesinlikle düşünmüyorum çünkü her ne kadar ülkemizde genel işleyiş bozuk olsa da sağlık bakanlığının bu işlere bakan dairesinin çok iyi çalıştığını biliyorum. yıllar önce kurulmuş bir sistem olduğunu ve bu sistemin hala bozulmamış olduğunu birkaç yerden dinlemiştim.
  • sayesinde dunyanin gelismis ulkelerinde bile ortadan neredeyse kalkmis olan bogmaca gibi hastaliklarin cocuklari oldurdugu eylemdir.

    boyle bir insan guruhu var. internetteki paranoyak sizofren insanlarin yazdigi "aslinda hastaliklara bakteriler neden olmuyor", "cocuk felci yapan virus yok, hepsi devletin zehirlerinden" falan gibi abuk subuk seyleri ortaya suren, tip bilgisi ordek kadar olan insanlarin yazdigi sayfalari okuyup, gaza gelip hem kendi cocuklarinin hem baskalarinin cocuklarinin hayatini tehlikeye sokuyorlar.

    yapmayin, yaziktir.
  • homeopati konusuna ilgi duyan bireylerin tercihi. homeopati ile kafayı bozan anneler aşının zararlı olduğunu düşünmekte ve bebeklerine aşı yaptırmamaktadır. oysa ki bu çok yanlış bir harekettir. yeni doğan bebeklerin ölümcül enfeksiyon hastalıklarına karşı immünizasyonu şarttır, gereklidir.
  • yıllardır basın - internet forumları - mahalle sohbetleri şeklinde ortaya saçılan hipotezler-dedikodular aracılığı ile kafası allak bullak olan gariban ebeveynlerin düştüğü hatadır. modern aşılar konusu 1800 lerde gündeme gelmeye başlar, 1885 de kuduz aşısı ile pasteur aşılar çağını başlatır. bu sayede bebek ölüm hızları tüm gelişmiş ülkelerde binde 200 lerden (%20 demek bu) bugün ki binde 20-30 lara getirilmiştir. bebeğinize kıymayın, aşılarını yaptırın. hepsini. güvenilir bir yerde.
hesabın var mı? giriş yap