• tuzlama işleminin bebeği 2 kilo billur tuz'a bandırmak olduğunu sananların hezeyanı.

    ben geçmiş deneyimlere inanırım. bebeği doktorlara danışarak büyütmek son 20 yılın olayı. milyonlarca yıldır kadınlar çocuk doğuruyor ve çocuk bakımında genellikle en eski yöntemler işe yarıyor.

    bebek tuzlama olayı işlem görmemiş doğal okyanus tuzunun bir miktar memba suyuna karıştırılmasıyla yapılır. bir miktar tuz bir miktar suyla karıştırılır, bebeğin kokması olası yerlerine sürülür, azıcık beklenir ve yıkanır.

    ben sadece adet yerini bulsun diye yapmıştım ancak bir yaz bebeği olan kızımın bebeklere özgü (aslında çok da sevimli bir koku) oluşan ter kokusunu anında kesti. anlatsalar inanmam.

    su, bebeğe içirilmediği için dehidratasyondan ölme durumu yoktur. ha dediğim gibi sen bebeği 2 kilo tuzun içine yatıracak kadar gerizekalıysan onu bilemem.
  • benim bu, ama anne değilim. bir maşrapa suyun içine yarım çay kaşığı kadar tuz konur karıştırıldıktan sonra bebeğin koltuk altlarına, ayaklarına, yani kokması olası yerlerine sürülür. faydalı mı onu bilmiyorum bak. oğlanda da denedik aynısını, spor ayakkabılarını çıkarınca sanırsın eve tarla sürmekten yeni dönmüş amca giriyor. ama gelenek işte, atamızdan dedemizden öyle gördük.
  • eskiden cehalet vardı da cehaletin savunulan bir şey haline gelmesi çok ürkütücü.

    eskiler biliyormuş... o eskilerin kundağı yüzünden kaç çocuk eziyet çekti, kaç tanesinde kalça çıkığı oldu haberin var mı? ishali kesilsin diye çocuğu susuz bırakıp kaç tanesinin ölümüne sebep oldular? 3 ezan geçmeden emzirilmez diyip kaç bebeği aç bıraktılar? bebeği hastalıklardan koruyan kolostrumu yani ilk sütü pis diyip attılar, zamanından önce ek gıda başlayıp anne sütünü daha az almasına neden oldular, yaralara garip garip şeyler sürüp enfekte ettiler, bilmem ne otlarını kaynatıp çocuğu zehirlediler, büyüyünce daha zor olur diyip küçücük bebeği zorla tutup kulağını iğneyle deldiler...

    arada bildikleri şeyler de çıktı, şark çıbanı için aşılama mantığını geliştirdiler mesela; ama yaptıkları arasında 1 doğru varsa 3 de yanlış vardı. sorgulamadan ya da sorgulamayı komşunla, kaynınla, netteki yorumlarla yani işin uzmanı olmayanların laflarıyla yapıp eskilerin yaptıklarına devam edecekseniz yazık sizin elinize düşecek çocuklara.
  • geleneklerine bağlı annedir. durdurulması gereklidir. pek çok bebek bu sebeple öldü.
    geleneksel bilgiler bir mantığa dayanır elbette, kimi gerçekten doğrulanabilir. kimi tamamen asılsız safsatadır; sarılık geçiren hastanın kulağını kesip kirli kanı boşaltma gayreti gibi.
    yüksek tuz konsantrasyonu ciltte koku üreten bakterileri öldüreceği için bebeğin bir süre iyi kokmasını sağlayabilir. cilt kaynaklı iltihapları (göbek kökenli ölümcül sepsisler gibi) önleyebilir.
    ama bir yasayı hatırlatmak lazım; binde bir! 1000 bebeğe uygularsın bunu, 999 bebek fayda görür ama biri ölür. pek çok ölüm senaryosu yazabilirim. aynı doz tuz ile iki komşu bebek tuzlandığında biri ölüp diğeri sağ kalabilir. annenin süt miktarı, mevsim, oda ısısı, bebeğin kıyafetleri, cilt kalınlığı, cilt yapısı vs vs sonucu değiştirir.
    bir de bu tür başlıklarda "ben denedim bişey olmadı" veya "işe yaradı" tarzı yanıtlar çoktur; burada vaka sayısı derim. kaç bebek görebilirsiniz tüm ömrünüzde? 10? 20? hacettepe, çapa, cerrahpaşa 'da bu rakamlar onbinlerce! o zaman diğer tüm olasılıkları görüyor insan. bu kazmalıktan dolayı 4 yılda en az 4-5 çocuk ölümüne şahit oldum cerrahpaşada. hadi buyurun.

    100 veya 1000 yıl önce mantıklıdır, bahsettim yukarıda ama şimdi tuzdan daha güvenli yüzlerce ürün var piyasada. nasıl artık tuvalette kıçını tuvalet kağıdıyla temizliyorsan, hijyenik ped kullanıyorsan bunun için de yeni çözümler var. illa babaannenin yaptığı gibi kıçını taşla temizlemiyorsan burada da inat etme işte.
    binde bir! size de çıkabilir!
  • bu işlemin bebeği rahatlattığını, hatta mayıştırıp uyuttuğunu gözlerimle görmüş biri olarak, bu anneye saygı duyuyorum...

    bunu daha çok babaanneler, anneanneler yapar.
    eskilerin vardır bir bildiği, öyle işkembeden atıp tutmakla olmuyor bu işler. sizin dedeleriniz, nineleriniz bu tür şeyleri yaptılar ve bu tarz eylemler pat diye, "hadi tuza banalım, işe yaramazsa sürter sürter erik yeriz." mantığıyla türemiş şeyler değil. belli deneyimlerin sonucunda ortaya çıkmış şeyler... 60-70 sene önce her yerde eczaneler, avm'ler, doktorlar vardı sanıyor bazı sivri zekalılar... tee allam.
  • nur topu gibi erik doğuran annedir.
  • birkaç yıl sonra araba tutmasın diye bir yudum benzin veya mazot içirecek olan annedir aynı zamanda.benim anneannemdir,nur içinde yat anneannem benim.
  • tuz, yani sodyum klorür, vücudun temel elemanlarından birisidir malum. her şey gibi onun da fazlası zararlıdır şüphesiz. bir gelenek olarak bebeğin koltuk altlarının tuzlu suyla ovulmasının aşırıya kaçılmadıkça bir zararı olmadığı gibi, koltuk altlarında yoğun bulunan ve ergenlik dönemi sonrası kötü kokuya yol açan ter bezlerinin de kimyasal olarak kısmen koterize edilmesine, yani kısmen etkisiz hale getirilmesine, dolayısıyla bu kişilerin erişkinlik döneminde koltuk altı ter kimyalarının değişerek daha az kokmasına neden olur.

    yeterince bilimsel oldu mu bilmiyorum. beni ovmamışlar, keşke ovsalarmış. terleyince teke gibi kokuyorum.

    ayrıca tamamen alum tuzundan üretilmiş deodoranlar da burada, tamamen saçmalık diyenler artık ne isterse yapsınlar. şekli de müsait :)))
  • bebeğin ter bezi kanallarını yakmaya yarayan eylemdir.
    terlemek doğal bir dışkılama metodudur ve bunu dış etkenler ile özellikle cildi kağıt gibi olan bebeklerde engellemek vücutta başka başka sorunlara yol açar. bu işlemi bebeklikte yapan pek çok kişinin ergenlik ve sonrasında hormon tedavisi gördüğünü biliyorum.
    sizin temel görevinizi çocuğunuza bakmak ve korumak. eskiler yapmış diye helak etmeyin çocuklarınızı.
    bir de canları acımıyor diyorlar ya, inanmayın, bayaa bebeği tuzda yakıyorsunuz ondan ağlıyor garibim..
  • bebekleri doktor kontrolünde büyütmek son 20 yılda çıkmışmış. bu uygulananlar yüzlerce yıllık birikimmiş... cehalet ne güzel lan. buram buram bağnazlık kokmuş başlık. sokaklar leş gibi kokan 50'lik amcalar ve teyzelerle dolu, onları tuzlayan olmamış, beyaz yakalı pınar'lar ve kaan'lar tarafından büyütülmüşler sanırım.

    uzun zamandır bu kadar bağnazlık kokan bir başlık görmemiştim...
hesabın var mı? giriş yap