• sanki gelinler bu evlerde münferit takılıyormuş gibi döşenmiş. her yer pembe her yer kelebek her yer plastik çiçek. damat anasının evinde mi kalıyor? ona yönelik bir dekorasyon yok mu? gerçi belki damat da zevk alıyordur tüm bu olan bitenden, lila ve gülkurusundan, pierre cardin deri terliklerden.
  • gelin evi.. bu cümleden sonra söylenecek başka bir şey yok. çünkü evlilik, kadının ev eşyalarını kendi zevkine göre alma sürecinde erkeğin maddi desteğini alma amacıyla kurulmuş kurumdur*.
    şu cümle türk erkeğine yabancı gelmez; bi yemek odası beğendim onu almak istiyorum evlendiğimizde. al canım al.
  • türklerin sado-mazo takılmayı sevdiğini gösteren facebook sayfalarıdır.

    iki mesajdan biri "lütfen kırıcı olmadan eleştirin"

    bir insan, üyelerinin birbirini itin götüne soktuğu bir platformda neden mahremini paylaşır ki?
  • bu sayfanın paylaşımlarını beğenen ve paylaştıklarına yorum yapan arkadaşlarım olduğundan uzun zamandır haberdarım bu olaydan. kızlar bi de paylaşılan evin fotoğraflarına yorum yapıp üzerinde tartışıyorlar. hatta geçen lüks sayılabilecek bir ev gördüklerinde kadının kocası ne iş yapıyor diye yorumlar vardı. yine böyle bir sayfada kızın biri 20 yaşındaymış kendisini isteyen adam 30 yaşında olduğunu anlatıp yardım istiyordu sizce ne yapmalıyım, evlenmeli miyim diye.

    toplumun çürümesi tam da böyle bir şey. öncelikle bu genç kızlar sanki hayatlarının en büyük amacının hemen evlenip güzel bir evde oturmakmış gibi olması umut kırıcı. eğitim, kendi ayaklarının üzerinde durmak gibi şeylerden habersizler. diğer bir konu ise özel yaşamlarını herkes ile paylaşarak hem fikir almak hem de güzel evleriyle nispet yapmaları var ki beni benden alıyor.

    ülkede o kadar hırsız, katil, vicdansız varken bu genç arkadaşlar mı göze batıyor diyenler olacaktır elbet. lakin neden daha 20 yaşına gelmemiş gençler ev kurmak çocuk yapmak için bu kadar çabalıyor anlam veremiyorum. gördüklerim içinde en azından üniversite bile akıllarında yok. ben kendi adıma üzülüyorum açıkçası.
  • böyle sayfalar olmasa da arkadaşlarımda gözlemliyorum böyle fotoğrafları ve yorumları. bunları gördüğümde hissettiğim, kadınların birey olmayı ve kendileri için yaşamayı başaramamaları.
    zira ne kadar okumuş da olsa en büyük hayali evlilik olan hanım kızlarımız zaten evlilik öncesi kendini belli ediyor. evlenen arkadaşlarının fotoğraflarına "ayyy darısı başımaaaa :)" "ayy sıra bana geliyorrr!" yazarak önünü açıp sonra yeni gelin(!) evlerini, gelinlikli zibilyon tane fotoğraflarını paylaşıyorlar.
    bu tip kadınların ne yazık ki çok da mutlu olduğunu sanmıyorum. hemcinslerimin, tamamen toplum dayatması olduğunu düşündüğüm bu davranışlardan vazgeçecekleri günleri ümitsizlikle bekliyorum.
  • evliliğin bana iyice sıkıcı gözükmesini sağlayan durum. bir gün bu kadar sıkıcı olmaktan çok korkuyorum.
  • off size ne kimin ne paylaştığından dediğim sayfadır..

    ama baya değişik fotolar var, bebek odası hazır olanlar gibi :)
  • türkiye'de evlenmenin adının bile ev kurmak fiilinden gelmesi nedeniyle iki kişinin birlikte yaşama ve aile kurma kararının materyal dünyasına yansıması olan durumdur. hemen her konuda özü kaçırıp teferruatta kaybolan türk insanı bu konuda en ileri düzeye muhtemelen evlenme ritüellerinde varmıştır.

    batıda yalnız veya beraber yaşama olayının yaygınlaşmaya başlamasına rağmen, bu durumda yaşama koşulları genellikle çok mütevazı olduğundan gördüğüm kadarıyla insanlar yine de evlenmeye karar verdiklerinde gırtlağa kadar mobilya borcuna giriyor ve bunların bir bölümünün ödenmesi için de düğün altınlarından medet umuluyor.

    bunun daha ötesi bir gözlemim de bazı kızların yalnızca bir ev, kendilerine ait bir yaşam alanı ve istedikleri mobilyalara sahip olmak için aslında çok da sevmedikleri, ama kendileriyle evlenmek isteyen adamlara evet demeleri. evliliğin bir alışveriş olduğunu ve bazı kişilerin yalnızca geçimlerini bir eş üzerinden sağlamak, çocuk sahibi olmak, ya da yalnızca "evlendi" desinler diye evlendiklerinin farkındayım. ama mutsuz evliliklerin ve boşanmaların azalması için belki de toplumumuzun yaşamının geri kalanını mobilya alışverişi üzerinden planlamanın ne derece sağlıklı olduğunu bir kez daha düşünmesi gerekiyor.
  • (bkz: vay amk) denir buna artık.. (bkz: kimse kusura bakmasın)
hesabın var mı? giriş yap