• fiyatları uçmuş gitmiş. en son datça’da karşılaştık kendisi ile ama maalesef buluşamadık. tekel fiyatları bir başka, mekanda bambaşka.

    şöyle bir ufak araştırma ile hiç özel serilere falan girmeden sap sade 70’lik rakı fiyatlarına bakalım.

    yeni rakı;
    kıbrıs: 45 tl (bayi karı, vergi, maliyet, lojistik. hangi masrafı ararsan içinde, raf fiyatı.)

    tekel bayi: 175 tl (bayi karı, vergi, maliyet, lojistik. hepsi içinde.)

    mekanda(datça): 320 tl( tekel dükkanın önüne kadar getiriyor. bay karı, vergi, maliyet, lojistik. hepsi içinde.)

    kıbrıs’ta 45 liraya satılan ürünü biz türkiye’de evde içmek istediğimiz zaman;

    - 1 şişe kendimize.
    - 2.8 şişe ise devlete alıyoruz.

    kıbrıs’ta 45 liraya satılan ürünü biz türkiye’de mekanda içmek istediğimiz zaman ise;

    - 1 şişe kendimize.
    - 2.8 şişe devlete alıyoruz.
    - 3.2 şişe mekana alıyoruz.

    kime çalışıyoruz olm biz..
  • artık içki reklamlarında balık-beyaz peynir vb. gıda maddelerini ilişkilendirmek yasak olduğundan bugün gazetenin arka sayfasında verdiği reklam ile gülümsetmiştir. boş tabakta denizde yaşayan solungaçlı canlı, diğerinde güzel kokulu, sulu turuncu meyve, diğerinde ise süt ürünlerinden en katı ve beyaz olanı altında da, rakı artık onların adını ağzına alamıyor ama siz onların tadını alabilirsiniz yazmışlar. eh bi tadını almak lazım artık.
  • rakı dünyasının referans noktasıdır.

    yeni rakının yeri sabit olup diğer rakılar yeni rakıya göre güzel veya kötü olarak sıfatlandırılır.
  • sevgililer gününde , mutlaka bi şekilde görüşülen , mükemmel dost. belki de tek dost..
  • son reklamlarıyla beni zamanda yolculuğa çıkardı. daha geçen alkolle ilgili şeyler yazmayayım diyen adama bak lsdkfjlsdf. la bu son diye diye külliyat yazan da bir ben varım galiba. bitmedi gitti siktiğimin anıları lsdkjflskfjd. haa bir de kayahan var. "valla bak bu son albüm" dedikten sonra başlıyor diskografisi adamın. ya şey diyecektim ben, yöneticileri boşuna panik olmuş bence. illa deniz mahsülleriyle falan ilişkilendirmek gerekmiyor bu içkiyi. içen içiyor, biraz fireş adamım, teyk it iyzi lskdfjlsdkfjs.

    bundan yıllar evveli, genç ve tam bir zirzop olduğum zamanlardayım. abim ve kuzenimle birlikte ticaret yapmaya başlamışım, para kazanıyorum, götüm kalkmış, "yææ üniverste ne yææ, ben para kazancam" falan diyerek annemin yüreğine indirmekle meşgulum. yarak kürek bir adamım (şimdi farklı mıyım?). iyi de kazanıyorum ha laf aramızda. gerçi abimle kuzenim eziyorlar parayı genelde ama olsun lsdkfjldfkjs. neyse işte, böyle sikimsonik şekilli mekanlarda, renkli renkli içkiler içiyoruz. eğlence anlayışımız bundan ibaret. bir de rak barlara gidiyoruz (ömrümü sikti ibneler). bizim dükkanın olduğu sokakta bir abi var; adına vedat diyelim. vedat abi biraz ilginç bir adam. sabah başlıyor rakıya, yatana kadar devam ediyor. dükkanının arka tarafını ev olarak dizayn etmiş orada yaşıyor. doğal olarak hakkında türlü efsane anlatılıyor.

    gel zaman git zaman, biz vedat abiyle samimi oluyoruz (iki kadeh içince kusan bir adamın oğlunun sürekli sünger misali adamlarla karşılaşması?). araba ihtiyacı oldu mu karşılıyoruz. o güzel yemek yapmışsa karnımızı doyuruyor. muhabbetler ediliyor falan. öyle müptezel bir alkolik değil. en azından mesai bitimine kadar olan sürelerde hiç sapıttığına şahit olmadım. gayet de kültürlü bir adam. birgün dayanamayıp soruyorum vedat abiye: "abi nedir bu işlerin aslı astarı? hakkında milyon efsane dolanıyor?".

    anlatıyor vedat abi. son derece köklü bir ailenin ferdi olduğundan başlıyor. züppelerle takılamam diyerek koleje gitmeyi reddedişini, bir devlet okuluna gittikten sonra istanbul üniversitesinde edebiyat okumaya başladığını, sonra dönemin rüzgarına kapılıp siyasi bir takım atraksiyonlara girişini, okuldan atılışını, gözaltıları, ailesinden bir dönem aforoz edilişini. ve elbette bu hayatların olmazsa olmazı, kısa bir evlilikle sonlandırılmış büyük bir aşkı anlatıyor. sonrası da dünyaya siktir çekme üzerine hikayenin. hergün kollarını delik deşik eden, hepimizin üçbuçuk atmasına sebep olan bir köpekle ve rakıyla yaşıyor. o köpeğe neden tahammül ettiğine aklımız sırrımız ermiyor o zamanlar. ve elbette yarım mandalinayla bir büyük içmesine de.

    o zamanlar rakı bizim için fena halde ağır ortam içkisi. geniş sofraların kurulması gerektiğine inanıyoruz. "abi adam delirmiş, yarım mandalinayla bir büyük içiyor!" diyerek anlatıyoruz vedat abiyi sağda solda bu yüzden. ama hala renkli içkiler içmeye devam ediyoruz.

    yeni rakı'nın son reklamlarını görünce vedat abi geldi önce aklıma. o hiç deniz mahsüllerine ihtiyaç duymamıştı rakı içerken. sonra sonra biraz kendime bakınca, uzun zamandır, garsonların, "alim mi abi?" dedikten sonra cevabımı beklemeden aldığı mezelere dokunmadığımı idrak ettim. bir türküyle, bir büyük olmasa da, ona yakın bir şeyler içebildiğimi gördüm. gerçi bu benim için iyi bir gelişme. yıllar önce, bir yılbaşı gecesi, sabaha kadar 'soldier of fortune' dinleyip tekila içen üç gerizekalıdan biri olduğumu düşünürsek sldfjsdlkfjs. öff ne siksik bi hayatmış la! iğreniyor insan kendinden. hah onu diyecektim işte. böyle düşünürken, "lan ben de mi vedat abi gibi oluyorum?" diye hissettim önce. sonra işte bu sikimsonik hayatı görünce, onun gibi olmamak için dua etmeye başladım. zira bu hayat hikayesiyle efsane değil anca maskara olunacağını anladım.

    geçenlerde geçtim dükkanın önünden ama yerinde yeller esiyordu. şayet aramızdan ayrıldıysan nur içinde yat abi. yaşıyorsan, ki ben inanıyorum yaşıyorsun: şerefe!
  • kıymetli alkollere bir örnektir.

    (bkz: hababam sınıfı)
  • en çok bilinen o mavi etiketinin tekel'de çalışan annem tarafından yapıldığı, en meşhur türk içeceğidir.
  • yeni reklam filmleri bi büyük türkiye çok başarılı. her şeye rağmen türkiye'ye aşk dolu bakabilmenizi sağlıyor ve insanın canını acaip rakı çektiriyor. 4 büyükler gazete reklamlarını da çok beğenmiştim. bravo diyorum. kaybetmeye yüz tutan karizmasını son yıllardaki reklam salvolarıyla iyi kurtardılar.

    işte bi büyük türkiye :http://www.izlesene.com/…ilmi/4492341/facebookshare

    bu da dört büyükler : http://www.reklamazzi.com/m/200/132378.jpg

    not : artık bi ufak gönderirsiniz herhalde yeni rakı a.ş.
  • tekel ozellestirmesinin ardindan piyasaya surulen çesit çesit rakinin etkisiyle bir ara gozden dusmus, ozel sektorun geleneksel vurdumduymazligiyla o yeni markalar tutup artik kaliyteyi bozunca, "ne varsa eskilerde var" mottosuyla tahtina yeniden oturmustu. oturdugum yerde eger favori iki rakim yoksa en basitinden yeni raki soylerdim.

    turkiye'de raki kalitesi zaten oldum olasi dusuk olmasina ragmen artik yeni raki dahil is bariz biçimde keriz silkelemeye dondugu için, bu geleneksel markamiz sadece kusturacak derecede seker ihtiva etmekle kalmiyor, diger rakilara ek olarak bir de kalitesiz sumadan yapildigi için açik açik "tarimsal kokenli etil alkol" barindiriyor. bunu da sisede utamadan yaziyorlar.

    daha da berbat bir keriz silkeleme operasyonu var ki... o da yeni seri, âlâ, gibi ederinin çok ustunde fiyata satilan raki yelpazesine "ustalarin karisimi" diye bir abukluk katmislar. fiyati neredeyse tekirdag altin serisine esit. nedir diye okuyorsun, âlâ, yeni raki, yeni seri ve unuttugum bir tane daha rakinin muhtesem bir oranda karistirilmasi. yani adam sana diyor ki berbat olsa bile en azindan uzum sumasindan uretilen âlâ ve yeni seri gibi rakilara etil akollu yeni raki katiyorum, sana etil alkollu bok gibi bas agritan ve emekten çaldigim bir raki sunuyorum ve bunu en prestijli rakilarimin fiyatina yakin bir ucretle kakaliyorum. ve bunu da utanmadan sisemde yaziyorum.

    afiyet olsun, ben almayayim. zaten ulkede rakiyi bile anasondan ibaret bir garabete donusturduler, bakkaldan misir/pancardan uretilen etil akolu alip ben de raki yaparim... insan utanir yahu. bu yaz yine bir tanidigin hem erik hem uzumden yapilmis ev rakilarini içtim, yeni raki'nin yaninda eskimis konyak veya 15 yillik single malt sayilir. o derece.
  • almanya'da turkiyeden daha ucuzdur.
hesabın var mı? giriş yap