• hüsnü arkan'ın sesine de enerjisine de çok uygun bir yalnızlık ezgisi...

    insana her dinleyişte yeniden başlama hevesi ve cesareti veren bir şarkıdır.

    ''yeniden başlamalı, yeniden anlamalı, yeniden dinlemeli o yiten türküleri
    dağılır gider kara bir bulut dokununca bir dost eli...''
  • hiç bir dinleyişimde yeniden başlama hevesi ve cesareti vermeyen, sadece eski sevgiliyi hatırlatan pek gözel hüsnü arkan söylemi.
    dinliyor muyuz: [http://www.youtube.com/watch?v=htafu7q68ls http://www.youtube.com/watch?v=htafu7q68ls]
  • neden bu kadar geç keşfettim ben bu şarkıyı?! nasıl da insanın içine işleyiveriyor.
  • bu şarkı rakı kokuyor. eski dost sofraları kokuyor. ağlatıyor. özletiyor giden dostları, eski sevgilileri. bir zeytin ağacı gölgesinde bira yudumlamayı özletiyor, sonradan kayıplara karışan dostla. ağlatıyor demiş miydim?

    bu şarkı rakı kokuyor. akdenizin tuzu kokuyor. karadenizin yaylası kokuyor. egenin balığı kokuyor. bu şarkı dost kucağı, sevgili parfümü kokuyor. kalabalık ailelerin pazar kahvaltısı kokuyor.

    hepsi geçmişte kalmış. bu şarkı geçmiş kokuyor.
  • bugün beni hüngür hüngür ağlatmış şarkıdır.

    bu şarkıyı bugün tekrara aldım, dinledikçe dinliyorum. özlediğim bir dostum uzun yoldan gelmiş de hasret gideriyoruz sanki anasını satayım. dinledikçe, daha çok dinleyesim geliyor. bu hüsnü arkan'ın sesi zaten bana her zaman sigarayı hatırlatır, başlatacak beni yine o zıkkıma.

    neyse, tv'de haberler açıktı, sesi kısıkken tv'nin açık olmasını sevmişimdir her zaman. ankara'daki patlamada şehit olan bir askere ağlıyordu, yedi yada sekiz yaşında bir kız çocuğu. onun o halini görünce, üzüldüm birden salya sümük ağlamaya başladım. uzun zamandır böyle hissetmemiştim. hanım şaşırdı bu salya sümük halime, hanımı bırak kedilerim bile şaşırdı.

    ulan insanlar ölüyor, genci, yaşlısı fark etmiyor birilerinin hırsları yerini bulsun tek. benim aynadaki hallerim ölüyor, hayalleri olan adamlar ölüyor. kürt, türk fark etmez anasını satayım, küçük, yaşlı, benden, senden fark etmez. ölüyorlar işte. birilerinin evlatları, birilerinin kocası, babası, abisi, amcası ölüyorlar.

    ölüm, bir yok oluş hali, gelmiyor giden bir daha. sizin, pis, kirli savaşınızda taraf değilim, sadece bütün cenazelerde saf tutan bir deli dervişim amk. bu kan ne zaman durur, bu kanda abdest almaktan ne zaman bıkar hem kürt, hem türk ağaları o zaman diner bu gözyaşı...

    "aç kapını çık eskisi gibi yolunu gözlemesin kıyıda zeytin ağaçları
    yeniden yürü tozlu yollara, yeniden uyan o sabahlara, yeniden."
  • yeniden başlamalı yeniden anlamalı
    yeniden dinlemeli o yiten türküleri
    dağilir gider kara bir bulut
    dokununca bi dost eli...

    hüsnü arkan'in son albumunde de kotu tek bir parca yok. resmen bob amca ve cizdiği resimler gibi dokunduğu her seyi iyilestiren mukemmellestiren biri muhtesem bi ses. bi gun canli canli da dinlemeyi isterim cok.
  • nereye uçar turnalar'la art arda dinlendiğinde hüsnü arkan'ın sesini daha bir dost bellemenizi sağlayan şarkı. youtube da sağolsun, otomatik oynat uygulamasıyle hep bu iki şarkıyı birbirine bağlıyor, iyi yapıyor.
  • cybc türkçe yayınları (rum radyosu türkçe bölümü) tarafından 1990'larda çok sık çalınan şarkı. o sıralarda bu şarkıya dünyada yer veren tek radyoydu.
  • insanın içine çok değişik yerlerden dokunan bir şarkı bu. ben yeni keşfediyorum. kızdım kendime.
  • morlu pembeli çiçeklerin yeşilin içinde açmasını mavi fonda (gökyüzü) görmek gibi bu ezgi. iç aydınlığı ya da bir dostla edilen sohbet sonrasındaki ferahlık.

    başka bakış açısıyla kendine uzaktan bakmak, yeniden derlemek tüm duyguları ve yenilerine yer açmak.

    "ey o büyük düşünce!.. size bağlı değildir"... diye haykırıyor şair içimde. özlemişim.
hesabın var mı? giriş yap