• samuel beckett'e sığınıp yardırdığım eylem.
    mütemadiyen deneyip her seferinde yeniliyorum. "olsun" diyorum, yine denerim, yine yenilirim. hakikaten de yeniliyorum. madara oluyorum.
    ama artık daha çabuk, daha çok yoruluyorum tanrım. güzel bir söze daha ne kadar inanabileceğimi bilmiyorum. hayatın önden kabullenilmiş bir mağlubiyet olduğu inancı hevesimi paramparça ediyor. kırılıyorum.
    "olsun yine kırılırım, daha iyi kırılırım." diyemiyorum. çünkü sen de biliyorsun ki tanrım, insan tılsımlı/belalı bir malzemeden yapılıyor ve kırılıp bozulunca tamiri kolay olmuyor.
  • herkesin bir gün bir şekilde yaşadığı. en baba adamlar gördüm. en sağlam yenilgiler yaşayan. en baba kadınlar gördüm. yenilgilerden çıkamayan. bu işin bir mantığı yok. herkes yenik başlar birine karşı. bir kadına karşı. adama karşı. yenilgi hayatın resmidir. iyi çizilmiş şekli belli, bir resim. herkes yenik başlar hayata. kandırmayalım kendimizi. yenilgi yenilgi büyüyen zafer falan da yoktur. her yenilgi her kaybediş biraz daha karartır sevginizi dünyaya karşı. acımasız olup bu dünyanın sevgilerini, kirlerini, iletişimlerini ve her türlü ilişkiyi sıfırlamak çaresi. gidin bir mağarada yaşayın. yoksa yenilirsiniz çaresi yok bu hayata karşı. hiç öyle kendinize güvenmeyin. hayat bir gün bir yerinizden fena asar söyleyeyim.
  • iki gündür başımı yastığa rahat koyamamama sebep olmaktadır. ne yapmalı; elden bir şey gelir mi? yoksa "çekil hoca kenara sen karışma" derler mi? ki derler, dediler.

    -gelecek hayalinden bahseder misin?

    -mimar olmak istiyorum hocam.

    -ooo çok güzel, umarım görürüz o günleri.

    -bu sene son hocam, okuldan alacaklar beni.

    -...........(sessizlik, boğaz düğümlenmesi, göz yaşarması)

    bu ve onlarca kız... ama bu defa çok koydu be. böyle ışıl ışıl gözlerle, hevesle, heyecanla "mimar olmak istiyorum."

    ben buranın sistemine yenildim ve belli ki daha da çok yenilicem.

    15/10/2014
    8-c şırnak/silopi
  • yenilmek, acımasız olmayı öğrenmektir. aslında içten içe her gün ölmeyi dilemektir. tutunmaya çalışmak, tutunamamak, ellerinden avuçlarından kayışlarını izlemek, komada ki bir hastanın etrafında olan bitenden habersiz hayal meyal duydukları gibi hissiz kaçırmaktır tuttuğun o koca halatları ellerinden. yenilmek yenmeye özlemle beslenir. yenemedikçe hırslanır hırslandıkça yenilir insan. zamana yenilir, hayata yenilir, kendine yenilir, yenilir,yenilir.. yenilmek yenilenmek değil tükenmektir. yok olmaktır. küçücük kalmaktır. şeffaf oluverir insan yenildikçe. yenilmek hatırlanmamaktır.
  • yenilmek yalniz kalmakla esdeger aslinda.
    once buyudugunu dusunup dogdugun yeri, aileni terketmenle baslayip sonra oz benligini arkanda birakma cabanla giderek artan ve arkadaslarinin seni terketmesiyle sona yaklasan ve en nihayetinde hayallerinin de artik gerceklestirilmesi uzak bir ihtimale tayin edilmesiyle bir basina yillar sonra eksi sozluge yazarak avunmaya calismakti iste.
  • denedin, yenildin. olsun. yine dene, yine yenil. daha iyi yenil.
    (samuel beckett)

    (ever tried. ever failed. no matter. try again. fail again. fail better.)
  • ben bir bezirgânım ki
    dokunmuş bir metre basmam bile yok
    komşulara üzüm için söz verdim
    halbuki bahçemde
    bir tek asmam bile yok *
  • hep denedin.
    hep yenildin.
    olsun.
    yine dene.
    yine yenil.
    daha iyi yenil.

    (bkz: samuel beckett)
  • kişinin kendinden kaynaklanan sebeplerden ise kendisine acımamak, başkaları sebebiyle ise artık güvenmemekle baş edilebilecek malübiyet.
    yeni başlangıçlara balıklama atlamaya engel olur.
  • insanlar başkalarına, ekonomiye, yozlaşmaya, basitleşmeye, açlığa vesaire vesaire yeniliyorlar ama şu an fark ettim ki en çok mutlu olma ihtiyacına ve bulamadığmız sevgilerin bedelinden yeniliyoruz. mutlu olma ihtiyacından yapmayı istediklerimizi yaparken gücümüz yetmiyor bir türlü. kendi kendine yenilme dediğimiz şeyin bana kalırsa en büyük parçası da mutlu olamadığımız anlarda kendi kendimize verdiğimiz 'bir gün mutlu olacağım' sözünün emirleri altında ezilmekten.
hesabın var mı? giriş yap