• rezil olunan anlardır. bir kızın karşısında düşerseniz işte çoktan rezil olmuşsunuzdur.
  • lise hazırlıkta reading & writing dersinde parça okuduğum anda, tüm sınıfın gözü benim üzerimdeyken, burnumdan sümüklerin aktığı an. cepte peçete olmaması ve zil çalana kadar ömürden ömrü giden ben.
  • annemin,kabinde pantalon denerken bağıra çağıra bu olmamış en büyük bedeni getirin dediği zamanlar...o kabinden çıkmak istememiştim
  • ilk entry'mi buraya yazmak nasipmiş demek ki.

    sabah kalktım her zamanki gibi dolabımı açtım bugün ne giysem diye düşünürken gözüme bir takım elbise çarptı, akşam bir karşı cinsle buluşacağım için onu seçtim kol düğmeli gömleğim, kravatım ile güzel bir kombine oluşturdum kendimce. çantamı alıp işe gitmek için yola koyuldum.

    otobüs durağında yaklaşık 20 kişi otobüs bekliyor ben de otobüsün geldiği tarafta en önde duruyorum yani duraktaki herkes arkamda kaldı ve otobüsün geldiği yöne doğru yani bana doğru bakıyorlar.

    çıkardım telefonumu mesaj yazarken pantolonumdan bir şey aşağı doğru kaydı, gayri ihtiyari "allah böcek diye" sağ bacağımı sallamaya başladım. sonra paçamdan bir tane siyah mı siyah çorap yolun ortasına düşüverdi. öyle kalakaldım. ne yapsam diye düşünürken çorabı bir tekme ile uzaklaştırdım, arkamdan kıkırdama sesleri eşliğiyle hiçbir şey yokmuş sanki oradan geçip gidiyormuş gibi hızla uzaklaştım. arkamdakiler ne düşünmüştür bilemem ama çok saçma bir pozisyonda kaldığım kesin...
  • baska bir sehirde olan sevgili ile konusulurken seni cok ozledim laflari falan edilirken tivide esra erol acıktır bir yandanda. fondada ''senden uzakta hep bir seyler eskik'' die bi sarkı calmaktadir. ayni yazı kız arkadasa iletilir. karsı taraftan gelen msj aynen sudur:
    ''napıosn esra erol mu izliyorsun olur''. iste o an kopma anıdır.
  • soyunma kabinine "oldu mu" diye giren ve zaten alacağı cevaptan tatmin olmayıp pantolonu önünden çekiştiren annenin yarattığı kaos anlarıdır.
  • bütün kurumsal kimliğini tasarladığım yeni bir şarap evinin, mimarlarla olan toplantısına ben de çağrıldım. toplantıya biraz geç kaldım, toplantı odasına girdiğimde, gayet ciddi bir ortamda ikisi erkek, biri kadın üç mimar ve şarap evinin ortakları vardı. mimarlarla tanıştırıldım ve kadın olan mimarin benim baya eskiden birlikte olduğum ve baya kötü bir şekilde ayrıldığım hatun olduğunu hayretler içinde farkettim. kız da baya şaşırmış görünüyordu ama tabi bozuntuya vermeden toplantıya devam ettik. tabi benim kafa artık başka yerdeydi. konuşulanlar da beni pek ilgilendiren mevzular değildi. tam eskilere iyice dalmışken, ortaklardan biri birden bire 'dilerseniz bozburun bey'de aldiği brief doğrultusunda hazırladığı konseptin alt yapısını anlatsın' diye bodoslama topu bana attı. ben o kadar hazırlıksızdım ki ağzımdan 'öncelikle ben brief falan almadım' lafları dökülüverdi. ortakların üçünün de ağzı bir karış açıldı. o anda, bana yaklaşık 1 saat süren çok detayli bir brief verdiklerini hatirladim. artik nasil kurtaracağımı bilmeden ' yok canim aldim tabi şaka yapıyorum' falan dedim. heh heh gibisinden soğuk bir hava esti. o anda masanın altına girip, oradan tünel kazıp, binanın dışına kaçmak istedim. ah eski sevgili, yaktın beni...
  • ilkokul 3. sınıftayız. bi özel okul sıra olduk. müdürün ismi ''maşallah sayın '' kendisiyle o yaşımda sayın maşallah sayın diye dalga geçerdim her neyse sabah sıra olmuşuz. dizilmişiz. o zamanlar kısa boyum en önde duruyorum. her neyse bu müdür çıktı konuşma yapıyor. ben de o esnada hayallerde yaşıyorum yok işte şuraya bi göktaşı düşse tam kürsüye nasıl kurtulurum ki lan geriye koşamam sola kaçayım falan diye hesap yapıyorum. o esnada assolist gibi mikrofonla sağa sola dönüp dolaşan müdür mikrofonun kablosunun yetmediği alana doğru ısrarla mikrofonu çekiyor falan. ben bir anlığına hayallerden çıkıp gerçek dünyaya dönüyorum müdür arkası dönük mikrofonun yetmediği yere ısrarla giderken bir anda

    -kopacaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaak !!!

    diye bağırdım. 500-600 kişi susuyor. bütün gözler bende amk.

    sonra tabi herkes güldü. ben kıpkırmızı oldum.

    sonraki günlerde,haftalarda,aylarda üst sınıftaki kızlar yanıma gelip kopacaaaaaaaaaaaaaaaaaaak diye bağırıp durdu.

    skiyim ya :/
  • bir ay önce bir doktora dersinde hocanın sorduğu soruya şu cevap verilerek gerçekleşebilecek an.

    hoca : sudan kaçınan suyu sevmeyen, suyu bünyesine almayan maddelere ne denir?
    crvena zvezda : homofobik.....
    sınıf : .......sessizlik....
    hoca : evet hidrofobik.
hesabın var mı? giriş yap