• gotune girsin esprilerinin yapilamayacagi binadir.

    - su yerdelen var ya dayi eheh goruyor musun surdaki
    o var ya , goruyor musun ?
    - hayir goremiyorum
    - he tamam
  • meksikalı bir mimarlık şirketi olan bnkr arquitectura'nın, binaları 8 katla sınırlayan mexico city mevzuatına karşı geliştirdiği proje. demişler ki, "madem 8 kattan yükseğe çıkamıyoruz, biz de 65 kat aşağı ineriz". dondurma külahı benzeri bir şekle sahip olan binanın aydınlatması, binanın tavanına konulacak yekpare camla sağlanacakmış...

    ayrıntıları merak edenler şuraya bir baksın derim ben: http://www.archdaily.com/…craper-bnkr-arquitectura/
  • yer altına doğru uzanan uzun bina. geleceğin yerleşim alanlarından
    (bkz: yersen)
  • aynı zamanda adana'nın yüreğir ilçesine bağlı bir köy.
  • yeşili korumak için uzay çağına hitap eden bir çözüm.
  • (bkz: kardelen)
  • ninja kaplumbağaların kötüsü shredder'ın kullandığı, sağı solu delip zemini sikerten araç.
  • yerdelen, beden-delen tipte füzeler doktorlar. onların baştaki pluripotent, bol seçenekli zeka ve yapılarına bakılınca, tıp eğitimi ağacı öldürmeden, canlı canlı tek sivri gövde kalana kadar tıraşlama, budama gibi. o yüzden sonunda zekalarını azalmış, becerilerini kaybedilmiş algılarlar. sivri tomruk da füze olur. o füze uçmaya kaçmaya yönelik değildir. mıknatısından kopamayan toplu iğne gibi, belirsiz bir yaratıcılığa değil; belirli soruna, derde doğru hızlanmak ve uçmak yani delmek zorundadırlar. öyle öyle nereye varacak? ya kayaya toslar ya mağmaya varır, ya beden sisinde kaybolursun.

    kendini, ötekiliğini ifade etmesi bant olarak daraltılmış, şansa kalmıştır. doktorların arasında hızlı ve akışkan olan cerrahi dallar daha bir füze ve etkin, eylemli hissettirebilir. kısmen. budama nedeniyle doktor kendini bilerek aptallaştırılmış hisseder. aynı anda yola çıktıkları diğerleriyle nasıl da şimdikinden farklı, karşılaştırdıklarına benzer işleri ve yaşamları olabileceğini acı acı fark ederler. o uzamamış dalların ve olasılıkların anısı hiçbir zaman tamamen unutulmaz. yeni fiili halin içinden can ve doyum bulmak zorunludur.

    tıp eğitiminin arasında veya hanidir doktor iken alan/kariyer değiştirebilen insanlar çok seçkindir. yoksa benim diyen, tıbbı terk edemez. doktorluk elbise gibi değil dövme gibidir. bir meslek değil yaşam biçimidir. hekim başka işe yaramaz. işini sevsin sevmesin. beceriksiz veya tembel olması hekimi temel lanetinden, yitikliğinden, özezerliğinden uzaklaştıramaz.

    laf aramızda merhum şefime bakılırsa (ki bakalım), tıpçı dünyanın her yerinde insana karşı sıcak ve ilgili değil ilgisiz, soğuk nevale olurmuş. hatta bir sağlık işinin zorlu iş, bir görev olarak yapılmasından değil, gönüllü olarak yapılmasından daha fazla işkillenmek gerekirmiş. herhangi bir gönüllünün motivasyonu, sapıklığı nedir kolay bilinemez, dikkat edilmeli. bu bağlamda sağlıkçının uzun ve zor eğitimden geçmesi, ve hatta işinin pek doyurucu kazandırmaması ayran gönüllüleri elemeye yarayabilir.

    meslek içi bir karşılaştırma olarak önereyim: diğer doktorlar başarılarından para kazanırken psikiyatristler başarısızlıklarından para kazanır: "sürdürülebilir başarısızlık" ile "çorba kaynayacak" şarampolleri arasında. bir sağaltım bir yıl, beş yıl, on yıl sürüyorsa bariz olarak başarısızsındır. (bkz: doktor/@ibisile)

    (ilk giri tarihi: 8.7.2018)

    (bkz: bakışlar mayalar tarihöncesi)
hesabın var mı? giriş yap