• uygun bir tarifle, lezzet olarak da neredeyse kıymaya eşdeğer oluyor bu bakliyat. annemin yeni keşfettiği ve kardeşimle ısrarlarımıza dayanamayıp haftada birkaç gün yaptığı şahane köftesi şöyle oluyor efendim:
    1 su bardağı mercimeği iyice haşlayıp rondo ya da blenderdan geçiriyoruz, taneleri büyük ölçüde kayboluyor. aynı robottan bir orta boy soğanı ve yarım demet maydonozu da geçiriyoruz. bu karışıma bir yemek kaşığı unu ve bir yumurtayı ekleyip biraz daha karıştırdıktan sonra köfte harcı olacak kıvama gelmesi için de galeta unu ekliyoruz. bu köftenin püf noktası içine bolca kimyon koymakta. biraz karabiber, pul biber ve tuzu da ekledikten sonra şekil verip azıcık yağlanmış teflon tavada bir alt bir üst çevirip sıcak sıcak sunuyoruz. sarımsaklı mayonez, ketçap hatta hardalla nefis oluyor efendim, tat olarak da ev köftesinden çok farklı değil.
    yeşil mercimek neymiş öyk diyen insanlara ne köftesi olduğu söylenmeden yutturulduğu vakidir, öyle de güzeldir bu meret.

    yıllar sonrasından lezzet editi: halen severek yaptığım bu tarifi papitheclown'un şahane önerisiyle tekrar deneyeceğim yakın zamanda. dediğine göre eğer et ya da tavuk tüketmekte bir sakınca görülmüyorsa haşlama aşamasını et/tavuk suyu ile yapmak tadını bildiğimiz köfte gibi yapıyormuş, akıllarda olsun. *
  • küçükken annemin, 'bonibon çorbası' yalanıyla yedirdiği yemek.
  • tek basina haslayinca bile yemekmis tadi veren bir baklagil oldugundan oturu super bir yalniz yasayan insan evi besin maddesidir.
  • hafif bir öğlen yemeği için, salatasının tarifi..

    mercimeği yumuşayana kadar haşlayıp süzün. sıcakken sızma zeytinyağı, tuz ve kırmızı biber ekleyip ılınmaya bırakın. sonra ezilmiş sarımsak, kimyon ve sirke ekleyin. soğuyunca da ince ince kesilmiş taze soğan ve bol maydanoz, bol dereotuyla salatanızı tamamlayın.

    yemyeşil görünümlü, besleyici, bol vitaminli bir protein salatası.
  • ayni zamanda tereyagli bulgur pilavi da (salcasiz olcak) yapilir bunla, kafayi yedirten bi lezzettir..
  • birçok kişinin aksine ben yeşil mercimeği çok severim hemen hemen her yemeğe güzel eşlik eder. doyuruculuğu yüksektir. soğuk kış günlerinin vazgeçilmezidir.
  • yeşil mercimek yemeği nam-ı diğer kara şimşek.

    bu yemeği aşırı seviyorum, askere gittiğimde bu çıkacak diye beklerken hiç çıkmamıştı, paso tavuk mk.

    bulgur pilavında ise potansiyeli öldürülmektedir.
  • üniversite yıllarımızda ev arkadaşlarıma sık sık pişirerek, onları bıktırdığım yemek türü.

    dört arkadaş aynı evde kalıyorduk ve evde nöbetleşe yemek yapardık düzenli olarak, hem ay sonu hesabını tutturabilmek hem de dışarıda yemek çok pahalı öğrenci bütçemiz ile neredeyse imkansız gibi. her yemek nöbetim geldiğinde yeşil mercimek yapardım arkadaşlarıma. çünkü evde yemek yapacağın zaman yemek malzeme tedariki o gün kü yemekçiye ait olacak diye bir kuralımız vardı. o gün paran varsa alıp yaparsın sebzeyi, eti, balığı. ama arkadaş para ne gezer öyle her daim, bu yüzden evde olan kuru malzemelerle yemek yapar, arkadaşların önüne koyardım sevmeseler bile. hatta yaptığım o mercimekler de bizim köyde tarlada yetişen mercimeklerimizdi, bir çuval getirmiştim memleketten bol bol yiyelim, masrafsız olsun proteinimiz olsun diye. ha biraz fazla kaçırmış olabilirim pişirirken o ayrı! haftada iki gün yeşil mercimek ve hep aynı şekilde pişirilmiş. kızlar bana haklı olarak oflarlardı, offff gene mi mercimek diye.

    şimdi gülüyoruz tabii geri dönüp bakınca o günlerimizi hatırlayarak. aradan 20 küsur sene geçmesine rağmen hala esprisini yapar arkadaşlarım. arayıp, bir sultan hatis hadi bize yeşil mercimek yapsana, o zamandan beri yemiyoruz, özledik diye. bak sen şunlara, sanki evde pirinç, et, kıyma, pirzola vardı da ben mi pişirmedim size hergeleler?

    edit: laf aramızda ben bile pek pişirmiyorum artık...nasıl bıktıysam!
hesabın var mı? giriş yap