• ben kefilim.

    bilmediğiniz şeyler söylemeyeceğim, sadece yakıştığı yerleri alt alta yazayım da bir de kendi gözünüzle görün isterim:

    1. beyaz peynirli neredeyse her şey.

    *kahvaltı, tabi ki. yalnız belki yeşil soğanın keskin olmasını değil de sadece rayiha vermesini istiyor olabilirsiniz. o takdirde, beyazını tamam yine yemeyin ama kendinizi o enfes yeşil yapraklardan da mahrum etmeyin. bak dene, beğenmezsen getir bütün taze soğanını ben alıcam söz.

    * yine kahvaltı, peynirsiz de olur. mesela ekmeğe salam jambon falan mı bastın, göm arasına. yahu bu şey, hiçbir şeysiz, dümdüz ekmeğin arasında tek başına bile güzel.

    * beyaz peynirli börek. bak çok ciddiyim. allah adını verdim bunu dene. ama çıtır bir börekten bahsetmiyorum, gerçi onda da olur ama bence yeşil soğanın hakkı tepsi böreğidir. yumuşak börek lazım ona. su böreği de olur. gerçi düşününce şimdi puf böreği de olur. ama milföy olmaz. milföy ne zaten ya ne saçma bişey o.

    2. makarna. ma kar na!

    * bi kere bu yeşil soğan, makarnanın her türlüsüne yakışır. fakat soğanı pişirmeyip, makarna pişince üzerine incecik doğrayacaksın. bu kısmı en sonda anlatıcam.

    * hele bir de, makarnalardan, peynirliyse, bambaşka... oh yes...

    3. yumurta.

    * omlet, menemen, haşlanmış, çırpılmış, sunny side up, aman allahım, bu nasıl güzel bir uyumdur yarabbim.

    4. bulgur pilavı

    * sakın ama sakın ha kavurmayın. yine, pişince soğanı üzerine kıymak lazım.

    5. kısır

    * kısırı siz nasıl yapıyorsunuz bilmiyorum, biz çiğ yaparız. yani soğanı kavrulmaz. isterseniz yine kuru soğan doğrayabilirsiniz, ama bence taze soğanla da mutlaka deneyin. soğanı tabi ki yine kavurmuyoruz.

    6. mercimekli köfte

    * geçen gün mercimekli köfteye hem kuru soğan kavurdum hem de çiğden taze soğan kıydım. ben hayattan o kadar zevki ancak sevgilimle birlikteyken alırdım.

    7. salata

    * izah etmek manasız.

    8. zeytinyağlı yemekler

    * enginar, pırasa, kereviz, ıspanak, fasulye ve biber dolmasında denedim. hepsinde de mu-az-zam oldu. yalnız bakın yine, bunların hiçbirinde bu soğanı kavurmuyoruz. sebzenin üstüne doğrayıveriyoruz öyle. dolmanın da içine doğruyoruz incecik.

    ----

    şimdi gelelim önemli kısmına,

    neden entry içinde on kere filan "kavurmuyoruz!" dedik...

    çünkü bu soğan kavrulunca tatlılaşıyor. özellikle zeytinyağlılarda, tatlı isteyen elbette öyle yapabilir ama ben şahsen, bu soğanı tatlı diye değil keskin diye, "soğan" diye seviyorum.

    üstelik, o kadar ince ki bu alet, anında yanıveriyor. normal soğan gibi bir kavrulma süreci de yok yani. bence yapmayın, ama yine de siz bilirsiniz.

    pilav ve makaranın üzerine, bu yemeklerin altını kapatır kapatmaz, incecik kıyıp üzerine de kapağını kapatıyorum ben. aromasını lezzetini hem nefis veriyor, hem de buharda piştiğinden, dümdüz çiğ kalmıyor ama böyle "merhaba ben hala buradayım" diyen aşırı tatlı bir dirilikle kalıyor.

    yumurtada da mesela, yumurtayla beraber atın tavaya. çırpacaksanız kasede beraber çırpın, çırpmayacaksanız - öyle denemedim ama kavrulmaması gerektiğini biliyorum.

    yemekten aldığınız zevki kafadan on katına fırlatacağı gibi, sindiriminizi de düzenler. çiğ soğanın böyle bir etkisi zaten vardır, aynı şeyi kuru soğan da yapar, ama taze soğandan bence daha çok zevk alırsınız.

    çiğ kuru soğandan alınan zevki "maksimize etmek" için ise, salata ya da bulgur işi artık her neye kullanacaksanız, önce tuz ve bir miktar sumakla ovalayın derim. sfhshfhsf adanalıyız galiba adhsfdhahf nasıl da anladın ya seni haylaz sfhahfh <3
  • temizlemesi eylencelidir bunun kokun ucunu kesersin sonra da dis dallardan birini tutup boyle hop diye cekip cikarisin. eger elinde kalmadan guzelcene cikarsa m bison a perfect cekmis gibi sevinirsin.
  • gün itibariyle semt pazarında kilogram fiyatını 8 tl (yazı ile sekiz türk lirası) olarak görmem ile hayata bakış açımı değiştiren gıda maddesi. gerçi 5 lira olan taze fasulye ya da 4 lira olan ıspanak ya da 3 lira olan kıvırcık da benzer şoklar yaşattı ama, bunun kadar vurucu olmadı. sanıyorum bunda yeşil soğanın annanemin balkonunda saksı içerisinde bile yetişebilen bir şey olduğunu bilmemin de etkisi var.

    ne mutlu ki bizlere, bu saydığım ürünlerin meşhur enflasyon sepetindeki payı binde bile değil, neredeyse on binde x lik seviyelerde de, ülkemizde enflasyon tek haneli.

    (bkz: padişahım çok yaşa)
  • o değilde kısıra çok yakışır.
  • kesilince güzelleşen bitki. birkaç dal yeşil soğanı tahtanın üzerine yatırıp ince ince doğradıktan sonra ortaya çıkan görüntü, kesilince daha çok belirginleşen beyazdan yeşilimsi beyaza, oradan açık yeşile, biraz daha koyu yeşile, az biraz daha koyu yeşile ve nihayetinde en koyu yeşile doğru akan tonların geçişi her seferinde hipnotik etki yaratıyor.
  • pazar günlerini anlamlı kılan tek şey...
  • ince ince kıyılarak omlete katılırsa hayatınıza anlam katabilecek kadar önemli bir sebze.
    en iyi saklama şekli gazeteye sararak dolaba koymaktır ya da ince ince kıyıp buzluğa atınız.
  • güverleri bahçeye ucuna kadar gömünce baharda çıkan soğan.

    kesilen uçları zeytinyağında azıcık öldürüp üzerine yumurta kırılarak omlet yapılırsa afiyetle yenir.

    kestiğiniz bölümler kısa sürede, yeni omletler ve salatalar için uzayacaktır.
  • bir zamanlar öğrenci evimize gelen bi anne, her şeyimiz tammış da bir o noksanmış gibi her nedense balkonumuza saksı saksı yeşil soğan dikmişti. bunu fark eden evin tavşanı, soğanlara dadanıp hepsini mideye indirdikten sonra; pamuklara sarıp sarmaladığımız, kendimizi pembe kaka yaptığına inandırdığımız lokum gibi bembeyaz tavşanımıza ağız kokusundan yaklaşamaz olmuştuk.
  • sadık gürbüz'ün ya da ikinci bir seçenek olarak rahmi saltuk'un sesinden dinlenildiğinde kendinden çok başka anlamlar, sadelikler ve güzellikler doğuran bir ahmed arif şiiri yeşilliği.
    nedense durup durup hatıra gelen bu şiir, ezgisiyle birlikte ve hep de o satırlarından başlayarak gelir aklıma. "görüşmecim yeşil soğan göndermiş..."

    "haberin var mı taş duvar?
    demir kapı, kör pencere,
    yastığım, ranzam, zincirim,
    uğrunda ölümlere gidip geldiğim
    zulamdaki mahzun resim.
    görüşmecim yeşil soğan göndermiş
    karanfil kokuyor cigaram
    dağlarına bahar gelmiş memleketimin.."
hesabın var mı? giriş yap