• bir ürüne servis* verme yetkisi ürünün üretici firması tarafından verilmiş, onaylanmış servis.
  • ayni yerde uretilmis yedek parcanin* fiyati normal servislere gore genelde iki kat daha pahali olan, ustune iscilik parasi da alan, yetkili saticilarla baglantili calisan servis.
  • eskiye göre daha tembelleştiklerini gördüğümüz servislerdir. satın alınan bir mal görece olarak daha kıymetliyken teknik servise törenle gider, gelirdi. bozulan cihazın yenisi çok pahalıydı çünkü. şimdi kullan at tüketici/üretici mantığı çerçevesinde birşeyi tamir ettirmek yenisini almanın neredeyse %25 ine denk gelmeye başlamıştır. bu sebeple çok eski bir faks cihazını götürdüğüm brother yetkili servisi "abi bunun tamiri 5-6 saat sürer**, gel sana 2. el vereyim" deme cesaretini kendinde bulmaktadır *
  • ürünü, tasarımı ve üretimi yapan mühendisten daha iyi bildiğini, tanıdığını sanan, "müyendiz de kimmiş, müyendiz skiyoz biz her gün" mantığındaki kişilerdir. örneğin; bir bulaşık makinesi alırsınız. kurmak için yetkili servis gelir. makinenin yerleştirileceği yer tezgah altıdır ve her türlü tesisat vardır. yetkili servis, makine tezgahın altına sığabilsin diye üst tablasını çıkarır zira üst tabla varken makine tezgah altına girmemektedir. zaten o tablayı da tezgah altına sığabilsin diye kolaycacık çıkabilir şekilde imal etmişlerdir. ve fakat tabla çıktığında da makine, girmesi gereken yere biraz kısa gelmektedir. önemli değildir, nasıl olsa tezgah altındadır. yetkili servis, makinenin içinden bir de bidon gibi bir şey çıkarır.

    - o nedir?
    - bu mu? bu denge taşı.
    - e niye çıkardınız?
    - gerek yok ona.

    gerçekten de 9-10 kg. ağırlığında içi kum benzeri bir şey dolu büyükçe bir şeydir denge taşı. neyse, galiba olmasa da oluyor denir. yetkili servis makineyi kurar ve gider.

    ilk bulaşık yıkama öncesi, tabaklar bardaklar makineye özenle yerleştirilir. biraz daha fazla bardak koyabilmek için üst sepetin iyice dışarı çekilmesiyle birlikte denge taşının ne işe yaradığı anlaşılır. zira makine bardakların ağırlığıyla birlikte höngürt diye öne ağdırır*, tezgahın laminat kaplamasına alttan yaslanıp tahtayı da yerinden söker (o tezgahı doğru düzgün yapıştırmayan/vidalamayan mutfakçının da ağzına sıçayım). mühendis amcanın bu hadiseyi düşünerek oraya koyduğu ve aleti dengelemeye yarayan ağırlık, mühendis amcadan çok daha iyi bilen yetkili servis sayesinde kırık bir tezgaha mal olur bana.
  • yine aynı bulaşık makinesini kurmaya gelen yetkili servis (bkz: #9897464), cihazın düğmelerine falan basılı tutarak bir ayar menüsüne girer ve bir şeyler yapar.

    - ne yaptınız?
    - makinenin tuz ayarını kapattım. tuz koymanıza gerek kalmadı makineye.
    - e ama bulaşık makinesi tuzu kireçlenmeyi önlemek için konulmuyor mu?
    - gerek yok. koymasanız da oluyor.

    evet koymasak da oluyor sevgili yetkili servis. lakin suyu kireçli olmayan, yumuşacık suya sahip şehirlerde oluyor o iş. iki çay demlemede çaydanlığımızın komple kireç kaplandığı bir şehirde, o makineye tuz koymazsak maazallah başka bir yetkili servis "galgon kullanmazsanız böyle olur" diyerek kireçlenmiş rezistansı çıkarıp götümüze sokar.
  • arabanızın hız gostergesine surati aktaran muşir bozulmuştur, yoldayken gostergeyi sıfırlar. bunun yanında direksiyon da asırı derecede hafifler. 120 km/s ile giderken eliniz kus gibi hafif bir direksiyonun ustundedir.
    servise anlatırsınız;
    "musir bozuktur" der "e direksiyon?" sorunun cevabı ise "yok ya ne alakası var" olur.

    baska bir servise durumu anlatırsınız cevap basittir, "hızınız sıfır gorundugu için elektronik destekli direksiyon aracın durdugunu dusunup direksiyonu hafifletir, kursta ogretildi."

    servise giderken arızaya gore dusunulmesi gereken bir kaç soru vardır, örneğin; "bu kadar rulmancı/ oto elektrikçi / vs.. nasıl para kazanıyor?"
  • insanlarin urunle ilgili olarak urunu alirken degil urun bozulduktan sonra muhatap oldugu ve cogunlukla memnun kalmayacaklarini tahmin ettikleri bir sekilde telefonu cevirdikleri tamirci. evinize gelen servis calisani buzdolabinizi tekmelediginde zaten isini ne kadar iyi yaptigini anlamaniz cok da uzun surmuyor.
  • üretici veya distribütör tarafından yetki verilmiş servistir. hizmet verdikleri sektöre göre tüketicinin de servisin de davranışları değişir.

    otomotiv sektöründe yetkili servislerde hem parça fiyatları hem de işçilik fiyatları özel servislere göre daha tuzludur. sebebi de aracının garantisinin bitmesini istemeyenlerin öpe öpe garanti süresince tüm bakımları bu servislerde yaptırma zorunluluklarıdır. ayrıca otomobillerine ehil ellerce bakım yapılmasını isteyen ve işten de anlamayan insanlar için güvenli bir kapıdır. belki fazla para verilir ama kullanılan parçanın orjinalliği kesindir en azından. kazançlarını kesin bilmiyorum ama iyi kazandıklarını düşünüyorum.

    elektronik sektöründe yetkili servis fiyatı pahalıdır çünkü kullanılan parça yan sanayi değildir. yetkili olmayan servisler yan sanayi parçaları kakalayıverir, ruhunuz duymaz. özellikle tv sektöründe artık tamirat bitmeye yüz tutmuştur. servisler parayı kurulumdan kazanırlar.

    beyaz eşya da elektronikle benzerdir ama tamirat geliri eklenir. beyaz eşyada tamirat hala devam etmektedir. televizyonu atmak insana kolay geliyor da buzdolabını atmak kolay gelmiyor. ayrıca parça fiyatları da malın kendi fiyatına oranla daha düşük.

    günümüzde bir lcd tv'nin paneli veya mainboardu arızalanınca neredeyse yeni tv parasına tamirat yapılıyor. insanlar zannediyor ki bu ücretin yarısından fazlasını servis gümletiyor ama değil. bunu üreticiler istiyor. üretici yedek parça üretmek istemiyor. sürekli gelişen teknolojiye uygun yedek parça üretecek olsa deli gibi atıl stok birikecek, haklı adam. o sebeple parça fiyatını yüksek tutup tv'leri kullan at yapmaya çalışıyorlar, hatta böyle oldu günümüzde. artık bir tv'yi 10 yıl kullanmak yok. 5 yıl bozulmazsa kullanacağız, teknolojisi eskidiği için atacağız; tıpkı bilgisayarda olduğu gibi.
  • otomobil ve motosiklet için yetkili servislere giderken "en azından orjinal parça kullandıkları kesin" deniyordu.

    geçen sene yamaha yetkili servisinde bizzat gözümle gördüm yan sanayi filtre ve balata kullanıldığını. o zamandan beri:

    (bkz: diy)
  • "elektronik sektöründe yetkili servis fiyatı pahalıdır. çünkü kullanılan parça yan sanayi değildir." denmiş. şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; yetkili olanı da olmayanı da aynı malzemeciden alışveriş yapar. yani malzeme satan işyeri ne satıyorsa ikisi de aynı malzemeyi kullanıyor. arçelik, vestel vs kendileri malzeme üretmiyor. mesela philips, tda serisi entegre üretiyor. bu firmaların çoğu da gidip bu malzemeleri kullanıyor ve televizyon üretiyorlar falan filan. e malzemecide de philips'in ürettiği entegrelerden başka bir şey yok. yani istesen de yan sanayi ürün kullanamazsın.
    yetkili servislerin pahalı olma sebebi nedir? kısaca ana etmenleri yazmak gerekirse; öncelikle yetkili servisler işçilik ücretini sike sike alırlar. özellikle lcd tv gibi pahalı ürünlerin işçilik ücretleri de yüksek olduğu için faturanız kabarık olur. işçilik ve malzeme ücretinin üzerine yol parasını vs. de eklerler. hatta alınan malzemeye yüzde 25 kar ekleme hakları da var.
    yetkili olmayan servislerde ise işçilik ücreti işyerine göre değişmekle birlikte en fazla yetkili servisler kadar alırlar. malzeme ücretine kar eklenmez. ve genellikle eve getir götür işlemleri için de ücret alınmaz. yani ekmek kazanılan yer işçilik ücretidir. o yüzden genellikle işçilik ücretleri üzerinden pazarlık yapmazlar.
    yetkili olmayan servislerin sizi kazıklama yöntemi, yan sanayi malzeme kullanmak değil(çünkü böyle bir şansları yok), kullanmadıkları bir malzemeyi değiştirdiklerini iddia etmek olabilir. ama bu konu yetkili servisler için de aynen geçerlidir.
    yetkili servislerin avantajı nedir? özellikle günümüzde tek tek arızalı malzemeyi bulmak yerine kart değişimine gidilir. işte bu kartlar fabrika tarafından yetkili servise gönderildiği için kart temin etmek gibi bir dertleri yoktur. hele ki piyasaya yeni çıkmış bir ürün ise yetkili servis haricinde tamir ettirmeniz çok zordur. aslında yetkili servislerin pahalı olma sebeplerinden biri de budur. çünkü yeni ürünlerin garanti süresi dolmuşsa ve piyasada yapılamayacağını da biliyorlarsa tabiri caizse "geçirirler."
    işinin ehli olma durumu var bir de. degauss bobini diye bir nane var. ptc'si sağlam olan tüplü televizyonlardaki renklenmeleri gidermek için kullanılır. ama ptc bozuksa bir halta yaramaz. işte bu bobini lcd ve plazmalar için deneyen yetkili servisler de var. bazıları olaydan bu kadar kopuktur. (elinize bir mıknatıs alıp tüplü tv'ye yaklaştığınızda renklerin bozulduğunu görürsünüz, aynısını lcd ve plazma tv'lere yaparsanız bir şey olmaz.)
hesabın var mı? giriş yap