• sabah kalkıp dinç kafayla çalışarak bitirilebilen bölüm.

    edit: bitirdiğim bölüm.
  • bünyesinde süper(!) endüstri mühendisleri bulunduran bölüm. öyle ki bir final sınavını ertelediklerinde, erteledikleri zaman için uygun sınıf olup olmadıklarına bakma gereği duymuyorlar; sınav saati geldiğinde hocanın arkasında 100 kişi sınıf arıyoruz; bulamayınca da sınavı bir daha erteliyorlar. şaka gibi.
  • not ortalamalarının, inek dolu bölüm güruhundan dolayı aşırı yüksek olduğu bölüm. çan eğrisinin girmesi an meselesidir aman dikkat.
  • 2009 yaz dönemi sistem mühendisliği yüksek lisans mülakat sınavını kişi sayısının çokluğu (39 kişi yazıyla otuzdokuz kişi) gerekçesi ile yine yazılı yapmış bölümdür. endüstri mühendisliği dışından gelecek öğrencilere de (matematik mühendisliği, bilgisayar mühendisliği, makine mühendisliği vs) açık olmasına rağmen mülakat sınavında endüstri mühendisliği soruları sorarak bölüm dışından gelen öğrencilere kazanma ihtimali bırakmamıştır. bu hareketin amacı tam olarak anlaşılamasa da (ki mevcut bölüm başkanı bile endüstri mühendisliği temelli değildir) 2 farklı şey düşündürmüştür birincisi bakın endüstri mühendisleri ne kadar başarılı diğer bölümlere şans tanımadı, ikincisi bizim bölümü bitirenler iş bulamıyorlar bari onlara burada vakit geçirebilecekleri bir ortam yaratalım (suçluluk psikolojisi) fikri; birinci fikri biraz açacak olursak endüstri mühendisliği için yapılan mülakat sınavı da yazılı olarak yapılmış ve saat 10 da gerçekleşmiştir. bu sınava giren öğrencilerin bir kısmı sistem mühendisliğine de başvurduğundan (endüstri olmazsa sistem olsun iş yok zaman boşa geçmesin düşüncesiyle) ve kısmen aynı soruları saat 13:00 de yapılan sistem mühendisliği sınavında da cevapladığından 2. sınavları daha yüksek olmuştur bu durumda diğer öğrencilere göre bariz bir avantaj yakalamışlardır. tüm bunların dışında zaten mucizevi (soruları daha önceden öğrenme vs. ;) anladın sen onu) bir şekilde mülakat sınavındaki soruları çözmeyi başaran bölüm dışından gelen öğrenci için macera bitmiyor 1 sene bilimsel hazırlık programı almak zorunda kalıyor. ikinci fikri açıklayacak olursak endüstri sınavından sonra sistem sınavından önceki zaman aralığında sınavın yapılacağı sınıf önünde bekleşen 3-5 kişilik (bayan yoğunluklu) grubun yanına gelen adını bilmediğim hocalardan biri koridordakilerin rahatça duyabileceği bir sesle hmm sisteme de başvurdunuz mu? iş buldunuz mu? çalışıyor musunuz? gibi sorular sormuş sisteme de basvurdunuz mu? sorusu dışındaki sorularına olumsuz cevap almış bunun üzerine hmmm bana cv nizi yollayın iett de çalışmayı düşünür müsünüz? demiştir arkasından yalnız maaşlar biraz düşük notunu da eklemiştir. yancı öğrencilerden biri atlayıp eki ekikiki hocam orda maaşları ödeyemiyorlarmış demiş hoca sadece yancıya bakmakla yetinmiş cevap vermemiş o sırada hocam 500 tl(yazıyla beşyüz tl) ye bile çalışırım diye atlayan vizyonuna hayran olduğum bir endüstri mühendisi görmüşlüğümde olmuştur (bu yeni mezunun iş bulamama sebebi büyük ihtimalle asgari geçim indirimi dahil 18 yaşından büyükler için net asgari ücretin 546.48 tl yani 546.48>500 olması ve bundan daha düşük ücret verilememesi olabilir yoksa onun yeterliliği ile ilgili şüphemiz yok). 500 tl ye hoca bile şaşırmış yok o kadar düşük değil 1200 civarı diye açıklama yapma gereği hissetmiştir. netice olarak hocaların öğrencilere bir şey katamadığı öğrencilerin hocalara bir şeyler kattığı (ego vb.) bölümdür. uzak durulmalıdır kader kurbanı olundu ise hocaların verebileceği pek bir şey olmadığı bilinmeli diğer üniversitelerdeki endüstri mühendisliği bölümlerinin faaliyetleri takip edilmelidir. yoksa 500 tl lik iş arayan mühendislerden olabilirsiniz. tüm bunlara rağmen (hocaların sahip olamadığı için veremediği özgüven vizyon vs.) kariyer yapabilmiş yıldızlı endüstri mühendisleri ise gerçekten takdir edilmelidir.
  • hakkında fikir sahibi olmak için sitesinde bulunan duyuruları okumanın yettiği bölüm. ya o duyuruları okuyan insanlara düzgün ve anlaşılır türkçe kullanmakla uğraşacak kadar değer verilmiyor, ya da akademik bir kurum diye geçinip türkçe bilmeyen insanlar tarafından yürütülüyor, hangisi daha fena bilemedim. oturup her duyuruyu redakte edin demiyorum, ama canım kardeşim bir eklere dikkat etsen, cümlenin başı ayrı sonu ayrı oynamasa, resmi bir kurumun sitesinde olduğunun farkına varsan, hadi her şeyi geçtim en azından derdini anlatacak kadar yazabilsen keşke. bir de sayfanın tepesinde ""mühendisler birşeyler yaparlar; endüstri mühendisleri ise yapılanları daha iyi hale getirirler" cümlesi dönüyor ya, işte ben ona yanıyorum serhat abi.
    (bkz: birşey)
    (bkz: bir şey)
  • ne yaptıklarına ne okuduklarına, kendilerine ne konuda geliştirdirdiklerine bir türlü anlam veremediğim bölüm.

    örnek hikaye :

    vize haftası yine bir gün hayvan gibi çalışıyorum okulun içinde yanımda da endüstriden bir arkadaşım sürekli telefonunu bızıklıyor. aramızdaki diyalog şöyle;

    ben: oğlum senin sınavın yok mu?
    arkadaş : var abi ona bakıyorum ben de
    ben : kitap defter kalem not vs nerede?
    arkadaş : telefondan çalışıyorum abi
    ben : ver lan şunu ne çalışıyosun bir bakayım

    gördüğüm tablo aynen şöyle : 14-15 sayfalık bir slayt ve benim arkadaşı hararetle okurken yakaladığım sayfa da bir soru "kalite nedir?"

    adam 4. sınıf endüstri mühendisliği

    yani demem o ki kalite bu değil . sonra, kendini "ben endüstri mühendisiyim neden philip morris kamyonuyla sigara dağıtıyorum " diye sorgularken bulmalar falan.

    puanı yüksek ama içi boş bir bölüm.
  • an itibariyle 2. öğretim yılını bitirmiş olduğum, tercih listemin 12. sırasında bulunan tek endüstri mühendisliği bölümü. zaman zaman ne işim var benim burda dedirtebilecek ,kanaatimce bitirince bi bok olabileceğimiz, bilgisayar ve elektronik bölümündekilerden farklı olarak 3. sınıf mühendis muamelesine maruz kaldığımız, mühendislik mekaniği dersinin ahmet çelikten alınmasını tavsiye etmediğim ,önümüzdeki yıllar boyunca popüleritesini giderek kaybedeceğini düşündüğüm,itülü meslekdaşlarınıza sürekli bok attığımız,yıldız teknik ilim irfan yuvasının güzide bir akademik birimi...
  • 1993 yılında makine fakültesi altında kurulan ve halen yıldız kampüsünde bulunan bölüm. mezun olanlar hocaların değil tamamen kendi çabalarıyla bir yerlere geldiklerinden bahsetmektedirler.
  • bir zamanlar erkan can gürsoy adında efsane bir asistana ev sahipliği yapardı. öğrenciler tarafından çok sevilen bu asistanın okuldan niye ayrıldığı ise bir sır olarak kaldı.

    erkan can gürsoy gittikten sonra bölümdeki iyi kalpli asistan sayısı üçten ikiye düşmüştü. şimdi nasıldır, nerelerdedir, neler yapıyordur kim bilir.

    edit: imla
  • yüksek puan ile göz boyayan yegane bölümlerden. puanı yüksek olmasa tercih etmezdim muhtemelen.

    tavsiye olarak;

    iç enerjisi yüksek, dışa dönük, insan ilişkilerinde başarılı, biraz da pratik olmayan arkadaşların bu bölümde okumasını tavsiye etmem.

    ben biraz asosyal olduğum ve ağız yapmayı bilmediğim daha doğrusu hoşlanmadığım için gittiğim bir çok iş görüşmesinden eli boş döndüm.
hesabın var mı? giriş yap