• yıldızlar uzayda dağınık bulunan maddenin kütle çekim etkisi ile bir araya gelmesi sonucu oluşular. tüm gelecek yaşamlarını nasıl geçirecekleri ve nasıl yok olacakları da temelde bir araya gelen bu kütleye bağlıdır.

    kütle çekim etkisi ile yoğunlaşan gaz ve tozlar bir çekirdek etrafında birikerek çevredeki diğer gaz ve tozları da kendi üzerlerine çekerler. bu çekim aynı zamanda çekirdeği oluşturan maddenin sıkışmasına, ısınmasına yol açar. kütlesi güneş kütlesinin %5'inden daha çok olan birikimlerde çekirdekteki madde o kadar çok ısınır ki atomların yapısı bozularak elektronlar ile atom çekirdekleri birbilerinden ayrılırak serbest hale gelir, bir plazma içerisinde yüzmeye, birbirleri ile birleşerek yeni çekirdekler oluşturmaya başlarlar. artık yıldızın merkezindeki hidrojen çekirdekleri, , füzyon geçirerek helyum'a dönüşmekte, aradaki kütle farkına eşdeğer enerji serbest kalmaktadır. (emc2)

    bu nukleer reaksiyonların meydana getirdiği enerji, kütle çekim'in yıldızı daha fazla sıkıştırmasına engel olur. artık yıldızı büzüştürmek isteyen kuvvet plazma haline dönüşmüş yıldız çekirdeğinde meydana gelen füzyon'un enerjisi ile dengelenmektedir.

    biraz çevresel faktörlere ama temelde yıldızın kütlesine bağlı olarak bu denge 3 milyon yıldan 20 milyar yıla kadar değişen bir süre boyunca devam eder. (bu hale hidrostatik denge hali, bu haldeki yıldızlara da ana kol yıldızları adı verilir.)

    ne zaman ki yıldız sahip olduğu tüm hidrojeni heylum'a dönüştürür o zaman işler değişmeye başlar. hidrojen fizyonu enerjisini artık sağlayamayan yıldız, kendi kütle çekimi altında ezilmeye başlar tekrar; ta ki merkezdeki sıcaklık helyum çekirdeklerini birleştirip yeni bir füzyon sürecini başlatmaya yetene kadar. bu artık yıldızın hayatının ikinci temel evresi; sonbaharıdır.

    yıldızlar hayatlarının eylül'ünü kütlelerine göre değişik biçimlerde yaşarlar. kütlesi 1.4 güneş kütlesi ya da daha az olan yıldızlar helyum füzyonunun oluşturduğu çok miktarda enerji ile şişerek 400 milyon kilometre* çapında kırmızı devlere donüşürler. kırmızı dev olan yıldızlar çekirdeklerindeki helyum'u da tükettiklerinde ömürlerinin de hemen hemen sonuna gelmiştirler artık; bu evreden sonra şişerek çekirdekten uzaklaşmış dış katmanları uzaya yayılır, yıldızın çekirdeği, gençliğinden kalma sıcaklığı ile bir süre beyaz cüce olarak yaşamına devam eder, sonra yavaş yavaş soğur ve kahverengi cüce olarak ölür. uzaya yayılan dış katmanlar ile bu katmanları aydınlatan henüz soğumamış yıldız çekirdekleri gezegenimsi bulutsular olarak anılırlar. (bkz: orion bulutsusu) belki bu tozlardan ileride başka yıldızlar oluşacaktır.

    yıldızın kütlesi güneş kütlesinin 1.4 katından fazla ise ölüm daha sansasyonel olur. helyum füzyonu önce neon ve daha sonrada daha ağır metallere oluşturur ve oluşan bu metaller de birleşerek diğer ağır metalleri meydana getirirler. (astronomi diline helyum'dan ağır tüm elementler metal olarak anılırlar!) yıldız bu aşamada şişerek devasal boyutlara ulaşmıştır; 10 milyar derece sıcaklıkta dıştan içe doğru katman katman ağırlaşan atom çekirdeklerinden meydana gelen bir çekirdeğe sahip super devdir artık. (super devlerin çapı 1.6 milyar kilometreye kadar çıkar; bu güneş ile jüpiter arasındaki mesafedir!)

    ne zaman ki çekirdeğin tamamı demir'e dönüşür o zaman artık yıldızın gösterişli sonu gelmiştir; zira demir çekirdeklerinin birleşmesi dışarıya enerji salan değil dışarıdan enerji alan bir nukleer tepkimedir. füzyon'un dışarıdan emdiği enerji kütle çekim'i tek hakim bırakır ve yıldız çekirdeği milyarlarca yıl süren ömrünün sonunda 100 milisaniye gibi bir sürede kendi üzerine çökerek ya bir notron yildizi ya da karadelik meydana getirir. her iki halde de üstüste binerek yoğunlaşan atom çekirdeklerinden salınan notrinolar dış katmanlardaki maddeyi inanılmaz sıcaklıklara ısıtarak genleşmesine neden olur ve yıldız patlayarak bir süpernova meydana getirir. süpernovalar o kadar parlaktırlar ki irice bir yıldlzın patlaması 100 milyar kadar yıldız içeren bir gökadanın parıltısını bastırabilir. lakin her şatafatlı şey gibi kısa sürerler ve en fazla bir kaç ay içerisinde parlaklıklarını kaybederek sönerler.

    son bir şey daha; büyük patlama kuramına göre evren ilk başta çoğunlukla hidrojen ve biraz da helyum'dan oluşuyordu. bilinen tüm bileşiklerin yarısını oluşturan karbon ile yaşama olanak veren diğer elementlerin tamamı yıldızların çekirdeklerindeki fuzyonlarla sentezlenerek süpernova patlamaları ile uzayaya yayıldılar: yani hepimiz yıldız tozundan yapılmayız.
  • kütlelerine göre yıldızların yaşamlarının genel tablosu özetle:

    m: yıldızın kütlesi
    sm: solar mass; güneş kütlesi

    m < 1.4 sm ................. yıldız -> kırmızı dev-> nova -> beyaz cüce -> kahverengi cuce
    1.4 sm < m < 2.5 sm .... yıldız -> superdev -> supernova -> notron yildizi
    m > 2.5 sm ................. yildiz -> superdev -> supernova -> karadelik

    gerçek durum biraz daha ayrıntılıdır lakin bu tablo da yeterince fikir verebilir.

    bir de bozon yildizi denen bir oluşum var lakin ayrıntısına ben de hakim değilim. siz hakimseniz söyle buyrun. (bkz: bozon yildizi)
  • yildizlarin yasam dongusune eklenebilicek tek sey var geriye kalan..hayattaki en buyuk dileklerimden biri betelgeuse'un patlamasina, bu dongunun en guzel sonlarindan birine sahit olabilmek. tabiki imkansiz ya da cok aaaaaaaaaaaz bir ihtimal ama kim bilir...allahin cinlileri gormus* gecirmis benim neyim eksik..
  • (bkz: hipernova)
  • kafa karışıklığına birebir, felaket bir özeti şöyle yapılabilinecek akıl almaz, deniz derya olaylar silsilesi.

    onunla o, o ona, o ona ordan da ona..

    (bkz: fisyon)
    (bkz: füzyon)
  • - yıldızların yüzlerce, binlerce yıl önceki halini görüyoruz. kimbilir, belki o yıldız çoktan yok oldu ama biz henüz bilmiyoruz...

    evet, bu sözü çok duymuşsunuzdur. başta çok doğru gibi görünüyor ama değil. daha doğrusu, "çok büyük oranda hatalı".

    bizler çıplak gözle, dürbünle veya amatör teleskoplarla (istisnalar hariç) sadece galaksimiz samanyolu içerisindeki yıldızları görebiliriz. galaksimizin çapının yaklaşık 100 bin ışık yılı olduğu ve bizim de tam galaksi kenarında bulunmadığımız düşünülürse, görebileceğimiz en uzak yıldız yaklaşık 75 bin ışık yılı uzakta yer alır. hadi biz küresel kümeleri ve en yakın cüce galaksi komşularımızı da işin içine katarak 150-200 bin ışık yılı uzaktaki yıldızı gördüğümüzü varsayalım.

    bildiğiniz gibi bir yıldızın ışık yılı olarak uzaklığı neyse, onun o kadar yıl önceki halini görüyoruz.

    bir yıldız için 50, 100 veya 200 bin yıl sadece bir göz kırpma süresidir ve bu geçen sürenin ortalama ömrünün yanında esamesi okunmaz bile. en kısa ömürlü yıldız bile yaklaşık 2 milyon yıl kadar yaşar. eğer böyle kısa ömürlü bir yıldızı gözlemliyorsanız, o anki halini inceleyerek ne kadar ömrü kaldığını hesaplayabilirsiniz. yıldızın ölümünün yaklaştığını tespit ettiğinizde ise diyebileceğiniz tek şey; "bu yıldız önümüzdeki birkaç yüzbin yıl içinde sönebilir" olur. ama unutmayın, bu yargıya sadece belirttiğimiz çok kısa ömürlü dev yıldızlar için varabilirsiniz.

    gökyüzünde gördüğünüz yıldızların %50'sinin ömrü, 100 milyar yıldan, %30'unun ömrü 40 milyar yıldan, %8'inin ömrü 20 milyar yıldan, %5'sinin ömrü 5 milyar yıldan, %3'ünün ömrü 1 milyar yıldan, %3'ünün ömrü 100 milyon yıldan uzundur.

    dolayısıyla gördüğünüz yıldızların %99'undan fazlası için 100 bin yıl hiçbir değişiklik gözlemleyemeyeceğiniz kadar kısa bir süredir. bu süre içinde görebildiğiniz yıldızların ancak %0.0001'i yok olacaktır.

    dolayısıyla bir yıldıza bakıp "belki artık orada değil" demek, sevgilinizi kültürünüzle etkilemeniz dışında pek bir anlam ifade etmez. büyük ihtimalle o yıldız, siz ölüp petrole dönüştükten, hatta belki de bütün insanlık yok olduktan sonra bile orada parlamaya devam edecek.
  • yıldızların ömrü kütleleri ile ters orantılıdır. küçük kütleli yıldızların ömürleri çok daha uzundur.

    küçük kütleli yıldızlar önce kızıl dev, ardından da beyaz cüceye dönüşür. büyük kütleli yıldızlar ise önce süper dev ardından süpernova patlamasıyla kara delik veya nötron yıldızı(pulsar)na dönüşür.
  • altına değerli bilgilerini aktaran tüm yazarlara müteşekkir olduğum başlıktır.

    gerçekten şaka gibi, bilmemkimin 14 temmuz 2020 tarihli tweet'i diye başlıklara onlarca sayfa entry girilip de buranın boş olması çok acı.
hesabın var mı? giriş yap