137 entry daha
  • kendisiyle ilk tanıştırıldığımda nefret etmiştim.. hatırlıyorum da..

    cümleleri ağdalı, savunduğu şeyler boş, savunma şekli yapmacık ve sikindirik gelmişti..

    benim zaten şiir namına yegane sevdiğim şey "sevmek kimi zaman rezilce korkuludur, insan bi akşamüstü ansızın yorulur" mısralarıydı.. edebiyattan da edebi konuşanlardan da nefret ederdim,ki bu hala baki.

    sonra bi gün ahmet kayanın bi şarkısını dinlerken sözleri kesin yusuf hayaloğlu diye umup gugılda arattım.. yılma odabaşınınmış..

    bir nehrin tükenişi diye bi şiiri bu adamın.. hayatımda ilginç bi biçimde bi iki kere farklı yerlerinden alıntılar yaparak bu şiirle suçlandım.. bu şiiri bilmeyenler bile bu şiirle suçladı beni.. sonra suçlamalar bitti, davalar düştü, cezalar çekildi, zaman her bi anıyı istisnasız sildi temizledi.. fakat geriye tek deyim kaldı bu şiirden, sularını kaçıran bi nehir gibi uzak olmak..

    bazen soruyolar, nasıl oralar anlat, şimdi olsa gider miydin neler yaşadın diye.. tam olarak böyle işte.. bu şiir gibi uzakta olmak..

    iki arada bi derede, tükenmiş bitmiş.. ne olduğunu bilemeyen, çekinik, ne orda ne burda, ne nehir ne deniz.. hasret özlem hasret özlem hasret özlem.. gurbetin 0-1 sistemi..

    sözlükte vardır mutlaka ama yine de yazıyım meşhur şiiri de ;

    "hasretin kançanağı gözlerinde oturuyorsun,
    seni soruyorum,
    hiçbir şey bilmiyorsun..

    hep bir çağlayan gibi senin sevdana aktım;
    sen ise sularını kaçıran bir nehir gibi uzaktın..

    tükenişi bir aşkın,
    bir nehrin tükenişine benzer.
    ne deniz olabildin,
    ne nehir kalabildin..

    kendin ol, kendin ol?
    sen buysan başkası ol..

    buysan kederden öleceğim,
    başkası olursan kimi seveceğim?

    ne diyarbakır anladı beni ne de sen;
    oysa ne çok sevdim ikinizi de bir bilsen"

    yilmaz ismini hic sevmem, herkeste var diye.. ama yilmaz odabasini seviyorum..
52 entry daha
hesabın var mı? giriş yap