• gazeteci ve yazardır. 1965 yılında izmir'de doğdu. ege meslek yüksek okulu basın yayın mezunudur. (bkz: sözcü gazetesi)n de köşe yazarlığına devam etmektedir. ayrıca kırmızıkedi kitabevi yayınlarından kitapları mevcuttur.
  • 4 kasım köşe yazısı ile tarafımı güldürmüş köşe yazarı.

    --- spoiler ---

    her seçim öncesinde petrol bulurlardı, bu defa direkt otomobil buldular… yerli otomobilimiz 2021'de piyasaya çıkacakmış.

    bunlar iktidara gelir gelmez “savaş uçağı” bulmuşlardı. asrın liderimizin başkanlık yaptığı savunma sanayi icra komitesinde tarihi kararlar almışlar, yalaka gazetelerimizin manşetlerinden duyurmuşlardı, 2008'de yüksek irtifa uçağı geliştirilecek, 2009'da milli fırlatma sistemiyle roket geliştirilecek, 2014'te milli roketle uzaya uydu gönderilecek, 2015'te türk astronotları uzaya gönderilecek, 2020'de uzay gemisi yapımına başlanacaktı.

    2010 yılında asrın liderimizin talimatıyla “türk uzay kuvvetleri”ni kurdular. en geç 2020 yılında milli ve bağımsız uzay gücüne sahip olacağımızı müjdelediler.

    2011 yılında uzay yürüşümüzdedev bir adım daha attılar, asrın liderimizin talimatıyla “ay'da ve diğer gök cisimlerindeki faaliyetleri düzenleyen anlaşma”yı imzaladılar, resmi gazete'de yayımladılar. birleşmiş milletler antlaşmasına göre, ay'a inebilecek, gezegenlerde maden arayabilecektik. “başka işiniz yok mu birader” diyenlere asrın liderimiz tane tane izah etti, “uzay faaliyetlerimizin hukuki zemine oturtulması büyük önem arzediyor” dedi.

    2011 yılında genel seçim olduğu için, uzay faaliyetlerimiz hız kazandı, asrın liderimiz miting kürsüsünden “ankara uzay başkenti olacak” dedi. “2020'de jetlerimiz üretime girecek, uydu ve radar üretim merkezi kurulacak, ankara uzay merkezi olacak” dedi. binali beyin ekibi tarafından geliştirilen projeye “space city” adı verilmişti. nasa'nın daha gelişmiş hali olacaktı, uzay gemisi üretilecek, astronotlar yetiştirilecek, uzay laboratuvarları kurulacak, uzayın bilinmeyenleri araştırılacaktı. asrın liderimiz “en geç iki yıl içinde faaliyete geçmesini planlıyoruz” dedi.

    gene 2011 yılında, türk hava kurumu başkanımız açıkladı, “2014'ten itibaren yerli üretim uçaklarımızı semalarımızda göreceğiz, sloganımız var, gelin hep beraber uzayda yeni türkiye kuralım, arkamızda hükümetimiz var, hayaldi gerçek oldu, en geç 2023'e kadar uzay mekiği yapacağız, ülkemizden uçacağız, gideceğiz, döneceğiz, yakında test uçuşlarına başlayacağız” dedi.

    2012 yılında asrın liderimiz pilot montu giydi, burundan pırpırlı eğitim uçağı hürkuş'un kokpitine oturdu, başparmağıyla “tamam” işareti yaptı, “hamdettim, şükrettim, bugünleri de gördük” dedi. fotoğraflar çekildi, canlı yayınlar yapıldı, tören bitti, uçağı ittire ittire hangara götürdüler. çünkü, uçaktı ama, kaportası uçaktı, uçmuyordu.

    2013 yılında binali bey, uzayda elektrik üreteceğimizi açıkladı, “2023 hedefimiz uçak yapımı ve uçultulmasıdır, 2018'de kendi imalatımız olan uyduyu yörüngesine göndereceğiz, 2035'e kadar uzaya güneş panelleri yerleştireceğiz, bunlarla elektrik üretip, bu enerjiyi radyo frekans dalgalarıyla yeryüzüne ulaştıracağız” dedi.

    2014 yılında bizzat içişleri bakanımız, henüz varolmayan tankımızı sattı, “bugün artık milli tankımızı dünyaya ihraç ediyoruz” dedi.

    2015 yılında ahmet kiziroğlu “sabrımızı test etmesinler, milli uzay ajansı kuruyoruz, sadece semalarımızda değil, artık uzayda da herkesle rekabet edeceğiz” dedi.
    2016 yılında aynı ahmet kiziroğlu “sabrımızı test etmesinler, uzaydaki milli gücümüze herkes şahit olacak, en geç üç aya kadar milli uzay ajansı kuruyoruz” dedi.

    2017 itibariyle, asrın liderimiz uzaydan sıkıldı, denize açıldı, “uçak gemisi yapacağız, uçak gemisi projesi hayal olmaktan çıktı, uçak gemimizi yapmakta kararlıyız” dedi. yalaka gazetelerimiz “ilk uçak gemimiz 2019'da akdeniz sularında” diye manşet attı.

    (bu arada… sırf bu yıl, adana'da doğalgaz bulundu, muş'ta doğalgaz bulundu, siirt'te doğalgaz bulundu, fışkırıyor mübarek, gökçeada açıklarında doğalgaz bulundu, karadeniz'de doğalgaz bulundu, tuz gölü'nde doğalgaz bulundu. akp'nin gelişiyle beraber memlekete bereket geldi, eskişehir'de bir milyar ton kömür bulundu, ertesi yıl unuttular bu haberi verdiklerini, eskişehir'de iki milyar ton kömür bulundu diye gene verdiler, konya'da 70 milyar dolarlık kömür bulundu, amasra'da 50 milyar dolarlık bulundu. akp iktidarında suudi arabistan'dan bile fazla petrol bulundu, manisa'da bulduk, niğde'de bulduk, antep'te bulduk, hepsi en yüksek graviteliydi, cudi'de bulduk, enerji bakanımız “en geç 2016'da kandil dağında petrol çıkaracağız” dedi, resmi açıklamalara göre, türkiye'de açılan her üç kuyudan birinde petrol bulundu, bu ortalama dünya rekorudur, çünkü dünya tarihinde petrol keşfedildiğinden beri üç kuyudan birinde petrole denk gelen bir başka ülke olmamıştı, giresun'da altın rezervi bulundu, balıkesir'de altın rezervi bulundu, meğer memleket kuyumcu vitrini gibiymiş, haberimiz yokmuş, uşak'tan erzurum'a kadar boydan boya altın bulundu, başbakan konyalı'yken konya'da altın bulundu, başbakanlık makamı erzincan'a geçince erzincan'da altın bulundu, başbakan rizeli'yken mta açıklamıştı, rize'de altın, gümüş, bakır, uranyum, linyit, çinko, kurşun, bentonit, demir, mermer, feldspat, kaolin, pirit, manganez yatakları bulunmuştu, kütahya'da bir milyar ton bor rezervi bulundu, beş bin yıl yetecek kadarmış, çanakkale, malatya, sivas'ta toryum bulundu, yandaş gazetenin biri “120 trilyon dolarlık toryum bulundu” diye yazdı, 120 trilyon dolar, van gölünde uranyum bulundu, kayseri'de neptünyum buldular, neptünyum'un doğada bulunabilecek maden gibi bi dalga olmadığını ortaya çıkınca, bir daha neptünyum bulmadılar, nuh'un gemisini buldular, marmara denizinde doğalgaz buldular, tekirdağ'da buldular, samsun'da bolu'da buldular, ıstranca'da buldular, tpao genel müdürümüz bizzat ifade etti, “türkiye 2023'te petrol ve doğalgaz ihtiyacının tamamını kendi kendisine karşılayacak” dedi.)*
    ve dün…
    milli otomobili buldular.
    en geç 2021'de bineceğimizi müjdelediler.

    reno var.
    pejo var.
    bunun da adı “reco” olsun bari.
    --- spoiler ---
  • bugün kaleme aldığı "ucuz et" isimli köşe yazısından sonra şu cesur cümleleri paylaşmıştır:

    "ilkeli, onurlu, namuslu duruşuyla türkiye'nin vicdan adreslerinden biri olan, çağdaş kuvayi milliye'nin yayınevi kırmızı kedi, yine saldırıya uğradı. birkaç ay önce kar maskeli tetikçiler tarafından çekiçlerle camı çerçevesi indirilmiş, akıllı olun diye tehdit edilmişti, şimdi, istanbul kitap fuarı'nda onbinlerce insanın gözü önünde on kadar tetikçinin saldırısına uğradı, standı dağıtılmak istendi, asena isimli kitabını imzalayan sabahattin önkibar yumruklanmaya çalışıldı. korkuturuz, yıldırırız diye düşünüyorlar. beğenmedikleri yazı yazılmasın, beğenmedikleri kitap basılmasın istiyorlar. halbuki, bilgiyi şiddetle susturmaya çalışan, kitaba saldırma noktasına gelen diktatörlük süreçlerinin sonu hep aynıdır, vız gelir tırıs gider.
    sen kimsin'i imzalamak için bugün saat 13'te istanbul kitap fuarı'nda kırmızı kedi standındayım."

    yılmaz özdil - sözcü

    tekrar geçmiş olsun sabahattin önkibar ve kırmızı kedi yayınevi çalışanları...
    yüreğinize, emeğinize, kaleminize sağlık...
  • mükemmel bir arşivi olan ve bunları gayet sade bir biçimde, açık açık köşesinde yazan, şu anda kitaplarının yayınlanması için kırmızı kedi kitabevi ile anlaşmış, sözcü gazetesi'nin kıymetli bir köşe yazarıdır. izmir çocuğudur ve bunu her platformda dile getirmekten gurur duyar. fanatik göztepe'lidir. yazıları genelde bazı kesimlerin pek hoşuna gitmez ki, o kesimlerin hangi kesimler olduğu malumunuzdur (bkz: kırmızı kedi yayınevine saldırı).
  • bugün ki yazıyı okuyun...

    bak güzel kardeşim...
    diye başlıyor.
  • bu gece halk arenasında insanları yine ağlatıyor.
  • stand up gerçek tonunu buldu memlekette.
  • kordon’da rakı içilesi herif.
  • özgür ve cesur kalem
  • bugünkü yazısında meşhur dolandırıcılari, bankerleri, hortumcuları anlatıp nostalji yaşatan gazeteci.
hesabın var mı? giriş yap