• sabaha karşı oturup ağladınız

    ama mesela şimdi ben

    ne aradığımı bilmiyorum

    sabaha karşı oturup ağladınız

    çünki sizin aşkınız vardı

    kurumuş çiçekleriniz vardı

    aşina yıldızınız gökte

    oturup çok ok ağladınız

    ağlayıp iyi ettiniz

    size imreniyorum çünki

    çünki ölümsüz gibiyim yalnızlığımda

    çünki yalnızlığımda öyle güzelim

    üç beş kalem insan gelip geçtiler

    biliyorsunuz bu dünya bana yetmez

    biliyorsunuz bütün kapıları omuzladım

    kimini açtım kimini açamadım

    bütün gemileri dolaştım limanlarda

    hepsi rıhtımlara bağlıydılar

    bütün adalar yitikti

    sabah karşı oturup ağladınız

    çünki siz bulup da yitirdiniz

    ben yitirmem bir bulsam

    bütün kayaları üst üste korum

    ama biliyorsunuz her şey gelip geçecek

    süslü kadınlar gibi oymalı arabalarda

    iki vakit arasında sessiz bir çiçek

    bir dökülecek bir açacak

    sonunda cılız köprülerin öte başında

    bir benim bulamadığım kalacak

    sabaha karşı oturup ağladınız

    ama mesela şimdi ben

    ne aradığımı bilmiyorum..

    turgut uyar

    kaynak
  • turgut uyar'ın dünyanın en güzel arabistanı kitabına niçin almadığına şaşırdığım dünyalar güzeli şiiridir. bunu düşünürken vardığım nokta şiirin galiba ikinci yeni'nin o kendine has yoğun imgelemine, sözcük dizimi ve sapmalarına tam ulaşamamış olması. şiirin yayımlanış tarihi 1954, yani dünyanın en güzel arabistanına bir beş yıl daha var. oysa o kadar iyi mısralar düşürür ki insanın içine:

    sabaha karşı oturup ağladınız
    çünki sizin aşkınız vardı

    ....
    size imrenmiyorum çünki
    çünki ölümsüz gibiyim yalnızlığımda
    çünki yalnızlığımda öyle güzelim"

    ....
    biliyorsunuz bu dünya bana yetmez
    biliyorsunuz ki bütün kapıları omuzladım
    kimini açtım kimini açamadım
    bütün gemileri dolaştım limanlarda
    hepsi rıhtımlara bağlıydılar."

    ....
    iki vakit arasında sessiz bir çiçek
    bir dökülecek bir açacak
    sonunda cılız köprülerin öte başında
    bir benim bulamadığım kalacak

    belki de "tel cambazinin tel ustundeki durumunu anlatir siirdir"de şairin "sokaklarda arayıp cebimde bulmuşum" dediği ne ise, işte henüz onu bulamadığı zamanlara ait olmasıdır sebep. yani daha tam olarak "denge"yi bulamamanın şiiri...
  • yky'den çıkan sanırım bir baskı yapıp tekrar kaldırılıan turgut uyar kitabıdır.
    kendilerine twitterdan ulaşıp bu kitaba nasıl ulaşacağımızı sorduğumda,
    kitabın artık basılmayacağını, şiirlerin turgut uyar'ın toplu şiirlerinin olduğu büyük saat'e dahil edildiğini söylemişlerdi.
    buna karşılık eee ne yapalım elimizdeki büyük saat'i atıp yeniden mi alalım dedim, kem küm edip yanıtlamadılar.
    hırs yapıp araştırdım, yeni basım büyük saat'de hala yok o şiirler.
    unutalım mı yani bu şiirlerin varlığını?

    duyan gören bulan olursa ne olur ulaşsın bana!
  • şairin hem mana hem de ruh hali olarak olarak tamamen hissedebildiğim şiirlerinden biri. çünkü bu şiiri okurken şair de olurum, ağlayan da. hatta şairin ne aradığını bilmediği ölümsüz yalnızlığı da.
  • turgut uyar'ın yitiksiz'den yitmeyecek dizeler: ya bizim ya tanrının

    içine karıştığımız şu kalabalık,
    yarısı mor, tozpembe yarısı,
    hem rüzgarı, hem dalgası bir denizin.
    içliden, uzaktan, yavaştan
    ben bunu bilir, bunu söylerim
    kardeşliktir en güzel türküsü, dillerimizin
    sesimden ses, kolumdan kuvvet, aşkımdan ateş
    ben, uzak maceraların avaresi..
    bizi hep o çadıra sürükler;
    yağmurdan kaçan kuşlar gibi,
    bildiğimiz, gördüğümüz, duyduğumuz,
    musa’nın ölüşü, isa’nın gelişi.
    düşündüğümün ya uzunu, ya incesi, ya genişi
    yüzyıllardır eşiğine baş koyduğumuz,
    sevmekten, anlamaktan, inanmaktan
    .........
    ya bizim işimiz, ya tanrının işi..
  • "aşk için sekiz mısra

    gülüşmeler, çarpıntılar; iç çekmeleri
    kaçamak buluşmalar ara sıra geceleri

    göz gözü görmez tozpembeden yeşilden
    zaten hep böyledir aşkın öncesi
    sonrası iki kere iki dört eder
    işte ben bir alımlı maceranın peşinden
    akşamları fasulye yiyip gazete okuyan bir adam,
    üç çocuğun beybabası, bir kadının kocası."
  • yitiksiz'de yer alan birden düşüverince, ortalıkta, öyle:

    ben.
    neyim mi? bir büyük isyan belki de durduğu yerde.
    geceleri alıp alıp gelen, gündüzleri bırakan
    bir yerlere bırakan.

    ben neyim mi? bir ırmakta son mimarisi aşkın. akar gelir
    eller boşalır. motorlar susar. bozulur. kar durur.
    ortalıkta. ben. soğukta. herkesin suçsuz olduğu yerde.

    ben
    ortalıkta
    kardurur.
  • ...ben ömrüm oldukça bıkmadan
    güzelliği ve kardeşliği söyleyeceğim.
    taa mağaralardan bana uzanan zinciri
    benden sonrakine ekleyeceğim.
    bir ateş yakıp bir yüce dağın başına
    ses edip duracağım dört yönüne
    güneyden, kuzeyden, batıdan
    bir gün aşk içinde çayır çayır bir güzel karaltıdan
    ya kurtlardan, ya kuşlardan
    ya da dörtnala koşup gelen çetin yokuşlardan
    al kısraklar üstünde haberciler bekleyeceğim. *
  • tek baskı yapıp daha sonra büyük saat'e eklenen turgut uyar'ın kitaplarına girmemiş/almadığı şiirleri. geçtiğimiz günlerde ikinci baskısını yapan kitabı yayıma hazırlayan yine mehmet can doğan. bu baskının sürprizi ise büyük saat'te de olmayan dergi ve antolojilerde unutulmuş dokuz uyar şiirini içermesi. takip edenler bilecektir mehmet can doğan bu şiirleri türk dili dergisinde ayrıntılı olarak tanıtmıştı.

    görsel
hesabın var mı? giriş yap