• şu anda istanbulda şeyini sallasan değecek yoğunlukta bir meslek grubunun üyesi. o yüzden yoga öğrencisi kalmamıştır. çünkü her yoga yapan hoca olmuştur.

    bu arada yogadan para kazanmak niye garipseniyor onu da anlamadım. o kadar teknik, o kadar felsefe işin içindeyken, kim kime beleş bir şey veriyor sorarlar adama.
  • para kazanmaları hakkında yorum zaten yapmıyorum ama erkek olanlar iyi hatun düşürüyorlar bu işten. aynı şekilde bayan olanların da yoga için sayısı az da olsa gelen zengin erkekleri düşürme konusunda aşağı kalır yanı yok. 10 yoga hocasının 7'sinin mutlaka öğrencileriyle bir münasebeti oluyor bir şekilde. çevremde gördüğüm bu şekilde tanışıp evlenen birçok insan bile var. valla güzel iş aslında, para var, bir şekilde çevreniz oluyor, hatun derdi de yok daha ne olsun mis. tabi aynı durumlar pilates hocaları için de geçerli.
  • (bkz: yogi)
  • oturduğu yerden değil, ter dökerek para kazanan insandır.
    yogayı oturup "ommm" yapmak sananlar böyle düşünmektedir. oysa hatha yoga dahil tüm yoga türlerinde ciddi efor sarfedersiniz.
    en son ceset * ya da lotus pozisyonunda dinlenirsiniz.
    bir kere gidip de köpek pozisyonunun aslında dinlenme pozisyonu olduğunu öğrendiğinizde de gözünüzden yaşlar gelir, söyleyeyim. "o pozisyonda nasıl dinlenilir yaaaaa, ölüyorum" diye iç geçirirsiniz.
    konumuza dönersek ve genelleme yaparsak erkekse yakışıklı, kadınsa güzeldir yoga hocası.
    en azından benimkiler öyleydi.
  • yıllarca yoga yaptıktan sonra bencilliği ve egoları bir kenara bırakıp, bilgisini ve deneyimini başkalarıyla paylaşmak isteyen insanın ilk adımı, yoga hocası olmak.
  • (bkz: ray rizzo)
  • vücudunuzda belli noktalara dokunarak feleğinizi şaşırtabilecek kimsedir.
    bir seferinde bacak hareketlerinde kasıklarımı fazla zorladığım için dersin sonunda kıvranmaya başladım. naz yapmıyordum gerçekten çok acımıştı.
    niye zorladım bu kadar diye kendi kendime hayıflanmaya başladım.
    adama da sitem edeyim, "beni çok zorladınız" diyeyim diye hazırlanıyordum.
    adam yanıma gelip iyi olup olmadığıma baktı.
    gayet sakin bir biçimde "sırt üstü yat"dedi.
    ayak bileğimin birinde iki noktaya sıkıca bastırmasıyla bileğimin değil kasıklarımın patladığını hissedip çığlık attım.
    "menstrüasyon dönemin yaklaşıyor, kasıklarında bir şey yok" deyip, gayet sakin bir biçimde geldiği gibi gitti.
    bileklerimizdeki çakralar galiba ya da her ne ise işte onlar, yumurtalıkla doğrudan bağlantılıymış.
    (bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler)
  • bir kaç aylık eğitiminin hocalık sertifikası almaya yeterli olduğu şu günlerde, mantar gibi çoğalan eğitmen grubu. bir çoğunun yogadan anladığı sadece asana yapmak. asana yapmayı yoga zannedenlerin acilen yurdumuza gelen sirklerden birine katılmalarını tavsiye ederim. büyük bir çoğunluğunun yaptığı paylaşımda bir tane pozitif şey bulamazsınız "hava ne kadar boğucu değil mi?" "sakatlandım (asık surat), hayvan eziyet videosu (çok duyarlı ya amına koduğum), ölmüş arkadaşına şiir, "başkalarına rağmen, engellere rağmen ayakta kaldım" anafikirli yazılar (be döşediğim, engellerini yaratan, hayata bok gibi bakan kendinsin, hayatın nasıl düzgün olsun). bu hocamsılar için tek temennim, kendilerini düzeltene kadar ders verme işine bulaşarak insanları zehirlememeleri ve ne yaptıklarını idrak edene kadar uzun bir inzivaya çekilmeleridir. yoga ajanınız. (çok değerli ve olayı sindirmiş hocalarımı tenzih ederim tabi ki)
  • o para verilip birkaç aylık eğitimle kolayca sertifika alındığını iddia edenleri o eğitime girmeye davet ediyorum. bakalım sonunda aynı şeyi söyleyebilecekler mi ya da o eğitimin sonunu görebilecekler mi? bitirse bile hak etmeyene sertifika verilmiyor bu arada biliyor muydun? kimse de ben para verdim, ver sertifikamı demiyor. uzaktan ahkam kesmek her zaman çok kolay.

    öyle yoğun bir eğitimdir ki o birkaç aylık dediğin, hayatında hiç olmadığı kadar sıkışık ve sınırların zorlandığı bir dönem geçirebilirsin. fiziksel, duygusal, zihinsel, her açıdan acayip şeyler yaşarsın. kendinle karşılaşırsın, kaçtıklarınla yüzleşirsin, insanlarla, dünyayla, en başta da kendinle ilişkilerin değişir. bazen gördüklerin her zaman hoşuna gitmez, hiç o açıdan bakmamışsındır daha önce, ama kabullenmen gerekir. bundan da çok şey kazanırsın. fırtınalar kopar her gün zihninin bir başka yerinde. o ayların sonuna geldiğinde ise aslında her şey daha yeni başlıyordur. o sertifika her şeyin anahtarı değildir. sürekli kendini geliştirmen, başka eğitimlere gitmen, düzenli çalışman, kendini hem fiziksel hem de ruhsal olarak geliştirmen gerekir. yol önemlidir, yol hiç bitmez. para verdin birkaç ay eğitim aldın, yoga hocası oldun diye bir şey yoktur. çünkü varış yeri yoktur.
hesabın var mı? giriş yap