canlıların görmezden gelemediği 3 şey vardır.
seks,
yemek ve
tehlike. yoksul ülkelerde öncelik her zaman bu 3 ü etrafında döner durur dolaylı olarak. sanat kültür vs hep geri planda kalır. kanımca bunu hor görmek hata olur.
insanlar ya yediği içtiği şeyleri anlatır ya parasıyla satın aldığı, gezdiği yerleri ya da bebeğini vs yi anlatır ya da ölüm, kanser haberlerini. sanattan filan kimsenin bahsettiği yok pek. yani ortalamadan bahsediyorum tabii. türkiye ortalamasını gözünüz önünde canlandırın.
bir de toplumsal olarak hareket etme iç güdüsü vardır. insanoğlunun neslinin devam ettirmedeki en önemli kozu toplum halinde yaşamarıdır. daha yoksul toplumların da toplumla beraber hareket etme eğilimi burdan gelir. genelde bireysel olarak yeterli olmadıklarını düşündükleri için. bunu "biz şöyleyiz , biz sevdik mi tam severiz" gibisinden yapılan coğul söylemlerden de anlayabilirsiniz.
ayıplanacak veya kücümsenecek bir durum yok. parası olan, hesap kitap yapmaya ihtiyacı olmayan adam zaman bulup da dinler klasik müzigi, ya da resim sergisine gider. annesi, babası belli bir kültürde olan adamın bir dünya görüşü olabilir. hepimiz az çok anne babamız kadarız.