• sadece iyi bildiğimiz sigara, alkol gibi maddelerin bırakılması sebebi ile değil alışılan yer, kişi, eylemlerin de yoksunluğu ile ortaya çıkabilen sinir bozucu ruh durumu.

    sözlüğün iş yerinde bloke edildiği gün yaşanan parmak huzursuzluğu mesela,
    ilk gün daha yoğun, sonra bir miktar azalan, kimi zaman adamı çıldırtacak şekilde nükseden;

    şehrinden uzakta kaldığın günlerin bilmemkaçıncısında, ne zaman biteceğinin hesabını karıştırmaya başladığında, artık adımını dışarı attığında alıştığın kokuyu duyma isteği göğüs kafesinde çıldırtıcı bir isyan hissine dönüştüğünde;

    bir daha görmeyeceğini, duymayacağını, sohbetine kanıp gülümsemeyeceğini bildiğin bir dost aklına düştüğünde;

    nicedir fırsat bulamadığın kitabı doyasıya okuduğunun ertesi günü elin bomboş kaldığında;

    vurur adamı,
    yoksunluğa katlanmaya çalışmak az
    ya da çok
    acıtır
  • bir maddenin*** düzenli bir şekilde kullanımını takiben azaltılması veya bırakılması sonucu oluşabilecek huzursuzluk, uykusuzluk, sinirlilik, bulantı, baş ağrısı, iştah artması, konsantrasyon bozukluğu,korku, titreme, tansiyon çıkması, kalbin hızlı atması terleme, duysal yada görsel halüsinasyonlar gibi bedensel belirtiler.*
  • sadece madde bagımlılık sonrası degıl ask sonrası da yasanan durum
  • bir adı da imsak arazı'dır.

    kaynak: dinçmen k. (1958): psikiyatri el kitabı. istanbul klinik dersleri yayınevi.
  • özlemenin * bir adım sonrası ve kişinin düşebileceği en dip nokta.
    soğuk terler boşalır vücuttan, ateş tavan yapar, başı döner insanın etrafına sürekli onu arayarak bakmaktan. tek düşünceye sabitlenir kalır belki de 10' uncu defa izlenen ve mutlu edeceğine, boşlukları dolduracağına inanılan dizi ekranından boş bakan gözlerin arkasından. sürekli o' nu düşünmekten yorgun düşene kadar hayaller kurulur, mesajlar okunur, mailler ezberlenir de gene de o içi kemiren onsuzluk hissi geçmek bilmez.

    tek çaresi vardır katlanmanın aksi halde kendini tamamen kaybetmek işten bile değildir; gözler kapanır rüyalara dalınır.
  • bir yaş dönemi çocuklarının annelerine karşı yaşadıkları sendrom.gecenin köründe yarım saat uyanmadan ağlarlar. gün içinde de uyumak istemeyip huysuzlanırlar. uykuda ağlama sırasında annenin (ya da alışık olduğu kişinin) kokusunu almasını sağlayın ve panik olmayın. ağlaması bitince uyumaya devam edecektir.
  • her bağımlılık sonrası kendini gösteren akıl ketlenmesi hali.

    beyninin bir tarafı en rasyonel haliyle verdiği vereceği zararları sana bas bas bağırken zihninde çınlayan "ama"lar eşiğinde güzel sanrılara saplanıp kalmak...yoklukla baş etmeye çalışırken yaşanan nefes darlığı... kendini telkin etme gücünün duygulara yenik düşmesi...belirsiz ve uzak bir geleceğin çok değişkenleri içine yerleştirdiğin belkilerde teselli bulmaya çalışmak...karın boşluğuna kavalli bi tekme yemişsin hissi...yaşananların, yaşanacağını umduklarının, hayallerin, planların ve bütün soğukluğuyla gerçeklerin birbirine girip tek bir duygu kümesi haline gelmesi...derin nefeslere sığınmak, kaç nefes daha edeceğini sorarak...
  • yoksunluk sendromu yapabileceği için bağımlılık yapan ilaçlardan:

    1- barbitürat

    2- benzodiazepinlerin mutlaka dozları azaltılarak yavaş yavaş kesilmelidirler.
  • bir çeşiti de aşk ve duygusal bağımlılıktır. beyin bir kişiyle mutluluk ve hazza ulaşarak, ödüllendirildiğini hissettiğinde o kişiye bağımlılık kazanır. beynin ödül sistemi kusursuz bir şekilde tıkır tıkır işlemeye başlar. aşık olmakla başlar bu. o' nun vücuduna nüfuz etmesi diyelim aşka. işte tam bu anda ödül sisteminde dopamin salgılanmaya başlar ve beynindeki dopamin reseptörleri olan her bölgeye hızla yayılır. o'nu gördüğünde, onunla konuştugunda, öptüğünde, dokunduğunda amigdala mutluluk ve hazzı dibine kadar yaşatır sana. hipokampüs bu hazzı, bu mutluluğu unutmamanı sağlar. ödül merkezin motor fonksiyonlarından sorumludur, o da bağımlı olduğun kisiyi öpmeni, onunla sevişmeni, özlediginde aramanı, yanındaykrn sımsıkı sarılmanı sağlar. prefrontal korteks de o'na odaklanmanı sağlayarak, hazzın kesilmesini engeller. ama bu dopamin denen şerefsizin doygunluğu bir türlü sağlanamaz yani sen daha çok aşık oldukça asla tam olarak tatmin olamayacağın bir bağımlılık olusur. eğer bağımlı olduğun kişiye bir şekilde pes ettirmeyi başardıysan yani artık etken maddeyi vücuduna alamıyorsan hapı yuttun demektir. beyin yeni duruma ayak uyduramaz ve yoksunluk sendromu başlar. sonra gelsin uykusuz geceler, sinirlilik hali, konsantrasyon azalması, endişe...

    yalnız burda bir sorun var. madem bağımlı olduğun madde/kişi olmadığında başa çıkamayacağın kadar güçlü bir yoksunluk sendromu yaşanıyorsa "pes etmek" bunun neresinde? aşık olan biri pes edebilir mi? bu yoksunluk sendromunu göze alabilir mi?

    hmmm belki de aşık değildir... ya da artık başka bir maddeye bağımlıdır...
  • düzenli olarak kullanılan psikoaktif bir maddenin alımının azaltılması veya durdurulması sonucunda, kullanılan maddeye özgü belirtiler ile ortaya çıkan durum.
hesabın var mı? giriş yap