• yaşanmıştır...

    - iyi günler, şişli terakki lisesine gidecektim
    - tabi
    ....
    - eee siz mecidiyeköye gidiyorsunuz?!
    - nerde ki bu şişli terakki lisesi?
    - etiler.
    - ama şişli etilerde değil ki? mecidiyeköyün orda?
    - bağdat caddesi bağdatta mı?
    - o da doğru.
  • bir kaç gün önce denk geldiğim taksici tipi. bir arkadaşımla beraber vakit geçirirken onun acil bir işi çıkması üzerine ortaköy taraflarından taksiye binerek metrobüse gitmek istediğimizi söyledik. taksicinin anında bize söylediği şey: "yolu biliyo musunuz?"
    yolu bilmiyorum da demiyor, zaten her yeri bilmek zorunda değil de yahu bir insan zincirlikuyu metrobüsü gibi merkezi bir noktayı nasıl bilmez, taksicisin sen. imalı imalı soruyor bir de. ilk aklıma gelen, eğer bilmiyorum dersem dolandırır bu kesin bizi oldu, biliyorum beşiktaş meydandan yokuş yukarı çıkıcaz işte dedim. ben de çok bildiğimden değil, daha önce otobüsle, minibüsle oradan gitmişim, belki başka bir taraftan kısa yollar vardır ama riske giremedim, yeterince kısa geldi gözüme. giderken de sık sık sormaya devam etti taksici bey, şurdan mı giriyim buradan mı geçeyim diye.

    yolu yarılamışken aklıma geldi telefondan navigasyonu açmak. bindiğimiz yerden yol sorgulattım, gerçekten daha kısa bir yol varmış arka taraftan, yolu uzatmış olmuşuz. ondan sonrası için elimde navigasyonu açık tuttum. taksici de zaten onu görünce kesti gidene kadar şuradan döneyim mi bunu yapayım mı demeyi.

    velhasıl, bir şekilde vardık ama 3-5 lira fazla almak için sırf böyle yaptığını düşünüyorum ben. acil bir durum olduğundan ben pek sağlıklı düşünemedim o an ama siz böylesine denk gelirseniz, ben yolu bilmiyorum ya da sen yolu biliyor musun diyen bir taksiciye, biliyor dahi olsanız "aaa ben de bilmiyorum ama bakarız telefondan" diyip navigasyonu açabilirsiniz. en kısa yolu gösteriyor nasıl olsa, bazen hep bildikleri, ana caddeden olan vs. yollar yerine abidik gubidik ara sokaklardan giderek 200-300 metre daha kısa bir yoldan gidebilirsiniz. kudursun pezevenkler.
  • istanbul'daki taksicilerin yüzde 90'ı.
  • -sun set restorani biliyor musunuz?
    -hi ne? haa evet...
    -ya galiba soldan girecektik!?
    -eahh, ben de siz tarif edeceksiniz sandiydim?
    -(hay ben senin ebeni e mi!)

    yıllar sonra gelen edit: tam da "sözlükçülerin aslında demek istedikleri" tadında bir entry yazmışım. kabul ediyorum ki oldukça boş, gereksiz, gerzek bir entry. ama bi o kadar da salak bir sevimliliğe sahip, silmeye kıyamadım. siz de şefkatinizi esirgemeyin olur mu. neticede o da bir entry. (sanırım delirdim)
  • insanın hem vaktini hem de parasını harcayan,adamın sinirlerini yay gibi geren taksici modelidir. *
  • cogu zaman yolu fazlasiyla iyi bilen taksicidir. butun yol permutasyonlari ve rota kombinasyonlarindan haberdardir. lakin bunlarin bi kismi sizi hataya dahil etmek ister. "ordan gitmeyelim trafik vardir, tem'e cikalim. e 5'e sapalim" filan der, sizi trafige sokar bisey diyemezsiniz. bir de siz kisa yolu biliyormusunuz diye test edenleri vardir ki bunlarin "surdan gultepe'den inelim" dersiniz. "ben bilmem tarif et" derler. iki sokagi tarif edersiniz, bi bakarsiniz abim cozmus yollari, gayet guzel gidiveriyor. eh der oturursunuz. yoktur yani boyle bisey. motor bilmeyen sahin k misali.
  • en gıcık olduğum taksici türüdür bi de bunların yolu bilip de bilmiyorum ayağına yatan türü var onlar da sırf taksimetre daha fazla yazsın die iki saat dolaştırır insanı
  • uzmanlığına bel bağlayayım derken "yolu bilmeme" niteliğiyle karşınıza çıkıp güvensizlik veren taksici.

    tahminimce bu olayın gerçekleşme olasılığı pazar günleri artacaktır. zira bu günler bir kısım taksicilerin arabalarını mesleği taksicilik olmayan eşe dosta gezsin diye bıraktığı günlerdir. aynı gün mesleğini icra etmeye devam eden taksiciler bu insanlara kıl olur. dinledim de biliyorum.

    (bkz: sürekli soru soran taksici modeli)
hesabın var mı? giriş yap