• "her şey bittiyse, şimdi ne olacak?" sorusuna müteakip, sağa sola şaşkın şaşkın bakıp, yeni rotolar belirlemeyi gerektiren durum. yolun çeşitlenmesi olarak da düşünülebilir. hep aynı düşüncede, aynı insanı-insanları düşünürek yapılan yolculuk aniden dallanıp budaklığında, herkes çil yavrusu gibi sağa sola dağıldığı zaman, insan nereye gideceğini bilemez ya, öyle bir şey.

    yolun sonu, her şeyin bittiği anlamına gelebilir. ama her şeyin bittiği bir tek zaman vardır o da ölmeden önceki anlardır. hatta bu bile bir bitiş sayılmayabilir. aslında her şeyin bittiği bir an yoktur, sadece öyle olduğu sanılır. işte bu kanıya en çok, bir yolun sonuna gelindiği zaman varılır. oysa yeni bir deftere başlama, ucu kütleşen kalemi bir kalemtraşla yeniden yazar hale getirmek mümkündür.

    yolun sonu akşam üstü rengindedir. yeni başlangıçlar için hep gün doğumu metaforu kullanılır. uzun yolculuklar içinse erkenden yola çıkılır. bir gece boyunca, yolun sonunda durup beklenir. hayat kısadır ama bunu vakit kaybı olarak görmek ve gece yarısı yeni bir yol bulmak, insanüstü bir güç beklentisidir kendinden. bu bekleme hali, su içmek, uyumak kadar doğaldır. bir yolun sonuna gelmek zaten güzel bir uykunun da vakti geldiği anlamına gelir.

    yolun sonu lafı çok karanlık gelir insana. ama kötü bile olsa, her şey gibi onun da çağrışımları vardır. yeni bir yol, onun çağrıştırdığı en iyi şeydir.
  • "bir yere geldik ki
    hiçbir sokağın adı yok"*
  • bazen rüyaların düşündürdüğüdür.

    önce bir kaç kez bir yere gitme hazırlığı yapılan rüyalar görülür. sonra uçağı, otobüsü kaçırdığın rüyalar başlar. sonra da köprülerden geçmeye çalıştığın ama sulara kapıldığın bir iki rüya görürsün.

    en son artık rüyayı hatırlamadığın ama uyanmazdan önceki o son bir kaç saniyede kapıldığını hissettiğin karanlık kalır geriye. bir sabah uyandığında freudian analizleri filan bir kenara bırakır, geleceğinden haber çıkartmayı bırakırsın. tek bir soru kalır geriye: "yolun sonuna mı geldim?"
  • su siralar fazlasiyla yogun ve agirligi altinda ezilircesine hissettigimdir.

    agirdir, alisik olmayan bunyeler icin aci vericidir.anlayis her zaman kotu gunleri iyi gunlerin takip edecegi yonundedir.ama pentagramin sonsuz sarkisinda dedigi gibi "zor gunlerin ardinda huzur olmaz ki her zaman."cikis noktasi bulamadikca,bu dunyaya ilk adim atisimizdan itibaren mutlak bir yalnizlik icinde oldugumuzu bildikce daha da cevrilir kalbimize saplanmis bicak kendi etrafinda.

    velhasil zordur.cikisi bulabilenlere,son anda u cizip yola geri donenlere ne mutlu ama bulamayanlara da ne yazik bir o kadar da.
  • 17 yaşımdan beri ağır zihinsel hastalıklarla mücadele ediyorum. şimdilerde kendimi neredeyse tamamıyla kontrol edebiliyorum. ilaçların çok yardımı oldu.

    iki yıl önce her şeyi bırakıp bir köyde yaşamaya başlamak zorunda kaldım. burası uzun hikaye. köy yeri diyorum özellikle çünkü ilaçlarımı almaz isem çok fena oluyorum. bazen dikkatsizliğim nedeni ile ilaçsız geceler geçirmek zorunda kalıyorum. şehre gitmem zor oluyor haftasonu oluyor yazdıracak doktor bulamıyorum vs.

    o zamanlar halüsinasyonlar görüyorum. aslında tam halüsinasyon demek doğru mudur bilemem; ancak şöyle söyleyeyim, içinde var olduğumuz gerçeklik ortasından yanmaya başlamış bir defter yaprağı gibi açılıyor ve ardından bambaşka bir dünya çıkıyor. uzun süredir yolun sonuna geldiğimi görüyorum. karda takip ettiğim ayak izleri bir yerde son buluyorlar.... son çift ayak izine iki ayağımla basıyorum ve vücudum 180 derece başaşağı dönüyor ve toprağın altına giriyorum. hayatta kalma mücadelesi o kadar güçlü ki insanoğlunda, ben , aklım yarım olmasına rağmen bir şekilde o toprağın altından çıkıyorum. yolun sonu gelmiyor. geldiğini düşündüğümde başka yollar, başka ışıklar ve başka olasılıklar çıkıyor.

    tam yolun sonu dediğinizde gerçekten dünyayı eritip görebileceğiniz gözlerle bakarsanız, aslında 3 boyuttan daha ötesi olduğunu ve her şeyin her saniye büyük bir hızla ve milyarlarca alternatif ile değiştiğini göreceksiniz. hayır doğaüstü bir şeyden bahsetmiyorum. gerçekten bakmaktan bahsediyorum.
  • insanın kendisini böyle hissettiği anlar gerçekten çok üzücü bir durumdur.
    kalbinde başta çocuklarının, annesinin, babasının, eşinin vs. sevgisini taşıyan birisi çaresiz değildir.
    kendini böyle hisseden insanlara moral vermek gerekir diye düşünüyorum. bir zamanlar sözlükteki yazar arkadaşlardan derlediğim (bkz: moral verici sözler)'i burada yinelemek isterim.. okurlarsa kendilerine yardımcı olabilir diye düşünüyorum.
    hayata izin verin !.. bırakın ne yapacaksa yapsın. sonra karar verirsiniz, iyi mi kötü mü diye...
    "bütün çiçekleri koparabilirsiniz ama baharın gelişini engelleyemezsiniz." - pablo neruda
    “mutluluk her an vardır. yeter ki en karanlık zamanlarınızda ışığı açmayı unutmayın.” - albus dumbledore
    "başlangıcı olan her şeyin bir sonu vardır." - matrix revolution filminden bir replik
    "kötü günlerin iyi günlerden hiç bir farkı yok.. gelip geçecek.."
    "kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz.."
    "en uzun, en çaresiz geceni düşün. sabah olmadı mı, oldu. yine olur. - reşat nuri güntekin
    sex isçisi bir arkadaşımın sözü: naapcaklar, en fazla sikerler. ogün bugündür artık hayatı anlamaya çalışmıyorum.
    dipten sonrası hep yukarı..
    "ruhu olayların gidişatıyla sıkmayın. olayların gidişatının sizin sıkıntınıza ihtiyacı yoktur." - marcus aurelius
    "bazen kötüler, nadiren iyiler kazanır; çoğunlukla herkes kaybeder." - murat menteş
    "kimsenin kirli ayaklarıyla beyninde gezinmesine müsaade etme."
    "peri masallarının gerçeküstü olmasının sebebi ejderhaların var olduğundan bahsetmesi değil, ejderhaların da yenilebileceğini anlatması."
    "zor bir durumdan çıkmanın en iyi yolu, içinden geçmektir." - r. frost
    "kötü bir gün geçiriyorum deme, karakter inşa ettiğim bir gün geçiriyorum de." - les brow
    "hep denedin, hep yenildin. olsun. gene dene, gene yenil. daha iyi yenil." - samuel becket
    "senin zammına korum, senin de zammına korum, hepinizin zammına korum" - levent kırca
    "başarısız olduysan oldun, yıkma kendini zaten yorgunsun."
    "kimse yoksa ben varım"
    “tepende karabulutlar olsa bile gökyüzünün maviliğinden kuşku duyma.” - hint atasözü
    "insan gerçek dostlarını felaket anında tanır. yenilgi yılları, iyi bir okuldur."
    "sen, ben ya da bir başkası, kimse hayat kadar sert vuramaz. ama önemli olan ne kadar sert vurduğu değil, aldığın ağır darbelere rağmen yoluna devam edebilmendir. ancak böyle kazanabilirsin! neye layık olduğunu biliyorsan, git ve onu elde et." - rocky balboa
  • hayatın en büyük çaresizliği olsa gerek. kocaman simsiyah bir çaresizlik... bir uçurumun kenarında durmak gibi. bir adım ötesi ölüm, sonsuz kayboluş, hiçlik. geriye dönemezsin. atılacak tek adım ileriye. çünkü sonda olmak bunu gerektirir. bilerek hayatı bırakmayı.
hesabın var mı? giriş yap