müzelerde ve tarih kitaplarında resimlerini gördüğümüz
sümer ve
babil kabartmalarındaki kanatlı atları onlar ehlileştirdiler.. kıtlık, susuzluk, soğuk ve hastalıkla mücadele ederlerken yeryüzüne, insanlığa örnek olacak sistemler kurup yönettiler.. at yularlarını, eyerleri, kilimleri ve halıları onlar bulup dokudular.. kilidi, anahtarı bilmediler; çadırları, yürekleri ve sözleri gibi insanlığa açıktı.. bu yüzden yörükler birçok ırkla kolay anlaştılar.. örneğin
galatlarla..
sucuğu, çökeleği, yoğurdu, peyniri de onlar buldular.. yaşamları sade ve yalındı.. ama asla
bağnaz olmadılar..
gittikleri yerlerin kültürleriyle kolay kaynaştılar.. hangi din ve ırktan olursa olsun tüm insanlar onların, onlar da tüm insanların sofrasında yer aldılar..