young boys

• sarı siyah renklere sahip spor kulübüdür. "genç oğlanlar^*" anlamına gelir.
  http://www.bscyb.ch/
• bern şehrinin takımı olmalı.
• isviçre'de bursaspor gibi bişey olsa gerek..boys kelimesinden midir acaba? (bkz: boy koop)
• bunlar devre arasında gol atan kaleye oynarlar kendi aralarında , o kadar young lar yani.
• cennet isvicre'nin cehennem arjantin'le kontrastini vurgulamak icin baskent bern araciligiyla club atletico newell´s old boys'a^* cevaben (5 yil once^*-ah ah ah sizi gidi proaktifler) kurulan futbol klubu. tekautlerle oglanlarin mac yapacagi gun bsc ob bern'in alacagi bir zafer, mutlu isvicrelilerin yalnizca swatch, cikolata (celebrity deathmatch: lindt versus nestle) , fiskiye, tsüri gece yasami, peynir ve kecisiyle-inegiyle tatli hayvanlardan degil futboldan da anladigini tum dunyaya kanitlayacaktir. sforza'nin 10 numarali bayern muenchen formasini o gune sakliyorum; haydi gencler ayarlayin bir friendly, gardrobda tozlandi artik yakina guveler yiyecek.
  
  ote yandan, young boys da kadrosunda kendi capinda efsane olan stephane chapuisat'yi bulundurmasinin yanisira "takimimda mutlaka ermeni erkekleri de olmali" diyen milliyetci cmseverlere vasat artur petrosyan ve harutyun vardanyan alternatiflerini sunmustur ki youri djorkaeff ile, alain boghossian ile butce zorlanmasin, batil inanclar nedeniyle klubun ekonomisi yipranmasin.
  
  saniyorum ki benim gibi diger cm muptelalari gecen seneler ve degisen oyun versionlarina ragmen buna benzer saplantilardan kurtulamamistir; bugun imkanlar el verdigince roma'nin kadrosunda danimarka'yi fethetmis eski fenerbahceliler (okechukwu uche, jes hogh -ah hogh sevimli cocuklarini, buyuleyici sevgilini ve kanatli sahtekar kubi'yle turkce kavga etmeni unutamadik- ve brian steen nielsen), parma'da acar rus kanatlar (mostovoi & karpin), arsenal 11'inde avrupa gormus turk futbolcu (tayfun korkut), alzano'da arjantin ruzgari (ruzgarsiz havada bile dalgalandigini hayal ettigim eski uzun saclarinin yarattigi ruzgariyla fernando carlos redondo), fenerbahce'de anderson kardesler dayanismasi (kennet andersson ve uvey kardesi sonny anderson), ajax'ta oze donus (richard witschge) ve hatta fransa liginde "ah o eski guzel monaco gunleri" (sylvain legwinski) heyecanlarini yasamak ancak monitor karsisinda mumkundur.
  
  aslinda son birkac yildir bolton wanderers'in da boyle bir saplantinin kurbani oldugundan korkuyorum ama gercek hayatta insan boyle transferler yapar mi hic? hadi ceycey'i, youri'yi, ibou'yu, n'gotty'yi, zarif-saglam-esnek koyan (ve hatta guzel koyan)ferdi'yi, hierro'yu, eski newcastle'lilar bridges ile isimden kazanan speed'i anliyorum da bulent akin hangi hasta zihnin tercihidir? ayrica you shouldn't hide but you always do, even when you're gone, i can see right through be jardelim, insan hic playboy tavsani ile evlenir mi yaa? tamam papyonu var ama, nereye kadar?
• isvicrenin genclerbirligi muadili...
• yapılan bir ankete göre isviçreli eşcinseller tarafından en çok desteklenen kulüpmüş.^*
• hayatımda oynadığım ilk iddaa'da az miktarda da olsa kazanmamı saglayan takım.
  sarı formalarıyla vızır vızır oynadılar, arıcıklarım benim.
• amına koyim ismi genç oğlanlar olan takıma gidip maç bağlıyoruz. fıtratını siktiklerim 2-1'den 2-3 maç verdiler yatırdılar 90 liralık kuponu. 1/2 oranı 38 abi birilerini zengin ettiler yine. tabii bu maça üst vermeyen hafsalamı da siksinler. güvendik ibnelere çakar bunlar yine sion'a dedik aldık babayı. olm gün olur da iddaa'da görüp "neciymiş bunlar" diye sözlüğü açıp bakarsın diye yazıyorum bu satırları. yavşak bunlar yavşak sakın güvenme. satılmış piçler resmen oyunu bıraktılar.
• bir arkadaşımın sadece ismi için para yatırdığı takım. sanırım gözden geçirmem gereken şeyler var.