yoz

• üreme niteliğini yitirmiş hayvan.
• dejenere
• kimi yörelerde koyuna verilen ad.
• ak parti'de siyaset yapan kişi. anadolu'da siyasal islamcı.
• aynı zamanda bir veya tek anlamına gelir, çağrışımında yalnız da içerilir. yozlaşmak aynı zamanda yalnızlaşmak, tekleşmektir. ve yalnızlaşan hemen her zaman eylemsel olma kapasitesindedir, onun kendi aleyhine bile olsa bu tehlikeyi biz yani bütün veya toplum hissederiz, yalnızları hem yalnızlaştırır, desteklemeyiz, hem fazlasından/eylem patlamasından çekinir, böyle gitmesin artık diye dürtükleriz.
  
  ***
  dönem arkadaşım çapa'da tıp fakültesinin acillerinden birinde -sordum acil cerrahiymiş, olasılıkla alkol zehirlenmesinden gelmiş, sarhoşluğu bir türlü olağana düşmeyip gözlemde tutulan bir hastayı anımsıyor. hastanın ağzı yumulmuyor, sabaha kadar hayali birine 'ayı... ayı... ayı... ayı...' sayıklamakla sövmek arası düzenli olarak saydırıyor. tabii işler azaldığında bir parça kestirebilecek olan kimse ne yatabiliyor ne uyuyabiliyor.
  
  müstahdemlerin birinin canına tak ediyor, yeter ulan nedir senden çektiğimiz` gibisine hastanın suratına veya çenesine ikicik ekleştiriyor/yerleştiriyor. bizim hastanın kendini koruma ve saldırma şansı yok tabii ki, fakat başlıyor yeni bir nakarata:
  "yoz ayı... yoz ayı... yoz ayı... yoz ayı..."
  
  ["teşekkürler, yoz" yoz: şirket tarafından yaltakçı bir hitap şekli olarak tanımlanıp en azından son elli senedir kullanımı yasaklanmış bir tabir. aşağı yukarı ahbap anlamına gelir.] ursula k. le guin - the telling
  
  (ilk giri tarihi: 4.2.2014)
  
  (bkz: yozlaşmış/@ibisile)
  (bkz: yüz ördek ile yoz ördek)
  (bkz: yosmak)
• tdk'ye göre:
  1. doğada olduğu gibi kalan, işlenmemiş olan,
  2. kaba, adi, bayağı,
  3. yozlaşmış, dejenere,
  4. kısır,
  5. davar sürüsü,
  anlamlarına gelen kelime.
  
  bir efsane:
  "türkmenler ota yoz derler. çapanoğlu aşireti horasan'dan bu bölgeye geldiklerinde yemyeşil uzanıp giden bir otlakla karşılaşınca sürülerini bu otlağa bırakıp çadırlarını kurmuşlar. burası zamanla kasabaya dönüşmüş. türkmenler bu kasabaya yoz kant (otlak kenti) ismini vermişler. zamanla bu kelime yozgat olmuş."
  
  "her birimiz, yalnızlığa karşı işlenen günah, yani insanlarla alışveriş tarafından yozlaştırılmaya yazgılı bir saflık dozuyla doğarız."^{* *}
  
  (bkz: yozuna yoz sürüne bereket kat)
• kuantum mekaniğinde, farklı özdurumlardaki sistemler üzerinde ölçüm yapıldığında, aynı sonuçlar (özdeğerler) bulunuyorsa, bu durumlara yoz, katmerli veya dejenere durumlar denir.
• hayat yozken sensindir,
  sen hayatı yaşadıkça yozlaşırsın.
  
  aslında kelimenin kendisi bile yozlaşmıştır, kadere bak, ilk hal anlamına gelirken , kötü geri de kalmış gibi anlama varmış ,yoz.
• eurosport un xtreem sport programi
• basit, adi, sıradan, amiyane, banal