yüksek lisans

• siz siz olun, mezun olur olmaz yapın dediğim eğitim şeysi. ben öyle yaptım, ve öyle yaptığım, yani öğrencilik dinamiklerine alışkın olduğum bir dönemimde yaptığım halde, dönem sonlarında götüme yılan kaçmış gibi dolanıyorum. gündüz iş, akşam okul, okuldan çıktın saat 21.00. evine gittin saat 22.00 yemek yedin vs 22.30. ulan sabah zaten 8de uyancan. bütün gün kafan sikilmiş üzerine ders dinlenmişsin bi de. o 22.30'dan sonra napcan abi? ne kitap, ne dergi, ne bi ilgili alanı... bir de üzerine tez ya da proje yazılcaksa... çok fena göte giriyo. geçen sene 2016 aralık ayı içerisinde hepsinin üst üste denk gelmesinden ötürü hafta boyunca 1 saatlik bile boş vaktim yoktu. hayatımda böyle bi dönem yaşamadım ben. zaten sonra okuluma ağırlık verdim işimi arka plana attım, işten çıkarıldım:).
  
  o yüzden, önceliğinizin ne olduğuna iyice karar verin. eğer bi yüksek lisans da yapmış olayım, eksik kalmasın diyosanız yapmayın. yaparsanız da lafta kalır, hiç bişi öğrenemezsiniz. diploma alır yaşamınıza devam edersiniz. ben neden bu kadar yoğundum? okulda ne öğrendiysem akşamında köpek gibi araştırıyodum, hocaların derste kullandığı kavramları araştırıp, youtube'da videolar izleyip, sektörde neler oluyo kim ne işler yapıyo takip edip, kitap okuyodum. manyak gibi. bunu göze almıyorsanız, yapmayın.
• yüksek lisans aslında lisantan çok farklı değil. sadece derslerin zorluğu bir miktar artıyor. tez yazma kısmı da gayet keyifli. doktorada olduğu gibi özgün bir katkı beklenmediği için stres katsayısı çok daha az oluyor. doktoradan mezuniyet için mutlaka 1-2 güzel yayın yapmak lazım. yoksa mezun olamıyorsunuz. yüksek lisans böyle değil.