• araştırma yöntemleri ya da metodoloji dersini almadan tez yazımı konusunda hiçbir bilgisi olmayan lisede dönem ödevi yapar gibi kafayla tez yazan insanların oluşturduğu kısım o nane bey. bunun da sebebi yüksek lisansa alınan öğrencinin inek mi değil mi diye kontrolü. liyakat yok. sınav sisteminin getirdiği sınav üstüne sınav manyağı olan öğrencileri sınavla daha ileri alıp sınavla akademisyen yapma çabası.
    bunun zararları son 20 yıldır bok edilmiş olan eğitim sisteminin son ve en kötü kısmı. ben bir tez yazacağım diye 3 aydır çalışıyorum yazabildiğim sayfa daha 10. öyle kopyala yapıştır tezlerle geçip akademisyen olmak için adım atmak bu ülkenin geleceği açısından terör örgütü kadar tehlikeli bir şey.
  • yazarken bu entry'i editlerim.
  • tezimi geçen sene sunmuş birisi olarak, yazarken en çok okuduğum başlıklardan birisiydi burası.
    benim gibi bunalan, bazen tek bir cümle bile yazamayanları görmek bir nebze anlaşılmış hissettiriyordu beni.
    tezimin çoğu literatürünün yabancı kaynaklı olmasından dolayı çeviri konusunda zorlanıyordum. özellikle ağdalı dili olan, eski yayınları çevirmekte çok zorlanmıştım.
    veri tabanı olarak ebscohost ve sciencedirect en çok kullandıklarım içindeydi.
    benim genel anlamda en çok zorlandığım konu düzenli okuma yapmaktı. okuduğum anda gerekli notları alıp yazsam bu kadar uzatmazdım süreci sanırım.
    tavsiyem her makaleden aldığınız bilgileri belli başlıklar altında, gerekirse bir excel dosyası yapıp kayıt altına almak. bilgileri sentezlerken çok faydasını göreceksiniz.
    bir de analiz konusunda çok zaman kaybettim. nitel analiz gerçekten çok zor ve çerçeve belirlemezseniz benim gibi sayfalarca analiziniz çöpe gidebilir. danışmanınızı bu konuda zorlayın, her şeyi net bir şekilde sormaktan çekinmeyin.
    sonra herkesin bahsettiği gibi kaynakça. bunun için üniversitenizin istediği stildeki kaynak yazımına göre programlar edinebilirsiniz. otomatik olarak kaynakçayı atıyor, word’ün kaynakçası bile çok başarılı.
    birden fazla kopya almak da çok önemli, bir kere bilgisayar çöktüğünde o kopyalara nasıl şükrettiğimi hatırlamıyorum. ben her gün tarih atıp, farklı kaydedip mail atardım kendime.

    bazen bilgisayar başında dikkatiniz dağılacak, kalkın başından kağıt üzerinde not tutun, vakit kaybı olarak görmeyin, bilgisayar başında diğer sitelerde dolaşırken anlamayacaksınız o vakit kaybını çünkü, bırakın not tuttuğunuz kağıdı bilgisayara geçirirken vaktiniz kaybolsun.

    son olarak danışmana gelecek olursak, benimki mükemmeliyetçi, dediğim dedik, bazen dengesiz biriydi. ama tezi sunarken mükemmeliyetçi olmasının ekmeğini yemiş, bolca övgü almıştım.
    o yüzden ne kadar sorun yaşarsanız yaşayın size gerçekten bir şeyler öğretebilecek, sizi savsaklamayacak bir danışman seçin. sizi zorlasa da sonu güzel oluyor.
    sabredin, bitiyor.
  • içimi dökme ihtiyacı duyduğum akademik süreç.

    yüksek lisans yaptığım üniversite tarafından yüksek lisans tez önerim reddedildi. aşağıda sebep ve sonuçlardan bahsedeceğim.

    tez önerimde av tüfekleri için geliştirilecek balistik olmayan bir parçanın akış analizini yapmayı, tasarım optimizasyonunu gerçekleştirmeyi ve deneysel sonuçlarını almayı önerdim. bu konuda uluslararası alanda makale sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. türkiye'de tez olarak zaten yok. üniversiteme hemt makale hem de patent kazandırmayı teklif ettim.

    deneysel çalışma için yazılı izin bulmam şartıyla tez önerini kabul ederiz dediler. milli savunma bakanlığı, ilçe emniyet müdürlüğü, atıcılık federasyonu ve 4 adet ateşli silah tasarımı ve imalatı yapan firmayla görüştüm. her şeyi ayarladım. bu izinler ve yazılarla tekrar hocalarımın karşısına geçtim.

    aldığım cevap ise; "üniversitemizin insan öldürmek ve saldırı için yapılmış bir makine ilgili bir konuda çalışmasını sağlıklı bulmuyoruz". onun yerine sadece literatür tekrarı olacak tez önerilerinde bulundular. hepimiz çiçek çoçuğuz çünkü. makine mühendisliği ile silahın ne alakası olabilir canım.

    yıllarca milliyetçi duygularla yetiştim. subay olacaktım kısmet olmadı. mühendis olarak savunma sanayi için çalışmak istediğimdeyse "insan öldürmek" için çalıştığımı öğrendim (!)

    üniversitelerimiz gerçekten üniversite değil bunu çok net anladım. herkes devlet memuru ve tek istedikleri etliye sütlüye karışmadan maaş zammı almak. bilim yapmak sadece web sitelerinde vizyon ve misyon kısmında geçen bir cümle onlar için.

    ne olursa olsun balistik üzerine çalışmaya devam edeceğim. günün birinde kaçak silah ürettiğimi sanıp polis basmaz umarım evi.
  • ben buraları çok araştırdım zamanında. hep de umutsuzlukla. okuduğum her entry içimi biraz daha kararttı. benim arayışım bir ayda yüksek lisans tezi yazmak üzerineydi çoğunlukla çünkü yazasım gelmemişti, yapasım gelmemişti. böyleyimdir ben, sona bırakırım hep. buralarda ise genelde iyi bir tezin altı ay-bir yıldan erken yazılamayacağı söylenirdi. burada okuduğum entrylerden sonra uzatma alacağıma emindim.

    tanım olarak ise şunu yapmak istiyorum; bir ayda da gayet güzel olarak yazılabilecek şeydir. hatta hakemli dergilerde yayınlanacak kadar güzel yazılabilecek şeydir. insanları umutsuzluğa düşürmeyiniz. herkes aynı değil, herkesin konusu üzerine birikimi aynı değil, herkesin kapasitesi aynı değil. yani elbette bir ayda literatür taraması yapmadım sadece yazdım. tezin iskeleti kafamda belirliydi ve zaten konu itibariyle en ilgili ve birikimli olduğum konuyu seçmiştim ki zaten olması gereken bu değil miydi? böylelikle bir ay kadar bir sürede hem de uykusuz kalmadan, deli gibi çalışmadan, sadece geceleri asla huzurlu bir uyku uyumadan bitirmiş oldum. o huzursuzluk da benim tezi bu kadar sona bırakmamın cezasıydı, olsun.

    bir buçuk oldu savunmayı vereli, hala inanamıyorum. ama oldu yani. şu an e-devlet'ten bakıyorum gayet mezunum. diplomayı da alırsam daha net inanacak gibiyim, ne biliim.

    edit: herkesin konusu da aynı değil, benim majörüm sosyal bilimler.
  • 7 ders + deneyler + simülasyon + iş arama ile son döneme bomba gibi girerken yağlı zenci gibi beni bekleyen ecelim.
  • metodoloji öğrenilir daha çok bu tezle. ama bilime sunacağı katkıya göre ele almak gerekir önemini.
  • yuksek lisans tezimi yazdigim donem boyunca sunu anladim ki, lisans tezi bunun yaninda solda sifir kalir benim icin. hatta lisansta yazdigimiz tez bile sayilmaz o derece
  • şunu yazmak için her oturdugumda kendimi facebook profilimde 2008'e kadar inmiş halde buluyorum. normal zamanda facebooka girmem bile. umarım bir gün bitiririm (son 2 ay).
  • istatistik bilmeyenler için cehennem azabıdır.
hesabın var mı? giriş yap