• kişi akademisyenlik düşünmüyorsa ve bir de türkiye'de yapacaksa zaman kaybından başka birşey değildir.
    kişi yeni mezun ise iş başvurularında küçük bir artısı olabilir belki- ki bu da şirketten şirkete değişir, genelde mezun olduğunuz üniversite önemlidir- ancak zaten bir işte çalışıyorsa, ya çok boş zamanı ya da çok parası var demektir. çünkü çalıştığınız işe başladıktan sonra kimse sizi yüksek lisans okuyup okumamanıza göre değerlendirmiyor.
    nerden mi biliyorum?
    uluslararası büyük bir şirkette çalışıyorum ve genel müdür başta olmak üzere direktörlerin hiçbiri yüksek lisans mezunu değil, ben de değilim.
    performans değerlendirmemiz buna göre yapılmıyor, terfi aldığım zaman kimse yüksek lisans yapıp yapmadığımı sormuyor, global ile yaptığım görüşmelerde de kimse bunu sormuyor.
    ve hatta yüksek lisans yapmamış 3 arkadaşımızı yurtdışına ihraç ettik.
    bilmem anlatabildim mi?

    edit: konuyu niçin herkes kendine hakaret olarak algılamış anlayamadım ama tabi ki bölümden bölüme göre değişen bir durum bu. yalnızca kendi tecrübelerimi paylaşıyorum.
    belki mezun olduğum bölümü belirtmemekle hata etmiş olabilirim, kusura bakmayın.
    türkiye'nin sayılı üniversitelerinden birinde işletme okudum.

    edit 2: türkiye gerçeklerine parmak basmaya çalışıyorum gençler, sakin.
  • kişi akademisyenlik düşünmüyorsa da günümüz şartları neticesinde yapması gereken araçtır.
  • yüksek lisans yapmanın gereksiz olduğunu iddia etmek gereksizdir. zira yüksek lisans yapan kişi hem alanındaki bilgisini arttırır. hem de tez yazımı sırasında araştırma yapma, bir argüman ortaya koyma ve bunun yazıya belirli kurallar içinde aktarılması gibi son derece önemli becerileri kazanır.
  • amına koyim her şeyi nasıl da kendi küçük dünyanızda değerlendirip kesin sonuca bağlıyorsunuz çok hayret ediyorum. ne okuduğunuza ve hangi sektörde çalıştığınıza/çalışmak istediğinize göre tamamen değişen bir durum. mühendisseniz ve ar-ge'de çalışıyorsanız şirket yüksek lisans/doktoralı çalışan sayısıyla orantılı olarak devletten teşvik aldığından ve belirli sayıda yüksek lisanslı mühendis çalıştırma zorunluluğu olduğundan gözünüzün içine bakar yüksek/doktora yapın diye, haftada en az 1 gün izin verir, eğitim katkısı adı altında 300-500 para verenleri de var.

    yüksek lisans yerine ingiltere'de dil okuluna gidin demiş bir de, ingilizce bilmeden doğru düzgün bir okulda teknik branşlarda nasıl yüksek lisans yapacaksın zaten? bölüm var bölüm var, yüksek lisans var yüksek lisans var; o yüzden millete vaaz vermeyin, gerekli geliyorsa yap gereksiz geliyorsa yapma dil okuluna git (:
  • ozellikle muhendislik alaninda, ozel sektor icin degerlendirmek gerekirse; 2 sene yuksek lisans yapmaktansa 2 sene bir yerde calismak daha iyi bir kariyer saglayabilir.
  • malesef eninde sonunda ben de gereksiz olduğuna kanaat getirmiş bulunmaktayım. hayaller paris gerçekler türkiye olunca karşı karşıya kaldığım durum sebebiyle elimin tersiyle rafa kaldırdım

    edit: yuksek lisans yapilacaksa hemen universite akabinde devam edilip bitirilmeli. lisans okuyan genclere buradan onerimdir. sakin ise gireyim bir an once demeyin. aksi halde gereksizligini ilerleyen zamanlarda ayaginizi kaydiran bir ton pislik insanlarla karsilasinca anlayip, umudunuz, hevesiniz kirilir. ıs hayatina guclu giris yapin.
  • doğru önermedir.

    lise de az önemsiz değildir mesela. bu bilgiler gerçek hayatımızda ne işe yarayacak ki sonuçta.
  • öğrenci akbilinin devam etmesi bile gereksiz olmaması için bir sebep
hesabın var mı? giriş yap