• sebebi açik ve net yunanistan'a 850 bin türk turist gitmesidir. tutuklanan gemiler ( daha dogrusu tekneler) mülteci tasiyanlardi. dogal olarak el konuldu. hedef kitle ise rodos'a, istanköy'e, sakiz'a, sömbeki'ye turist tasiyan firmalari vurmak, turk turistin yunanistan'a gecisini engellemek/sinirlamak. baska izahat tarzi yoktur.
  • çatlasanız da patlasanız da gideceğiz, insanların gözü açıldı artık. çeşme'de bodrum'da kazıklanmanın alternatifinin hemen karşı kıyıda, bozulmamış bir ortamda, sinir stres yaşamadan tatil yapmak olduğunu öğrendi. siz türk gemilerine yasaklayın, yarın yunan gemileri başlar. onu yasaklayın, emin olun bu talep karşılıksız kalmaz, uçaklar başlar.

    zorla ülkede para harcatamazsınız bu insanlara, çünkü bu insanlar o kadar zengin değiller. ben o kadar zengin değilim. istediğim tatili karşı kıyıda, buranın yarı fiyatına yapıyorum. üzgünüm.

    örnek:

    4 kişi cunda içkisiz bir yemek
    hesap: 513 tl

    8 kişi midilli içkili bir yemek
    hesap: 130 euro.

    aradaki gün - midilli'de 4 gün sonra yedik.
    euro kuru: 4.10 tl civarında idi biz alırken.
  • alexandrapolis, diğer adıyla dedeağaç, ipsala sınır kapısından yarım saat mesafede, ordan atlarsın hellenic seaways feribotlarına, istediğin adaya tr'den daha ucuza gidersin. çok da şeyapmaya gerek yok yani.

    tanım; yavşaklıktır
  • çomarsız (chomar-free) ortam var, bozulmamış tabiat var, temiz sokaklar var, yarak kürek bin bir şekil göz yoran yapılar yerine sadelik var, paranın değeri var, gülen insanlar var.. var da var amk. yüzerek de olsa aşılması gereken yasaktır.
  • türkiye'den yunanistan'a giden turistlerle doğrudan ilgisi olmayan olaydır. aylar öncesinden bunun olabileceğiyle ilgili (özellikle mlc konusunda) uyarılarımızı yaptık ama nafile. biraz da yunanistandakilerin kaz kafalılığı ve kendi ayağına sıkması aslında.

    avrupalılar deniz kazalarının artması üzerine oturup paris mutabakatı diye bişey imzaladılar. buna göre avrupa limanlarına gelen tüm gemiler emniyetli olup olmadıkları yönünden denetlenir, denetimler kayıt altına alınır. bunu diğer kıtalardakiler de izleyip karadeniz mutabakatı, hint okyanusu mutabakatı vs anlaşmalar yaptılar. hepsinin mantığı aynı.

    paris mutabakatında bir de beyaz, gri ve kara liste oluşturuldu. tahmin edilebileceği üzere en emniyetli bayraklar beyaz listede, en dandik gemilerin bayrakları da kara listede. gemilerin denetimlerde aldıkları puanlar ve gemilerin tutulma oranları bayrağın hangi listede olacağını belirliyor. beyaz listedeki bayrağı taşıyan gemilere daha seyrek ve yüzeysel denetimler uygulanırken kara listedeki bayrağı taşıyan gemilerin limana geleceği belli olduğu an alarm zilleri çalmaya başlıyor. bayrağın prestiji söz konusu yani.

    türk bayrağı uzun uğraşlar sonunda gri listeden beyaz listeye geçmişti. yunanistan'ın saçma sapan uygulamaları sonucunda türkiye şu anda beyaz listenin en dibinde.

    https://www.parismou.org/…white-grey-and-black-list

    normalde geminin tutulma amacı gemide tespit edilen eksikliğin seyir sırasında can ve mal emniyetini tehlikeye düşürmesini engellemektir. mesela, can simitleri ve can yeleklerinin sayısı yetersizse, gemi bunları tamamlamadan limandan ayrılamaz.

    yunanistan'ın saçma sapan uygulamaları dediğimde abarttığımı düşünmeyin diye bir örnek vereyim, hem de son tutulan yatla ilgili. yat'ın tutulma gerekçelerinden birisi şu; olur da personelden birisi maaşını alamazsa doldurabileceği matbu bir dilekçe bulunması gerekiyormuş. işte bu dilekçe örneği teknede bulunmuyormuş. ya da buna benzer bir şey işte. (yakın zamanda gemi personelinin çalışma şartlarıyla ilgili mlc adında uluslararası bir konvansiyon yürürlüğe girdi, onun şartlarından birisi muhtemelen)

    peki yunan bize bunları yapıyor da biz yunan bayraklı gemilere karşılık veremiyor muyuz? bizimkiler de yunan bayraklı gemilere dünyayı dar eder etmesine de biz paris mutabakatına taraf değiliz, karadeniz mutabakatına tarafız. bu yüzden bizim denetimlerimiz yunanistan'ın paris mou puanını etkilemiyor. yine de yunan feribot ve yatlarının türk limanlarına gelmesi şu saatten sonra pek mümkün görünmüyor. yukarıda da bahsedilmiş, geminin tutulması demek vakit kaybı demek, para kaybı demek.

    sözün özü, bakanlık yapılması gereken bir hamleyi yapmıştır. her iki tarafın bürokratlarının defalarca oturup müzakere etmesine karşın yunanistandaki idarenin tavrı anlaşılır gibi değil.

    sonuçta türk turistler bir şekilde başka destinasyonlara da yönelebilir ama özellikle adalardaki esnafın kriz dönemindeki kurtarıcısı türk turistlerdi.
  • tünel kazıp yine gideriz. türk turizmi yok ettiği ormanlık arazilere yaptığı iğrenç otelleri ve şişirilmiş adisyonlarıyla akp'ye oy vermeye devam edebilir. ne oyumu ne paramı bu cibilliyetsizler alamaz benim.
  • bundan sonra yunanistan'a gideceklerin kara veya hava yoluyla gitmelerine vesile olacaktır. devlet baba yunanistan'a turist gitmesini önlemeye çalışırken yerel işletmeleri o turistin güney'de bırakacağı gelirden de edecek.
  • tamam bizde bu karardan sonra çaresiz tatillerde bodrum esnafına kendimizi teslim ederiz.
  • ciddi ciddi böyle bir durum söz konusu ulaştırma denizcilik ve haberleşme bakanlığı yunanistan'da tutuklanan gemiler sebebiyle özel yatlar için bugünden ticari gemiler için 12 ekim tarihinde geçerli olmak üzere böyle bir karar alıp tüm liman başkanlıklarına yazı göndermiş.
    kaynak
  • ege denizinde irili ufaklı deniz taşımacılığı yapan firmaların batmasına sebep olacak karar.
hesabın var mı? giriş yap