• su dunyadaki en buyuk parazit olan insanoglunun yeni eglencesidir yunuslu eglence parklari. tarih icinde bakildiginda - icinde bulunmaktan utandigim- bu canli turu diger hayvanlara sayisiz iskence dolu eglence icat etmis.
    sadece birkacini sayarsak,
    -tilki firlatma diye birsey bulmus, ellerindeki ozel sapanlarla tilkileri en yuksege kim firlatacak diye yarismis, bir macta 700 tilki olmus.
    -tavuklari direge baglayip uzaktan hayvan olene kadar ok atmis, horoz sisleme koymus ismini, yuzyillarca oynanmis.
    -boyunlari yaglanmis canli kazlari yoldaki bir direge basasagi asmis, dortnala gelen atlinin kaz kafasini tutarak koparmasi amaci ile bir eglence bulmus, kaz cekme ismini koymus.
    -yavrusu ile yakalanan ayiyi, yavrusunu uzak bir kafese koyarak bir arenaya salmis, yavrusuna ulasmaya calisan ayiyi sayisiz av kopegiyle ve silahli insanlarla engellemis ve ayiyla dovusturmus, buna da ayi yemleme demis.

    bu kadar gaddarligi, pisligi, alcakligi yapan bir canlidan ne beklenebilir ki; simdi de okyanus canlilarini 10 metrekarelik havuzlara koyup ziplatiyoruz. coluk cocuk oraya goturuluyor, 10tl'ye havuz disina ziplayan yunusla fotograf cekiliyor picler.

    azicik inancim olsa, tanriya falan inansam obur dunyada ceza diyecegim ama o da yok, yapilan her turlu pislik yapanin yanina kaliyor.

    daha bugun gozleri japon yapistiricisiyla yapistirilmis iki yavru kedi bulunan bir ulkede ise ne desem bos, ne kadar kizsak bosuna. su yaziyi okuyanlarin icinde bile bir kopegi tekmeleyip gülümseyen yaratiklar var, daha ne diyeyim.
  • yunus parklarla ilgili en büyük yalan 'rehabilitasyon merkezi' olarak lanse edilmesi. kimseyi rehabilite ettiği filan yok, sahiplerinin cebini şişiriyor. bence o parkların sahiplerinden birini havuza koymalı ve kıçlarına iğne batırarak halkalardan geçmesini sağlamayılız. böyle bir gösteri için ilk bileti alırım..
  • yunus parkları modern dünyanın en büyük işkencehanelerinden birisidir. çünkü;

    1) yunusların insanların yüzeceği kadar küçük havuzlarda yıllarca yaşamaları imkansızdır.
    2) yunuslar o küçücük havuzların bir ucundan diğerine 1-2 saniye içinde yüzebilirler, bu da normal zamanda hareketsiz kaldıklarının işaretidir.
    3) yunuslar yaşadıkları acılardan dolayı büyük oranda, o havuzlarda intihar etmektedir.
    4) yılda birkaç kere yavrulayan yunuslar, o havuzlarda yavrulayamamaktadır, bu da gelecek nesilleri tehdit etmektedir.
    5) yunusların o havuzlarda hapsedilmesiyle, insanların 2 metrekarelik odalara hapsedilmesi arasında hiçbir fark yoktur.
    6) yunusların gösterilerde(!) yaptıkları hareketler dayakla, işkenceyle öğretilmiştir. yani sirklerde dans eden ayıların ayaklarının yakılması olayındaki şartlanma gibi.
    7) yunuslar tuzlu sularda yaşamaktadır. bu tıpkı bilimadamlarının insanların yaşamına uygun diğer gezegenleri araması gibi. insan nefes alamazsa, ölür. yunuslarda doğaları gereği deniz suyunda yaşamak zorundadır. oysa havuzlar klorlu ve ilaçlıdır. yunusların yaşamasına asla uygun değildir.
    8) yunuslar asla gülmez! yüzlerindeki sempatik ifade her zaman vardır.
    9) yunus parkları işkence yuvaları olarak görülüp dünyadaki birçok ülkede kesin olarak yasaklanmıştır.
    10) yunuslar denizlerde ve okyanuslarda günde 160 km kadar yüzer, 300 metre derinliklere kadar dalar. (bu bilgiyi haytap' tan aldım) karşılaştırmak gerekirse istanbul-tekirdağ arasındaki uzaklık 131 kilometredir.
    11) gösterilerde kullanılan deniz memelilerine bozuk ya da bayat balık verilirmişki, onları kusup aç kalsınlar. ve açlıkla terbiye edilsinler. (sinek kral' a teşekkürler, bu bilgiyi kendisi verdi.)
  • daha önce konuya hiç kafa yormamış ve kampanyaları duymamış birinin, bir kere para karşılığı bir yunusla yüzme deneyimini yaşaması sonrası kendiliğinden varabileceği düşüncedir. sarılıp beraber yüzülen yunuscağızın hüznünü hissetmemek, bazılarının vücutlarındaki yara-bereleri görmemek mümkün değildir.
  • yaklasik 1 ay once bir yunus gosterisine beni davet eden 4 kisiyi de gitmeme konusunda ikna etmisligim var diyerek isi eyleme de doktugum kampanya.
    savas karakas adli sahsiyetin bu konuyla ilgili yaptigi bir belgesel/film tanitimi sayesinde mevzuya uyanmis biri oldugumu da utanarak ekleyeyim. ana haberlerin birinde tanitimi ve soylesisi cikmisti. epey bir yurdum insani da o sayede uyanmistir diye dusunur dururum.
  • "geçtiğimiz yıl kaş'ın tutsak yunusları misha ve tom, hisarönü'ne taşınmış ve kaş dolphin park kapanmıştı. misha ve tom, onlara eziyet eden insanların elinden kurtarılıp rehabilitasyona alındıktan sonra, kaş belediye başkanı abdullah gültekin, uluslararası çevre ve hayvan koruma örgütlerine kaş'ta bir daha asla yunus parkı açılmayacağının sözünü vermişti!

    oysa, 8 aralık 2011 tarihinde bodrum güvercinlik'teki tutsak yunuslar ada, doğa, west ve ada 1 kaş'a taşındı.

    belediye başkanı sözünü tutmuyor ve kaş'ta yeni bir yunus parkı açılıyor!

    türkiye'nin en kötü durumda olduğu düşünülen 4 yunusu, daha önce agresifleşip birbirlerine saldırdıklarında, telleri açabilmek için ağızlarını yaraladıklarında ve pislik içinde naylon torbalarla oynadıklarında basında yer almışlardı.

    aynı yunuslar, şimdi kaş'ta küçücük bir deniz kafesinde yaşam mücadelesi verecekler!"

    linkten yazinin geri kalanina ve kas belediyesi'ne gondermek uzere bir dilekceye ulsabilirsiniz.
  • insandaki "insani" gelişimin nasıl da yavaş evrildiğine güzel bir örnek bu kampanya.

    çok değil, bundan birkaç yıl öncesine kadar yunus parkları "çocuklara ve gençlere" hayvan sevgisinin aşılanabileceği en güzel mekanlar olarak görülür, "yetkililer" okul çocuklarını akın akın bu parklarda hoplayan zıplayan hayvanları görmeye götürürlerdi...

    benim gibi birkaç zibidi de; "zorla çalıştırılan" bu hayvanlara eziyet edildiğini, bu gösterileri izlemenin insanlık dışı olduğunu söylemeye çalışır dururduk. alaycı bir gülümsemeyle alırdık cevaplarımızı da...

    ne oldu peki? yeni dank etti değil mi? bu hayvanlar öldüğünde bile gülümler gibi görülür yavrularım. ağız yapıları öyle malesef, şokel gibi gülümser görünürler her daim.

    karşılığında alacağı "çaktırmadan verilen" 2 lokma balık için burnunda top sektiren bu hayvanı çok mu mutlu sanıyordunuz da intihar ettiklerini öğrendiğinizde aklınız başınıza geldi. acaba gidip kendin "maaş karşılığı" burnunda top zıplatsan onca insanın önünde nasıl hissederdin, nasıl yaşardın?

    zikimin doğa severleri. hayvan sevginize sokayım sizin.
  • yıllardır "yunuslar eziyet çekiyor" ana konulu duyurular yapılıyor.
    bu konuyu herkese duyuracak medya desteği, ünlü desteği, politikacı desteği lazım.
    maalesef ki ülkemizde bu tip bir destek gerçekleşemedi.

    bir zamandır sosyal medyada yeni bir afiş geziniyor. son bilmem kaç yıldır, stres altındaki bu yunusların izleyicilere verdiği zararlardan bahsediyor.

    acaba kampanyayı yürütenler baktılar ki, "yunuslar eziyet görüyor, engel olun" temalı afişler işe yaramıyor, strateji mi değiştirdiler acaba?
    sanırım"stres altındaki yunuslar, gösteriyi izlemeye gelenlere zarar verebilir" diyerek, insanların ilgisini çekmeye çalışıyorlar..
    ne kötü insanlık için... hiç kimseye zarar vermeseler de, orada yunuslar, başka bir canlı türü, sadece doğada ellerini en etkin kullanabilen canlı olduğu, aklını da bu tarz şeylere yorabildiği için "üstün" sayılan canlı türü tarafından işkenceye tabi tutuluyor..
    bu bile yeterli değil mi karşı çıkmak için...
  • yunus parkları yunusların tutsak edildiği ve yunusların ölümüne sebebiyet veren oluşumlardır, bu nedenle desteklenmesi gereken kampanyadır.
    bırakalım yunuslar özgürce denizlerde yüzsün, yunus parkları nedeniyle kötü şartlarda yaşayarak ölmesinler.
    ayrıca ne yazık ki groupon gibi fırsat sitelerinde, yunus parkları ile ilgili fırsatlar sunulmakta ve böylece yunus parkları desteklenmektedir; şahsi kanaatimce bu ve benzeri fırsatların sunulması yanlıştır ve bu gibi sitelerden bu uygulamayı sürdürdükleri sürece herhangi bir fırsata ilişkin alışveriş yapmak doğru değildir.
  • yunusların balık değil, deniz memelisi olduğunu bilmeyenlerin katılmayacakları kampanya.
hesabın var mı? giriş yap