• fransız arkadaşına "dedenin antepte ne işi vardı" demeye daha çok utanan insanların yaşadığı durumdur...
  • - merhaba ben isabelle, nerelisin ?
    + ehmm şey, rum kökenliyiz biz, büyükdedem de italyan.
    - hmmm, türk'e de çok benziyorsun aslında !
    + haha, yok canım, o kaba ırk ?! ben ?!
    - öyle deme harika sevişiyorlar. keşke türk olsan..
    + korkma, sönmeeeez bu şafaaaaaaaaaaaakkkkklardaaaaaaa yüzeeeeeennnn
  • bulunduğunuz ülkenin durumuna göre değişiyor bu durum.

    türklerin gettolar halinde bulunmadığı ülkelere gittim. türk olduğumu öğrenenler büyük ilgi gösteriyordu. bulunduğum her ortamda, farklı kesimlerden farklı insanların ilgisi ve hayranlığını gözlemliyordum. türk olduğumu duyar duymaz, başbakandan, türk filmlerinden, film ve dizi oyuncularından bahsediyorlardı.
    insanların yüzlerindeki ve gözlerindeki o hayranlık gururumu okşuyordu ve bu sayede ben de bulunduğum her ortamda türk olduğumu bir şekilde vurgulama gereği duyuyordum.
    hatta batılılarla birlikte olduğumuz ortamlarda bile, her gittikleri yerde ilgi ve hayranlıkla karşılanmaya alışmış batılılar hem şaşırıyorlar hem de kıskanıyorlardı.
    malesef bu ülkelerdeki gelişmişlik ve yaşam tarzları türkiyeye göre oldukça gerideydi ve bu insanlar ülkelerine çalışmak için toplu halde gelen türkleri değil, turistik veya iş amaçlı gelen, para harcayan ve kısa süre sonra oradan ayrılan türkleri görüyorlardı. bakış açılarını da bu durum belirliyordu.

    türklerin bir zamanlar toplu göç ettikleri ve gettolar oluşturdukları bir ülkeye gittim. havaalanında trene bindiğimde, arka koltukta oturan 4 gencin türkçe konuştuklarını duydum. önce aaa türkler dedim, sevindim ve selam vermeye niyetlendim. konuştuklarını duyduğumda yüzüm kızardı ve türk olduğumu anlamasınlar diye susmayı tercih ettim.
    bulunduğum ortamlarda türk olduğumu öğrenenler belli etmemeye çalışsalar da mesafeli durmaya çalışıyorlardı. aynı ortamda gördüğüm birkaç türk de, birbirine oldukça soğuk ve mesafeli ama diğerlerine kendilerini ispatlama gayreti içerisindeydiler.

    ülkenin her bölgesinde türkler yaşıyordu ve neredeyse tüm kirli işlerde etkin rol oynuyorlardı. bazı türkler, ülkenin yerlilerinin kendilerinden korktuklarını gururla anlatıyorlardı.

    metroda, otobüste vb. toplu taşıma araçlarında ve hatta kalabalıkların olduğu bir çok yerde, türklerin hayatımda hiç duymadığım orijinallikte küfürleri geliyordu kulaklarıma. özellikle de türk olduğunu zannettikleri bir genç kız falan görmüşlerse, onun duyabileceği şekilde ona hitaben küfürler ve hakaretler savuruyorlardı ve ben türk olduğum anlaşılmasın diye ters yöne bakarak devam ediyordum yoluma.

    türklerin avrupa birliğine girmesini neden istemediğini anlatmaya çalışan bir batılıya türkiyeyi anlatırken, onların tanıdıkları türklerin, bir anadolu kentini bile görmeden tanımadan doğrudan avrupanın merkezine göç eden insanlar olduklarını hatırladım. gözünü açar açmaz kendini avrupanın merkezinde bulan bir anadolu köylüsünün kendi kimliğiyle varolabilme mücadelesinin doğal bir sonucuydu karşılaştıklarımız.

    hasılı kelam; her açıdan türkiyenin gerisinde kalan ülkelerin vatandaşları, ülkelerine gezmeye, para harcamaya gelen sosyete türklerden ve televizyonlardan tanıdılar türkleri ve işte o türklere hayranlık duydular.
    türkiyenin ilerisinde olanlar ise, anadolunun köylerinden ülkelerine çalışmak üzere gelen dil bilmeyen, kültür bilmeyen, karnını doyurmak için çalışan ve varlığını ispatlayabilmek için çatışan türklerden tanıdılar türkleri.

    bu yüzden yurt dışında türküm demek ne kadar gurur verici olabiliyorsa, türk olduğuna utanmak da o kadar doğal olabiliyor.
  • daha ziyade erkeklerin yaşadığı durumdur zira türk erkeklerinin algısı türk kadınlarından çok daha kötüdür. avrupalı kadınların kibarlık yaparak söyledikleri ifade ile "türk erkekleri çok ısrarcı" tabiri her şeyi açıklar. o ısrarcı sıfatını çeksen nerelere gider. aslında bedenen tatmin olsak da ruhen aç bırakılmış bir güruhuz. üstelik kimse bir avuç apaçi imajımızı mahvediyor demesin türk erkeklerinin % 80-90'ı bu imajın müsebbibi ne yazık ki.
  • herhangi bir ırka sahip olmanın utanç ya da övünç olmadığını anlayamayanların beyanıdır.
  • sicak, ama masallah guzel sicak.

    her yer kaziliyor, insan da diyemiyor ki "bula bula bizim gelecegimiz zamani mi buldunuz"diye.

    neyse ki hayat kurtaran otoparklardan birine, iki-uc kat asagiya iniyoruz. tam iki cizginin arasina geri geri park ediyoruz. kapiyi acip kapatirken , sagimiz ve solumuzdaki arabalara zarar verip bir servet odemek istemiyoruz. (burada "servet" kelimesi icin ironi yazilmamistir)

    cikiyoruz, biletimizi aliyoruz. ana caddeden asagiya dogru yuruyoruz. maksadimiz bir an once gole ve etrafina karsimak. oncesinde ugramamiz gereken bir pastane var ama.

    pastanemize geldik, iceriye girdik, 8-10 cikolata topu ve 4 adet luxemburgerli aliyoruz. e o kadar yol geldik, bahcede soluklanalim, sagimizda da uzaktan da olsa citir gol manzarasi olsun diyoruz, lakin tek bir masa bos, oturur oturmaz bizimle hamle yapmis 70 yaslarinda bir teyzemiz daha oldugunu fark ediyoruz. e baska bos masa da yok, buyur ediyoruz.

    sirtimizi verdigimiz pastanenin siyah tabelasinda , italik harflerle , altin sarisi "sprungli" yaziyor.

    gertrude teyzemiz zurcihli, icinden. kendisini buyur etmemize sasiriyor, "rahatsiz etmiyim" diyor, "estagfurullah , buyrun" diyoruz. siradan bir hafta ici gunu olmasina ragmen hos giyimli, sanki bir dugunden cikmis gelmis yani cok hafif bir makyaj, yani asalet akiyor kadindan, cappuccino soyluyor, biz de az once "hmmm 100 gramimi o kadarmis ya" dedigimiz cikolata ve luxemburgerli'lere yoldas bir kahve soylemisiz, karsilikli oturuyoruz

    orta avrupa insani (havasindan mi , suyundan mi, gelirinden mi) diger avrupa ulkelerine oranla biraz daha snobtur, yani cok konuskan degildir, aman aman turist diye olmez, biriyle sohbet edeyim, kaynasayim derdi pek olmaz.

    tabii biz de "gobek bir yerdeyiz, sekiliz, heeigg tabi". olunca (e bir de buyur etmisiz) kadin soze girdi, "nerede kaliyorsunuz" , "ne yapiyorsunuz" , "vs". iste gezme tozma dedik, colmarda kaliyoruz, biraz "vine route" , biraz kafa dinlemece, biraz "etrafi gezme" vs dedik. "nereden geliyorsunuz" dedi "turkiye" dedik. kadin sasirdi. biz de sasirmasina sasirdik. neyse , "baskaniniz burada" dedi (g8'mi , g20 zirvesi mi ne var almanya'da) , o zaman sadece cumhurbaskanligi var. "biz desteklemiyoruz" muhalifiz falan dedim.

    (simdi bir parantez acalim, mevzu yurt disinda turkum demekten utanmak degil, turkum dediginde karsi tarafin kafasinda olusan imge, cunku insanlarla etkilesiminiz cok kisa, ister is ile ilgili olsun,ister sosyal hayat, ister ask-mesk, ister turist iken rastgele karsilastiginiz kisiler, tum bu gruptaki insanlari "lan bana ne , ne dusunurlerse dusunsunler" diyemiyorsunuz, cunku zaten orada bulunmanizin amaci, is ve/veya insanlarla etkilesime girerek yeni kulturler insanlar tanimak. bugun avrupa'da turklugun reputasyonu maalesef dusuk. ben cok milliyetci bir adam olmamama ragmen hic "utanmadim" turkum demekten , aklima hep ibn-i haldun'un "cografya kaderdir sozu gelir boyle durumlarda. cunku (misalen) benim atalarim 1500 km ileriye gitseymis (veya her hangi bir savasin icerigi degiseymis) ben orada dogacaktim, belki de o kadin , portekizli catarina olacakti. neyse devam edelim)

    bakin burasi cok onemli , kadin dedi ki, "biz eskiden bir kac aile beraber tatile turkiye'ye giderdik" dedi . ( bu arada thy ile ucup iyi bir otelde kalsa , 700-800 euro harcarlar herhalde bir hafta (ucagi-oteli vs) , alti kisiden hesaplasan 5000 euro. bak buhar olmus, bunun gibi binler,onbinler var belki) neyse, ulkeniz cok gergin dedi, iste o donem bir kac tane de bomba mi ne patlamisti. "artik, yunanistan, italya ve ispanya'yi falan tercih ediyoruz"dedi. "olan bitenler geriyor bizi" demisti.

    bir sey diyemedim. yok desen, kadin ulkenin cumhurbaskaninin nerede olduguna kadar dunya gundeminden haberdar.
    guvenli desem, dolandirici taksicisinden (emin olun bizim burada olan her seyden herkesin haberi oluyor) tecavuz edilip oldurulen , yolun kenarina atilan italyan aktivistine, rize'de karavanda soyulup (biri) oldurulen yasli italyan ciftten, mescid-i aksa maketine dayandigi icin lincten son anda kurtulan portekizlisine, bir suru ornek geldi aklima.( bak bunlar tursitlerle ilgili olaylar) kapadokyada tecavuz edilip oldurulen japon geldi, bogazi kesilip oldurulen hollandali turist geldi, bir sey diyemedim.
    guneyde de kim bilir neler oluyordur, irili ufakli.

    bir sey diyemedim iste, turk olmaktan degil, o gun "bir sey diyememekten utandim". bu arada kadin da sadece bir turizm isletmecisinin degil, herkesin musteri olarak gormek isteyecegi profilde bir kadin. acik bufeye hayvan gibi dalacak, icip icip kusacak, "bombalmaaaa" diye havuza atlayacak biri degil yani . hani deriz ya kaliteli turist, o hesap.

    kendi insanimizin bile ege'nib "bu yakasinda" tatil yapmaktan imtina ettigi, butcesi elverdigince artik ufak ufak "karsi kiyiya" kacmaya basladigi bir yerde, elin isvicrelisi, hani herkese kayitsiz sartsiz 2200 euroya "hayir olm manyak misiniz" diyen isvicrelisi , senin "gelse de bir guzel sksek " diyen isletmelerine mi kaldi (iyileri tenzih ediyorum), hic sanmam.

    velhasil, gertrude teyze ile bir saat keyifli sohbet ettik. yine de ne olursa olsun kotuleyemedik iste.

    donuste de , bes saatlik otopark fisini gorunce, neden herkese kayitsiz sartsiz 2200 euro verebilecek durumda olduklarini anladik.

    auf wiedershen tante gertrude, pass auf dich auf.
  • asıl o algıyı değiştirmek için güzel bir fırsat yakalamışken kullanamamaktır.
  • çinde bulunduğum dönemde gururla türk olduğumu söyleyerek karşı çıktığım kalıp.türk olduğumu söylediğimde-çin seddinin yapılış nedenini hatırlamalarından olsa gerek- çekik gözlerindeki hüznü görmek her zaman büyük keyif vermişti bana.
  • turklukle alakali hic bir sey bilmeyenlerin, kulturunden bi haber kultursuz okuzlerin sergiledigi bir davranistir.
    bu davranisi sergileyen turk kizlarini ve erkeklerini cokca gorursunuz. iste bu kizlar bir turkun sevgilisi olmaktansa bir ispanyolun, fransizin tek gecelik orospusu olmayi tercih etmektedir ki; bu tipler hayat boyu birilerinin fahisesi olacaklardir.
    erkekler mi; onlarin durum daha fena. kansizlik basa bela.
    (dip not; turk falan degilim ki milliyetcisi olayim tek alakam aha turkce harfleri kullanmadan turkce yazmaktir. velhasil her kulturun kendine has ozellikleri var olmasina var da; az bi kendiniz olun su konularda trollemeyin. )
  • utanmak değil de türk olduğunu öğrenene kadar güzel güzel konuşan insanlar, türküm der demez ok bye moduna geçince insan alınıyor. pis ırkçılar. son zamanlardaki imajımız pek iyi değil biliyoruz elbette ama bu muameleyi görmek sinir bozuyor.
hesabın var mı? giriş yap