• bir ay boyunca yuruyen merdivenin altinda bekleyerek yaptigim arastirmaya istinaden sonuc sudur :
    sevgililer yuruyen merdivenlerde muhakak sarilirlar ya da opusurler .
  • binilip ters duruldugunda hayata benzettigim alet. söyle ki, merdivenin basini görür, basamaklarin birer birer asagi indigini de farkedersiniz. lakin ters durdugunuzdan sonunu göremezsiniz; icinizde hep, ulan ne zaman bitecek acaba, diye bir tedirginlik olur, buna ragmen de inmeye devam edersiniz. merdivenin uzunluguna bagli olarak da eninde sonunda kafa üstü cakilirsiniz. bu yazdigimi yürüyen merdivende denemeyiniz. zaten yasam gerekeni yapacak merdivenin sonu geldiginde.
  • eskilerin bıçkın basçısı, şimdilerin kel ve göbekli politikacısı chris novoselic'e göre üzerinde durulması değil, yürünmesi gereken bir alettir. hiç unutmam, bir röportajında "ne zaman yürüyen merdivene binsem, basamaklarda dinelen insanları elimle 'afedersiniz, afedersiniz!' diyerek itip tüm merdiveni yürüyerek çıkarım" demişti.
  • bazı türlerinin trabzanı, kendisinden hızlı ilerler (bkz: istanbul metrosu). durum böyle olunca ara sıra eli trabzandan ayırıp tekrar tutmak gerekir.
  • acelesi olanlar için koşan versiyonunun da çıkmasını dört gözle beklediğim merdiven türü.
  • asansörle birlikte küçüklük yıllarımın en eğlenceli oyuncağıydı bu meret.

    ben küçükken bizim oralarda çok yeni bir teknolojiydi yürüyen merdiven. ilk olarak japon pasajı denen yere yapılmıştı (ya da benim ilk gördüğüm oradaydı diyelim). pasaj ise evimize yaklaşık yarım saat uzaklıktaydı. biz, mahallenin çocukları olarak yanımızda bizden sadece bir yaş büyük çocuğun peşine takılır yürüyen merdivene binmeye giderdik o pasaja. başka mahallelerden de çocuklar akın akın gelirdi. atsız matsızdık ama şendik çoğu zaman.

    merdiven kullanımda olduğu zamanlarda, şu oyuncaktaki neşeli penguenler gibi dizilirdik merdivene, yukarı çıkar, oradan aşağı inerdik. kalabalık günlerde 50 çocuğu bulurdu kullanıcı kitlesi.

    fakat, bazı günler göt pasajın göt yönetimi yürüyen merdivenleri kullanıma kapatırdı. yürüyen merdivene binmeye gelen o kadar çocuk boşa yürüdük diye değil, merdiven yürümüyor diye üzülür; merdiven yürümeyince onun yerine tekrardan biz yürüyerek mahalleye geri dönerdik.
  • hareket halinde, insanları bina içerisindeki katlar arasında taşımaya yarayan bir merdiven, bir konveyör taşıma aracıdır.

    yürüyen merdiven, temelde hat üzerinde hareket eden basamaklara bağlı motor tahrikli zincirden oluşur.

    yürüyen merdivenler dünyanın her yerinde, asansörlerin pratik olmadığı yerlerde kullanılır. başlıca kullanıldığı yerler, alış veriş merkezleri, hava alanları, kongre merkezleri, hoteller ve kamu binalarıdır.

    yürüyen merdivenin ilk patenti 1859 yılında bugün nathan ames tarafından alınmıştır. bu entry biraz da tarihte bugün niteliğindedir.

    yürüyen merdivenin günümüze kadar gelişmesinde adı geçen diğer isimler, leamon souder, jesse wilford reno, george a. wheeler ve charles seeberger dır.
  • çok uzun boylu insanlar için söylenen bir söz.
    (en azından bundan sonra söylenebilir)

    - hidayet, şu üst raftaki tencereyi indirir misin bana?
    - geldim anne...
hesabın var mı? giriş yap