• ankara universitesi dtcf'de ingiliz dili ve edebiyati ve amerikan kulturu ve edebiyati bolumlerinde dersler veren, paul auster'in new york uclemesinin bir kismini, sylvia plath siirlerini felan ceviren cevirmen. ayrica "ask bir siddet eylemidir" adinda latifeli yazilari, "kirli kirlent" adinda latifeli oykuleri, "gul kanadi dudagim" diye siirleri (bkz: daha gider bu) vardir.
  • "oykuye: bir bilet gidis-donus" adli, ankara menseili bir edebiyat dergisinde de duzenli olarak hikayelerini yayinlatir.
  • "yamyamin yemek kitabi" isimli bir yemek kitabi ve "ahkâm vakti tohumlari" isimli bir siir kitabi da vardir.
    fakat sadece (ozellikle oyku, siir) yazmakla kalmaz. muzik, fotograf, sinema ve sanatin baska her daliyla ilgilenir ve hepsinin de hakkini verir.
    ayrica cok iyi basketbol oynadigini soylemisti.
  • paul auster ile amerika'da röportaj yapan, boyunun 1.49 olması nedeniyle askere alınmayan, bir rivayete göre dtcf'nin bahçesinde bağıra bağıra türkü söyleyediği için okulun en dikkat çekici hocalarından birisi olduğu bir kez daha doğrulanan, yamyamın yemek kitabı isimli kitabının başında sünnet olurken çekilmiş bir fotoğrafı olan profesör.
  • okuyan usun yayin yonetmenligini yapiyordu kendisi, ayrildi sonra. sohbetine doyum olmayan, tatli mi tatli bir insan kendisi.
  • gecenlerde katildigi bir televizyon programinda durup dururken "biliyor musunuz benim soyadimin ingiliscesi he man" demis, herkes tarafindan sevilen, ayni zamanda da elini attigi her isi hakkini vererek yapan adam.
  • yarim elma gonul alma adli tv programina katilip, teyzesine, kendisinin de sevdigi ta$lardan kolye yapmi$tir yusuf bey.
  • hocalarin hocasi (a.k.a. st. joseph of bor). yarali cocuk miknatisi. uclere "sivil itaatsizlik kavramini anladiginizi kanitlayin" diye soru sormus, herkes oturup sayfalarca yazi yazmis, kimse hadi len diyip gitmemis, joseph bunun uzerine herkesi styx'te bi dusa davet etmistir.
  • film elestirisinin birilerini ignelemek, ahkam kesmekle ayni sey olmadigini gosteren, yazdığı sanat ve eleştiri yazılarıyla neredeyse yeni sanat eserleri meydana getiren, tanisma istegi uyandıran adam. rembrandt ve rimbaud iliskisi kurusuyla takdire sayan akademisyen
  • oturacak yer kalmadığında ayakta kalan ögrencilere odasındaki son kalan sandalyesini verip, "alın bari bunu da " deyip çalışmalarına masasının üzerinde oturark devam etmişti kendisi !!
hesabın var mı? giriş yap