• dandik dijital fotoğraf makinelerinden sosyal ağlara kadar her yerde kullanılan nasıl olduğunu hiç anlamadığım teknoloji. önceden yüzün kime ait olduğunu tespit edemiyordu bu aletler ama kadrajdaki insan suratlarını seçebiliyordu. en son facebook'a fotoğraf yüklerken sistem suratları hem seçti hem de tanımladı ve "bunların hepsi aynı insan, bir anda taglemek ister misin" diye sordu. *
    (bkz: minority report)
  • yeni nesil kapı anahtarı. face ıd.

    10-15 bilemedin 20 cm mesafeden algılayıcı panele bakıyorsunuz.

    1-2 bilemedin 3 saniye içinde kapı açılıyor.

    saç-sakal uzatmak ya da kestirmek tanınmaya engel değil.

    tanıma sınırı kaşın biraz üstünden başlıyor.

    alt dudak hizasında sonlanıyor.

    tanıma sürecinde paneldeki küçük ekrandan kendinizi görebiliyorsunuz.
    (isviçreli bilim adamları canımız sıkılmasın diye yapmışlar)

    cihaz karşısında abartılı gülününce ya da ağzınızı açınca falan cihaz tanımıyor.
    (cihaz laubalilikten hoşlanmıyor)

    (bkz: azper)
  • android cihazlarda ekran kilidini açmak için kullanabileceğimiz bir başka sistem, fakat biraz rastgele hoş beş* sitelerinde takıldığında insan anlıyor ki ihtiyacımız olan yüz tanıma değil çük tanıma sistemi. tanısın çükü de gözümüze sokmasın rahat nefes alalım otuz saniye.

    (bkz: pipisiz internet projesi)**
  • kendi geliştirdiğimiz sistemlerde (bkz: görüntü işleme) çeşitli algoritmalar var. ya beynimizde nasıl çalışıyor?

    belirli bir yüzü görünce hemen bildiğimiz biri olduğunu hatırlarız ama bazen adını çıkaramayız. üzerinden zaman geçtiyse veya farklı bir mekanda rastlarsak böyle olabilir. beynin yüz tanıma sistemi insanların yaptığı gibi görüntünün izometrik parametrelerini mevcut veritabanındakilerle kıyaslayarak yapılmaz. birçok hayvan da sahipleri ve sürekli gördüklerini hemen tanır. hayvanlar sadece kokudan tanımazlar (burnu tıkanmış hayvan ile deney yapılabilir). hayvanların tanıma sistemi ikili kombinezon sistemine dayanır.

    örnek:
    erkek/kadın
    yaşlı/genç
    saçı sarışın/kumral (kadınların saç rengi değişince bir anlık gecikme eklenir)
    burnu küçük/büyük
    üst dudağı dişlerini örtüyor/örtmüyor

    gibi birçok özellik sırayla endekslenir. kişi karşınıza çıkınca paralel olarak ikili elemeler başlar. sonunda doğru kişiye yaklaşılır ve devreye artık diğer işaretler gelir (sınıf arkadaşı, iş arkadaşı, akrabası gibi) sonra adı bulunur.

    bununla ilgili bir kutu oyunu vardı, kızımla oynardık. "bil bakalım kim". aratın, bakın nasıl bir doğal tanıma yöntemi.
  • ismini vermeden , dünya devi bir firma ile bu konuda turnike geçiş sistemi çalışmamız oldu . her şey harika etkileyici ama en büyük problem tek kamera ile derinlik ayarlaması yapamadıklarından insan kafası büyüklüğünde bir resim ile sistem aşılabiliyor.
  • ciddi güvenlik gerektiren hiç bir yerde kritik bir aşama olarak kullanılmaz; genellikle yardımcı bir sistemin parçasıdır. (kim nereye girebiliri belirlemek için değil kim nereye girmişi gözlemlemek için).
  • kumarhane girişlerinde çok net bi şekilde kim olduğunuzu bulan sistem.
  • yüz tanıma sistemlerinin çalışma mantığı diğer biometrik tanıma sistemleriyle bire bir aynıdır. yüz tanıma sisteminin temelinde her insanın farklı ve benzersiz bir yaratılışa sahip olması yatmaktadır. tıpkı parmak izinde olduğu gibi yüz yapısında da insana özgü olan benzersiz kalıtımsal özellikler vardır. ancak yüzdeki bu benzersiz yapının varlığı insanlarca pek bilinmez. her insanın bir yüz yapısı vardır, yüzlerin simetrisi olarak bilinen ve alın, burun t bölgesi ve çene olmak üzere 3 ana bölgeden oluşan bu hatların matematiksel oranı insanın doğumundan ölümüne kadar her anında aynıdır. bu hatların bilgisayar ortamında 3 boyutlu olarak fotoğraflanması ve alınan verinin birkaç güvenlik protokolü ile şifrelenerek yapılan eşleştirmeyle yüz tanıma işlemi yapılmış olur. bilgisayar ortamında yapılan bu biometrik eşleştirme sonucu yüz yapısı bilgisayar içindeki veritabanındaki yüzlerle karşılaştırılır ve uyumlu yüz yapısına sahip kişinin istenilen yere istenilen şekilde erişimine izin verilir.
hesabın var mı? giriş yap