• zeminsiz üçleme adlı kitabı, "atopological trilogy" adıyla punctum books'tan çıkmıştır.
  • bilgi üniversitesi işine son vermiş.
    "konuyla ilgili sanatatak.com’a konuşan zafer aracagök bunun “bir günlük gelişme” olmayıp “2011’den beri feride çiçekoğlu ve halil nalçaoğlu tarafından üstünde uygulanan mobbing sürecinin sonucu olduğunu” belirtti.
    bir gün içinde email adresi bloke edilen, ofise ait eşyaları ve üniversiteyle ilgili bütün hakları elinden alınan aracagök, ofisinde kalan kitaplarını bile alıp alamayacağından kuşku duyuyor. üniversiteye giriş kartı çoktan iptal edilmiş."
    http://www.sanatatak.com/…racagokun-isine-son-verdi
  • sözde deleuze bayiliği yapanların aksine türkiye'nin yurtdışında tanınan tek deleuze ve guattari uzmanı akademisyenidir. ingilizce'de bu alanda birden fazla kitabı vardır hatta bu kitaplarından birine italyan filozof franco bifo berardi önsöz yazmıştır.

    fransa'da 1967'den beri çıkan deleuze ve guattari'nin kurucuları olduğu '(bkz: revue chimeres)' isimli dergide makaleleri yayınlanan tek türk akademisyendir. deleuze ve guattari konusunda dünyada kabul edilen en saygıdeğer yayınlardan biri bu dergidir. türkiye'de deleuze ve guattari uzmanıyım diyen hiç kimsenin burada yayını yoktur.

    kendisi türkiye'de bunca şeye rağmen mobbing yapılarak bilgi üniversitesindeki kadrosundan akademisyen olarak kabul edilemeyecek insanlar tarafından işinden atılmıştır. lakin kendisi tüm bu değersiz görülmeye karşı çalışmalarının avrupa'da bir karşılığı olduğundan boşluğa düşmemiştir. ingiltere'de kent üniversitesinde çalışmalarına devam etmektedir. bu arada bilgi üniversitesinde yapılan haksız işten çıkarılmaya ve mobbinge yönelik açtığı davayı kazanmıştır.

    akademik kişiliği dışında aynı zamanda kendisi değerli bir müzisyendir. birden fazla elektronik müzik albümü vardır.
  • insana üstten bakan, egosu tanrı mertebisindeki zaattır. bilgi'de tasarım fakültesinde, kendisinin bile tiksindiği kavramsal ve felsefi dersler verir.
  • başımıza yasemin mori'nin düşmesinde katkısı bulunan akademisyen, grafiker, müzisyen*.
  • non-conceptual negativity kitabını punctum'dan indirdim. tespitim şu ki: adam türkiye'den tiksinmiş. haksız da sayılmaz. zaten terketti ülkeyi bildiğim kadarıyla.

    artık türkiye'de faşizmin değil makro ya da mikro, nano düzeyde işlediğini, öznelerin faşist doğduğunu söylüyor! "the in-dividual of neanderthal capitalism is born a fascist with all its cells infused with the minutest details of how to fight and destroy each other for an unquenchable desire to have the upper hand.."

    "neandertal kapitalizmin böl-ünemez bireyi faşist doğar; tüm hücrelerine kadar savaşmak, karşısındakini yok etmek ve üstünlüğü ele geçirmek için."

    geç kapitalizmin neandertal kapitalizme evrildiğini, türkiye'nin bunun için bir laboratuvar ülke olduğunu söylüyor. islam'ın bunda oynadığı paydan bahsediyor. intihar bombacısı karakterini de merkeze yerleştiriyor.

    "one side occupied by a transcendental which does not transcend and the other with an empty transcendental as an absolute transcender. worshipper and the worshipped on one side, and the voice of the dictator, on the other. having erased the schizophrenia of the me and the other with the unity of the worshipper and the worshipped, this is where the capitalism turns into neanderthal capitalism. ıf the outcome of this project is nano-fascism, such a moment also signals the birth of a special clinical case, namely, cotard’s delusion."

    çevireyim: madalyonun bir yüzünde "aşkın" olmasına rağmen "aşmayan"; diğer yüzünde mutlaka "aşan", ancak içi boş "aşkın" vardır. tapan ve tapınılan bir tarafta, diktatörün sesi diğer tarafta. kapitalizm, neandertal kapitalizme, benim ve ötekinin şizofrenisini, tapan ve tapınılanın birliği yoluyla ortadan kaldırarak dönüşür. eğer bu projenin sonucu nano-faşizm ise, cotard'ın sanrısı denen klinik vakanın doğuşu gerçekleşmiş demektir. (ki bu da bir tür zombi oluyor. yaşayan ölü.)

    ilginç. türkiye'nin ciddi ciddi batı tarafından kurgulanmış bir laboratuvar ülke olduğunu önermesini biraz uçuk buldum açıkçası. 2002-2018 arasında türkiye'de deney yapıldı, şimdi sonuçları ihraç ediliyor neymiş ya. öte yandan kitap tanıtımında "international neanderthal league" diye bir örgütten bahsetmiş ki, ne diyeceğimi bilemedim. belki de provoke amaçlıdır!

    ki katıldığım yerler de var, özellikle cotard'ın delüzyonuna doğru izlediği yol ilgimi çekti.
  • "kavramsız negativite" adlı yeni kitabı çıkmış. türkçe'ye benziyor ama emin değilim. (bkz: kavramsız negativite)
  • bilgi üniversitesi'nin kadrosunda gördüğü en kıymetli hocalardan biri (idi). kendisiyle öğrenciliğimde müzikten edebiyata her sohbet ufuk açıcı olmuştu. bach'tan dem vururken stockhausen'dan haberdar olursunuz, kubrick'ten bahsederken harmony korine'i öğrenirsiniz, zizek derken deleuze'u sofraya getirir. okul yıllarımdan en büyük kaybım kendisiyle daha çok vakit geçirememiş olmaktır.

    hiç unutamadığım bir anım, masada tam karşısında uyuyakaldığım bir akşam dersinde, sonradan uyanıp arada kendisinden özür dilediğimde uyuduğumu görmediğini söylemesidir. inceliğe bakın! derya gibi olmasına rağmen kibir değil tevazu taşır. ki bence, 'mütevazı olabilecek kadar iyi'dir.

    ek not:
    hazır kendisi hakkında yazmışken yukarıdaki entry'ye de bir çift kelamım olacak.

    bir kitabın tekrar basılması okuyucu bulmasıyla alakalıdır. beş para etmez bir kitap yazıp yüz bin de satabilirsiniz, lakin nicelik niteliği değerli kılmaz. sosyoloji okuyan adamsanız bunu biliyor olmalısınız.

    adam ölen dostuna teşekkür etmiş, kitabı hakkında söylenen övgü dolu sözleri çeyrek asır sonra bile unutmadığını, onurlandığını dile getirmiş. ne egosentrikliği kalmış ne çapsızlığı. okuduğunuzu anlayamamanız mümkün ama bu kadar nefreti nerede biriktiriyorsunuz tahayyül etmek mümkün değil.

    güzelliklerle ıslah olmanızı diliyorum.
  • kendisi a$agidaki aciklamayi iletmi$tir:

    "ah canım, ah çaresiz, yarı aydın kalmaya mahkum zavallı türk entellektüelim benim" gibi bir teraneye model olacak bu kişi her kimse nolur söyleyin ona ekşi sözlük bu tür polemiklerin yeri değil. zavall yavrum nerden öğrendiği bell olmayan "dil" kavramı için gitsin baksın derrida'ya, deleuze'e ... nurullah ataç öldü malatyalım, herhalde haberler daha oraya ulaşmadı.

    bembeyaz türk
  • okuduğum en etkileyici 'şey'lerden biri olan x eve dönmek istemiyorum x un *yazar*ı.
hesabın var mı? giriş yap