zahrad
-
83 yaşında yaşama veda eden, şiirleri dünya edebiyat çevrelerinde çehov'la kıyaslanabilecek ölçekte görkemli bir anlatım zenginliği taşıdığı iddia edilen istanbullu şair.
dört koyundular
ilkini kestiler önce
ikincisini haklarlarken tam
kaçmayı denedi üçüncüsü
on metre gitti gitmedi
enselediler
ben o üçüncüsünün etinden yedim
yaşam tadı vardı -
hayata sevindiren ermeni şair;
"ve çiçekler arasındaki erik ağacı
güneşe ve yağmura dikmiş gözünü
güneş ki olduracak meyvasını
yağmur ki besleyecek meyvasını
meyva ki sürdürecek erik ağacını
ağaçlar ki çiçekler arasında
o ben'im işte...
ve meyva ki güneş kokar
usulcana erir ağzında
ve bir an emip de çekirdeğini
ya yere atarsın ya da denize
o çekirdek ki mutlu
o ben'im işte..." -
istanbul dogumlu ermeni şair. şiirlerindeki canlı/kanlı hayatı sevdigim. en sevdigim şiiri ise;
"mahallede on kedi varsa
biri sensin
yüz kedi varsa
biri yine sen
- ama bu kez yüzde birsin -
oysa okşadıgım - tek bir kedi -
o kedi,
yüzde yüz sensin."
zahrad / bir kedinin günlüğüne -
ayrım/ zahrad
gigo kendine bir gözlük aldı
neye baksa hep mavi görüyor
gökleri mavi- denizleri mavi
sevdiği kızın gözleri mavi
mavi görüyor hep neye baksa
etrafına bakınıyor burnunda gözlüğü
sen diyorsun ki denizler mavidir
oldum olası
sen diyorsun ki gökler mavidir
oldum olası
yeni oldu bu diyor - inanmıyor sana
gigo kendine bir gözlük aldı
maviyi mavi görüyor artık
çeviri: can yücel -
gece şarkısı
bir kez harcamayagör
çabuk tükenir sayılı aşk
suyunu çeker
sen bir zamanlar sanmıştın
ki aşkın sınırı yok
oysa var
ve o
sınır sensin
şimdi
iskarmozları söküp götürmüşler
nasıl kürek çekeceksin
yaşama?
iskorpitleri
kim toplayacak?
deniz bir uçurumdur
ağzına kadar su….
zahrad, 2004 -
kendimi entelektuel yahut iyi bir okur olarak asla tanimlamam, değilim çünkü. lakin bu şairi de instagram'dan ogrenmemeliydim. ne internette türkçe sitelerde ayrıntılı bilgi var hakkında ne sözlükte doğru dürüst yazılmış bir şey. ferah tut yüreğini basligi bile yok. denk geldiğim her yerde aynı kısa bilgiler, aynı şiirler ve hatta aynı fotoğraflar var.
şiiri sevilir sevilmez o ayrı, lakin ülkemizin kültürel renklerinden olan bir sair de bu kadar yok sayilmaz ki. ermeni diye mi tüm bunlar?
bu düşmanlık, bu ikiyuzluluk, bu kendini herkesten üstün sanma kompleksi midemi bulandırıyor. türk olmaktan asla gocunmam, lakin başkalarının milliyetinden de. birey olarak kişiliğimizi şekillendiren olgulardan biri sadece, daha fazlası değil. daha iyi bir milliyet yok evrenin hiçbir yerinde, daha kotu de yok.
instagram sayesinde okuduğum şiiri de bu;
karşı çıkardı her şeye
zıddını yapardı
ne dense
intihara kalkıştı günün birinde
tuttu yedinci kattan aşağıya attı kendini - düşmedi yere -
tam zıddı - yukarıya göğe yükseldi
dahası ölümsüzleşti
çıkarım:
a) kaldırım taşları da ölümsüzlüğe götürebilir.
b) ölümsüzleşmek zaten şart değildir. -
"gel bana çünkü gelebilirsin
bir fikir kadar çabuk
aksilik gibi ansızın
gelebilirsin
geldiğinde uzun boylu kalabilirsin
yoksunluk gibi temelli
hatıra gibi ebedi
gel bana çünkü gelebilirsin"
zahrad -
yanılmak
mutluluğu
mutlak surette
ufukların ötesinde sananlar
yanılır
değil mi ki
avuçlarının içindedir
mutluluk
mutluluğu
mutlak surette
avuçlarının içinde sananlar
yanılır
değil mi ki
ufukların ötesindedir
mutluluk
herhangi bir fikri olmayanlar
asla yanılmaz -
yapraciği gören balik
minnacık bir balık bir yaprak gördü
körpe - yeşil - ve yemiş bahar güneşini
-yaprak değildi
bahardı gördüğü-
ve o düşle fırladı denizden
ve düştü kaldı
balık ki yaprağı görüp sarhoşladı
o ben'im işte
erik ağacından düşen yapracık
damarlarında hâlâ özsuyun hazzı
bir gözyaşıyla
sapından sarkan
yaprak ki düştü erik ağacından
o ben'im işte
ve çiçekler arasındaki erik ağacı
güneşe ve yağmura dikmiş gözünü -
-güneş ki olduracak meyvasını
yağmur ki besleyecek meyvasını
meyva ki sürdürecek erik ağacını
ağaç ki çiçekler arasında
o ben'im işte
ve meyva ki güneş kokar
usulcana erir ağzında
ve bir an emip de çekirdeğini
ya yere atarsın ya da denize
o çekirdek ki mutlu
o ben'im işte -
kendisini bu kadar geç keşfettiğim için kendime şaşırdım. geç olsun, güç olmasın, elçiye zeval olmasın.
elçi
ben sizin en eski düşünüzüm
bir daha göremeyeceğiniz düşünüz
ve hepimizin içindeki gizli infilâkım ben
bir daha hatırlayamayacağınız
eski ölçülerinizi parçalayacaksınız
çünkü sizin en büyük hayalinizden büyüğüm
kozmonot pilotunuzum
sınırsızlığınızın sınırıyım ben
ben sonuncu elçinizim sizin
siz kimsiniz
zahrad
çeviri: ohannes şaşkal
http://www.siir.gen.tr/siir/z/zahrad/elci.htm
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap