zamanın biri
-
doksanların sonları
"belki de daha iyi anlıyorlar"dı...
ben çekildi içimden
oradan beni, buradan bana
bende hiç.
vakit tamam toplu taşıma için
bir başıma yolda gücüm
gücüme gidişlerde,
kırmızı başlıklı şiirler ezberlemiş sevişim
infazımı başka bir zamana ertelemişim,
mekanları üstelik unutmuşum.
güneşlerde kurutma çabası aynılıkları,
oldum olası saçmalıktı
zamanlaması nasılolsa hep yanlıştı
yağışlar ve toz kaymasıymış meğer
görünmez duvarların
dış cephe kaplaması.
en uzun sohbetler
en kısa halindeki
gizli oturumları oldu uzak ara
o bozuk uykuların
sen anımsamazsın kollarımın kuvvetini
ve bilmezsin de üstelik
omuzlarımın nasıl da aşağıya iniverdiğini
centilmenlik dışı bir faul işimiz değildi
ama göremedin yine de sahaya atılan
o yabancı maddeleri,
ki boşver...
"zamanın biri"
j.ak
5.mart.2012 -
bir zamanlar.
zamanın birinde köyümüzde evin tüm ahalisi ovada mantar yemiş, zehirlenmiş, öleyazmışlar. şansa orada bulunmayan eniştesi anama -biraz da labbak konuşurdu- 'geriye ikimiz kalıyorduk. ne'derdik gari?' diye laf tutturmuş. yılışığın isteyişinden iyi melemesi varmış. her şeyi bir bir anlattığı babam, geriden geriye ifrit olmuş, çok hırslanmış. anam hep edilgeni veya dikkatlisi olduğu maceralarını eksiksiz babama anlatışı ve sadakatıyla güvencedeymiş, sigortalıymış gibi atlatıyordu.
(bkz: bir zaman)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap