• en son şu büyük hadron çarpıştırıcısı ile tekrar görmüş olduğumuz üzere, islam alimlerinin en büyük neşe kaynağıdır.

    semavi olsun olmasın, diğer dinlere bakıyorum, böyle bir şey göremiyorum. bilimsel gelişmeleri yakından takip edip "ohoooo siz bunu şimdi buldunuz ama 13 yüz yıl önce bizim kutsal kitabımızda zaten anlatılmış" gibisinden açıklamaları aynı sıklıkta yapan başka bir zümre yok. diğer dinlere mensup din adamları bilimsel gelişmelere burun kıvırarak bakarken, hatta kendi dinlerinin inşa ettiği dogmaları baltaladıklarına inanırken, islam alimlerinde farklı bir neşe ve ruh hafifliği görüyoruz. bir gelişme olsun da, bilimum ortamda islamın neden bu gelişmeyi de zamanında anlattığını açıklayayım diye bekliyorlar resmen. "bu yeni buluşlar deli saçmasıdır" demek yerine kılıfına uyduruyorlar, yıkıcı değil yapıcı yaklaşıyorlar - kendi açılarından yapıcı yani.

    ne zaman büyük bir buluş olsa çeşitli kanallardan islam alimlerini çağrılması alışılageldik bir manzara. en son cern'deki parçacık hızlandırıcısı hakkında soru sormak için bir alimi çağırmışlar -sanırsam cnn türk'e- soru soruyorlar. adam da gayet kendinden emin diyor ki:

    "eeee? bunlar zaten kuranda yazıyor. daha küçük bir parçacığa bölüneceği, iki parçanın çarpacağı yazıyor. ihnu binna sibrûl vehelmi haleddün ve hel..."

    yani adamda ne bir şaşırma, ne bir reddetme durumu söz konusu. reddetmeyi bıraktım garipsemiyor bile adam. çünkü doğruluğu kanıtlanmış her bilimsel bulgunun kuran'da yeri olduğuna emin. anlatımlar da biraz genişçe yapıldığından bulgu bulmakta da zorlanmıyor insan; kesin bir noktada alaka kurulmuş oluyor bilimsel verilerle.

    hayır bir de işin garip tarafı modern fizik ve matematikte çok spesifik konuların bile binlerce sayfalık makalelerle, denklemlerle anlatılıyor oluşu. yani bir gamma ışıması üstüne bile on binlerce sayfalık metin bulunabilirken, kuran-ı kerim 114 surede her bilimsel konu üstüne her şeyin anahtarı olabilmiş ya, bravo. nasıl bir sıkıştırma formatı ise, açtığınız zaman içinden gelmiş geçmiş tüm veriler çıkıyor...cebeli tarık boğazından tutun parçacık hızlandırıcılarına, nükleer patlamalardan ana karnında çocuğun büyümesine kadar her tür bulgunun ana kaynağı, referans notkası bir yerde...
  • - mahmut abi gördün mü japonlar uzaya magnetron firlatmi$ ?
    - e zaten kuranda yaziyor bunlar..

    tipi bir diyalogun ba$taci olan,$norkelli tanricilarin balkabagi olan cümlemsi fasülyemsi kekremsi krem $antör.
  • işin enteresan tarafı ise bu repliği söyleyen zati şahanelerinin %99'u eline kuran'ı kerimi almamistir bile.
  • ''bu bagnaz ulkede, insanlarin cogunun bagnaz ve yobaz oldugu ulkede hicbir bulus bulunmaz. onlarin yapabilecekleri sudur: hangi bulus bulunsa aaa... bu kuran' da vardi, kuran' da yaziliyordu. hep bunu soylemislerdir. peki bu muslumanlar bu kadar aptal mi, kuran' da yazildigi halde, bu kadar yuzyildan beri kuran' i okuduklari halde hicbir sey bulup cikaramiyorlar. hep bu hristiyanlar, gavurlar ya da dinsizler cikariyor. bu kadar beyni islemeyen insanlar ne yapabilirler yani?''

    (bkz: aziz nesin)
  • bunu yapanlar ek olarak sosyal bilimleri adamdan saymaz. illa hadron mu çarptıracak kuran, balık mı ayıracak ya da atom parçalayacak?

    hayır biri de çıksın kuranda maslow piramidi var desin ne biliyim bilmemne suresindeki elif kef ve ayınları şöyle dizince arz talep eğrisi çıkıyo desin (ekonomi sosyal bilim mi lan?), inna lillah ve inna ileyhi raciun arapçadaki sözcüklerin bilmem kaç anlam kombinasyonu yüzünden "süphesiz ki allah edimsel koşullanmayı buyurur" demek olsun.

    ama yok. illa ki fizik, kimya, biyoloji olacak o. niye? bilim bu di mi? diğerlerininki patates bilimi amıniyum. plan yapmayın plan.
  • ders yapmak istemeyen din hocası sözü..

    _şimdi bu kısımları geçiyoruz ki zaten kuran'da yazıyor bunlar, isteyen oradan okusun..
  • cehennemin kapısında elinde günah listesi bulunan zebani'yle tartışan türk'ün "ben bunların günah olduğunu bilmiyordum" kıvırmasına aldığı yanıttır bu.

    (bkz: zaten üyelik sözleşmesinde yazıyor bunlar)
  • bunun bir benzeri hıristiyanlık'ta da vardır. bu dini yaymaya çalışan modern zaman misyonerinin biriyle, metroda beklerken şöyle bir diyaloğumuz olmuştu:

    m: merhabalar rica edersem iki dakikanızı alabilir miyim? (nazik giriş yaptı mevzuya buradan şukuyu kaptı)
    p: tabi nedir konu?
    m: hıristiyanlık hakkındaki düşüncenizi alabilir miyim?
    p: ben inanmıyorum ama inanana da inanma demem.
    m: o halde size iki ayetle incil'de geleceğin görülmüş olduğunu kanıtlamama müsaade edin lütfen.

    bu sırada gelen treni kaçırdık amk neyse dedim tamam hadi göster. ilki çok alakasız bir ayetten büyük iskender sonrasında yönetimin dört general tarafından paylaşılacağı çıkarımını yapmaktaydı adamı üzmemek için "vaay hakikaten süper" filan dedim. ama ikincisi kepler yasası'nı içeriyordu, bu asisti kaçıramazdım.

    p: çok güzel anlattınız derdinizi, acaba size hypatia diye birini tanıyıp tanımadığınızı sorabilir miyim?
    m: yok tam bilmiyorum kimdir acaba?
    p: kendisi iskenderiye kütüphanesi'nin son sorumlusu büyük bir filozoftur ve yüzyıllar sonra insanlığa mal olacak fizik yasalarını yaşadığı dönemde çoktan teoriye oturtmak üzeredir. insanlık bu bilgiden uzun zaman boyunca mahrum kalmıştır neden biliyor musunuz?
    m: (bir bokluk olduğunun ayırdında ama nezaketten ödün vermemek için bozmuyor ortamı) yok neden?
    p: hıristiyan fanatikler kendisini katledip kütüphaneyi de başına yıkmıştır çünkü.
    m: aa kötü olmuş evet.
    p: evet iyi günler.
  • bu yaklaşımın aynısı şekspir'de de oluyor. çok sevmekle, itibar etmekle alakalı sanırım.harold bloom kariyerini buna ayırmış misal. adama ne desen bir denkliğini, daha iyi yapılmışını, denmişini, ifade edilmişini buluyor şekspir'de. kuran da kurtaran da insan oğlu insandır olduğundan bloom'a katılıyorum. tanrılar da iyi yazıyorlar ama, ama şekspir o olayı geliştirmiş. daha güzel, daha ayrıntılı yazmış. hatta bu konuyu da yazmış lan şekspir dur. bulacam şimdi. bir yere ayrılmayın. o zaman kadar şunla idare edin:

    there are more things in heaven and earth, horatio,
    than are dreamt of in your philosophy.

    (yüce tercemesi: güzelim...canım. bak hayatım... senin bildiklerinden, bilebileceklerinden çok daha fazlası var evrende. kasma istersen.)
hesabın var mı? giriş yap