• yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmış dil. bir kaç yıl sonra bu gerçeği daha net bir şekilde görebileceğiz. iletişim çağına ayak uyduramaması yok olma sürecini hızlandıran en büyük etken. unesco kaç yıl önce uyarısını yaptı. geriye biz dil sahiplerinin insafına bıraktı. başlığa uğrayıp dil hakkında bilgi almak isteyen zazalar ve zazaca meraklılarına kendi bilgi ve birikimlerimle birkaç şey paylaşmak istiyorum.

    zazaca kurmancca gibi yarı ergativite dil olma özelliği göstermektedir. ergativite geçişli fiil cümle yapılarında dilbilgisel ilişkileri ifade eder. zazaca da şimdiki zaman + gelecek zaman formlarında akuzatif özellik gösterirken yani yüklem özneye göre çekimlenirken geçmiş zaman formunun geçişli fiil cümlelerinde ergativ özellik gösterir. yüklem nesneye göre çekimlenirken şahıs zamiri bükünlü bir hal alır.

    öncesinde zazacada şahıs zamirlerinin yalın ve bükünlü hallerini görelim;

    yalın hal >>> türkçe
    ez --- ben
    ti --- sen
    o --- o (eril)
    a --- o (dişil)
    ma --- biz
    şima --- siz
    ê --- onlar

    bükünlü hal >>> türkçe
    mi --- ben
    to --- sen
    ey --- o (eril)
    aye --- o (dişil)
    ma --- biz
    şima --- siz
    înan --- onlar

    örnekler üzerinde daha net anlamış olacağız. şimdiki zaman ve gelecek zamanda cümle yapısı;
    şimdiki zaman (demo înkayîn)
    ez gude kay kena. --- ez........a (ben top oynuyorum)
    tı gude kay kenî. --- ti.........î/a (eril/dişil) (sen top oynuyorsun)
    o gude kay keno. --- o.........o (o top oynuyor)
    ma gude kay kenî. --- ma......î (biz top oynuyoruz)
    şima gude kay kenî. --- şima...î (siz top oynuyorsunuz)
    ê gude kay kenî. --- ê.........î (onlar top oynuyorlar)

    not: î/ê (her iki harf çoğul için kullanılabilir)

    gelecek zaman (demo ameyîn)
    ez do awe biwera. --- ez........a (ben su içeceğim)
    ti do awe biwerî. --- ti.........î/a (sen su içeceksin)
    o do awe biwero. --- o.........o (o su içecek)
    ma do awe biwerî. --- ma......î (biz su içeceğiz)
    şima do awe biwerî. --- şima...î (siz su içeceksiniz)
    ê do awe biwerî. --- ê........î (onlar su içecekler)

    geçmiş zamanda işler biraz karışacak. geçişli fiil cümlelerinde yüklemin nesnenin durumuna göre değişeceğini göreceğiz. farkı net anlayabilmeniz için şimdiki zaman ve geçmiş zaman karşılaştırmalı örnekler vereceğim.

    şimdiki zaman >>>> geçmiş zaman

    ez saye wena >>>> mi saye werde
    (ben elma yerim) >> (ben elma yedim)
    ti saye wenî >>>> to saye werde
    (sen elma yiyorsun) >> ( sen elma yedin)
    o saye weno >>>> ey saye werde
    (o elma yiyor) >> (o elma yedi)
    ma saye wenî >>>> ma saye werde
    (biz elma yiyoruz) >> (biz elma yedik)
    şima saye wenî >>>> şima saye werde
    (siz elma yiyorsunuz) >> (siz elma yediniz)
    ê saye werdî >>>> înan saye werde
    (onlar elma yiyor) >> (onlar elma yedi)

    geçmiş zamanda şahıs zamirlerinin bükünlü bir hal aldığını görüyoruz. yüklem nesnenin durumuna göre değişecek. aynı örneğin geçmiş zaman çoğul halini görelim. yüklemin nesnenin durumuna göre değişimini gözlemleyelim.

    geçmiş zaman çoğul hal

    mi sayî werdî (ben elmaları yedim)
    to sayî werdî (sen elmaları yedin)
    ey sayî werdî (o elmaları yedi) (eril)
    aye sayî werdî (o elmaları yedi) (dişil)
    ma sayî werdî (biz elmaları yedik)
    şima sayî werdî (siz elmaları yediniz)
    înan sayî werdî (onlar elmaları yediler)

    geçmiş zaman tekil hali

    mi nan werd (ben ekmek yedim)
    to nan werd (sen ekmek yedin)
    ey nan werd (o ekmek yedi) (eril)
    aye nan werd (o ekmek yedi) (dişil)
    ma nan werd (biz ekmek yedik)
    şima nan werd (siz ekmek yediniz)
    înan nan werd (onlar ekmek yediler)

    geçmiş zamanda özne bükünlü haldeyken nesne durumundaki şahıs zamirleri yalın halde olur. örneğe bakalım;

    mi ti dî > (ben-seni-gördüm)
    to ez kişta > (sen-beni-öldürdün)
    ma ti dî > (biz-seni-gördük)
    şima ez weriznaya > (siz-beni-kaldırdınız)
    înan ma kiştî > (onlar-bizi-öldürdüler) (ma) zamirinin yalın ve bükünlü hali de aynıdır.

    örnekleri çeşitlendirelim.

    geçmiş zaman >> mi bawer kişt.

    mi: bükünlü halde kullanıldı. (özne durumunda)
    bawer: yalın halde kullanıldı. (nesne durumunda)
    kişt: nesnenin durumuna göre şekil alır. yalın haliyle kullanıldı.

    şimdiki zaman >> ez bawerî kişena.

    ez: yalın haliyle kullanıldı. (özne durumunda)
    bawerî: bükünlü haliyle kullanıldı (nesne durumuna)
    kişena: şimdiki zaman olduğu için özneden etkilendi. öznenin durumuna göre şekil aldı. ez.....a

    geçmiş zaman >> kutikan verg werdo. (köpekler kurt yemiş)

    kutikan: ''an'' eki alarak bükünlü hale geldi. (özne durumunda)
    verg: yalın halde kullanıldı. (nesne durumunda)
    werdo: geçmiş zaman olduğu için nesneden etkilendi. nesnenin durumuna göre şekil aldı.

    şimdiki zaman >> kutikî vergan wenî. (köpekler kurtları yiyorlar)

    kutikî: yalın halde. ''î'' eki çoğulu ifade eder. (özne durumuna)
    vergan: bükünlü haliyle kullanıldı. (nene durumunda)
    wenî: şimdiki zaman olduğu için özneden etkilendi. öznenin durumuna göre şekil aldı. ê.....î
  • genellikle duygusal bir takım olumlu ya da olumsuz yaklaşımlarla ve bu dilin halihazırda, kurmanci ya da sorani gibi yetkin addedilecek dilbilimcilerden diğer ikisine kıyasla yoksul olmasından ötürü hakkında ortaya "atlılan" çeşitli iddialara konu olmuş bir dildir.

    iddialar şöyle sıralanabilir:

    1. kürtçenin bir lehçesidir.

    evet öyledir. ancak bir yanılsamaya müdahale etmek gerekir. kurmancinin bir lehçesi değildir. genellikle "kürtçenin bir lehçesidir" tahfifi arkasında yatan niyet bu olsa da maalesef kurmanciyle birbirlerine türkçe ve özbekçe kadar uzaktırlar. elbette anlaşılabilir yanları vardır ama "bak gördün mü aynı dil" dedirtecek kadar da değildir. zazaki, kürtçenin iran kolu olan goraninin alt kollarından biridir tıpkı kurmanci ve sorani'nin de kürtçenin diğer kolları olması gibi. kendine has özellikleri, yapıları, dağarcığı, belleği ve özgün bir dilsel algılama biçimine sahiptir.

    2. norveççeye, almancaya, ingilizceye, fransızcaya, bangladeşçeye*, sanskrite benzer.

    bu genellikle pro-zazaki bir iddiadır ve zazanın konuşucuları ya da ona gönül bağı olanlar tarafından dillendirilir. doğrudur. zazaca bu dillere ufak tefek benzerlikler gösterir. çünkü sayılanların hepsi gibi, zazaca da bir "hint-avrupa" dilidir. henüz kanıtlanabilmiş bir ırksal-akrabalığa dayalı bir ortaklık olmasa da bu diller arasında en azından dilbilgisel bir akrabalık, algılama ve ifade etme biçimlerinde şaşırtıcı benzerlikler, çıplak gözle görülebilen ya da ufak bir etimolojik iz sürmeyle fark edilebilen çok sayıda söz ortaklıkları bulunur. elbette moğolcayla, macarcayla hatta finceyle bile türkçe arasında bile bir çok ortaklık bulunabiliyorken zazaca ile bu diller arasında da ortaklıkların olması kaçınılmazdır. bununla birlikte, hiçbir dilin varlığı, yaygınlığı, maddi kültür varlıkları açısından zenginliği başka bir dilin varoluşuna bir üstünlük referansı olamaz. ancak bununla birlikte, ülkemizde kürtçe deyince -neredeyse- doğrudan kurmanci kastedildiğinden, kürtçe'nin* gölgesinde yaşamaktan sıkıntı duyan zaza dilsel varlığının bu türden referanslandırmalara girmesi anormal sayılmayacak duygusal bir tepkidir.

    3. grameri kürtçeden farklıdır, zazacada eril-dişil ayrımı vardır.

    burada yine kürtçe derken kurmanci kastediliyor. dolayısıyla daha baştan arızalı bir önermeye dönüşüyor söz konusu ifade. zazaca kürtçenin bir lehçesidir ve onun gramer özelliklerini taşır. günümüz kurmancisinde eril-dişil ayrımları -sıfır olmasa bile- minimuma inmiş durumdadır fakat vardır. en azından geçmişinde vardır. irani bir dil olan kürtçede kimi lehçelerde eril-dişil ayrımı görülüp kimilerinde görülmezken onlara çatılık etmesi beklenecek farsçada ya da bir başka irani olduğu kabul edilen dil olan ermenicede -neredeyse- hiç kalmamıştır. zazaca, bu dili konuşan topluluğun görece kapalı yapısı sayesinde, dilin arkaik bir çok özellğini muhafaza etmeyi başarmıştır. fiilleriyle kürtçenin diğer lehçelerinden ziyade farsça ve eski farsçayı daha çok anımsatır. ama bu onu "farsça" yapmayacağı gibi kürtçe olmaktan da kurtarmaz. meselenin özünde zazacanın eskiden beri getirdiği özelliklerin büyük bir çoğunluğunu koruyabilmiş olması yatar.

    4. telaffuzu kürtçe* kadar kaba değildir, avrupa dillerine benzer.

    türkçe konuşan bizler, genellikle gırtlaksıl ünsüzleri olan dilleri "kaba" bulma eğilimliyizdir. örneğin, nece konuşulduğunu söylemediğiniz birine hollandaca dinlettiğinizde onun bir avrupa dili olduğuna inanmakta güçlük çekecek, çünkü onu "kaba" bulacaktır.

    kurmanci tıpkı sorani -ve hatta kısmen gorani- gibi gırtlaksıl ünsüzlere vurgu yapan kürtçe lehçeleridir. bunlardan birincisi x olarak gösterilen "kh" sesidir. bunun yanı sıra, bir diğer "türkçe anadilli insan eğilimi" de açık ünlüleri kapalı ünlülere oranla daha fazla kullanan dilleri "kaba" bulmaktır. kurmancide "î, ê" sesleri, farsçada esre'nin telaffuzu gibi, açık ünlüler verirler. bu bilgiler ışığında şunları söylemek mümkündür; zazaki gırtlaksıl sesler konusunda kurmanciden daha mütevazıdır ve açık ünlüleri kurmanci kadar baskın değildir. elbet bu sesler zazacada da vardır ancak kurmancideki kadar yoğun değildir. bu da zazacayı 'kibar' yapar.

    zazacanın avrupa dillerine daha çok benzediği ile ilgili efsane de o sesinin kurmanciye oranla daha sıklıkla kullanılan ve açık değil de kapalı -hatta kimi zaman ö gibi- söylenen bir ses olmasından kaynaklanır. ç, ş ve j seslerinin kapalı söylenen e'lerle birlikte sıkça kullanılması da ona frenk bir hava katar. ancak bu benzerlik farsça ve macarcadaki açık a'ların söylenişindeki şaşırtıcı benzerlik kadar birbirinden uzak ve bir yere varmayacak bir benzerliktir.

    tekrar etmem mazur görülürse; zazaca kendi varlığıyla, başka hiçbir dilin olumlu ya da olumsuz referansına ihtiyaç duymaksızın bir dildir. ve güzel de bir dildir. çünkü bütün diller güzeldir ve "kaba dil", "kibar dil", "üstün dil", "bilmemne'nin lehçesi olduğu için onu aşamayacak olan dil", "yetersiz dil" yoktur. bir dilin içinde ne varsa o dili konuşan insanlar ona ihtiyaç duyduğu için vardır. bu da onu güzel ve büyüleyici kılmaya yeterli bir faktördür.

    öff.. ne çok konuştum.
  • bir gün sözlükte kazakça veya yakutça'nın türkçe lehçesi/şivesi olmadığı konusunda birisi ile tartışacaksın deseler, bunun bir kürt milliyetçisi olacağı hiç aklıma gelmezdi ki, ortada bir tartışma da yok. akademik camiada milliyetçi çevreler haricinde kabul görmüş bir gerçeğin karşı tarafa bildirilmesi, kaynakların ortaya konması ve karşı tarafında buna mukabil ad hominem ve tepkisel indirgemecilik batağına saplanması durumu var.

    bak güzel kardeşim, sen ne kadar googleda "türkçenin lehçeleri" diye arama yapınca ilk karşına çıkan vikipedi sayfasını direkt olarak saçma iddiana kanıt olarak gösterip bir bok kanıtladığını sanıyorsan da, durum hiç de öyle değil. zaten o yüzden malumatfuruşluk yapma diyoruz sana. geçerliliğini ya da kaynağını sorgulamadan herkesin ulaşabileceği ilk kaynaktaki bilgiyi hem kendi bilginmiş gibi hem de genelgeçer kabul görmüş bir savmış gibi pazarlamaya çalışman malumatfuruş kelimesinin sözlük anlamında isabet etmekte. halbuki, bu kadar yüzeysel takılmasan, kazakça'nın türkçe'nin şivesi, yakutça'nın ise lehçesi olduğu gibi bir savın uluslararası akademik camiada en ufak geçerliliğinin olmadığı ve tamamen aklıevvel türk milliyetçilerinin uydurduğu bir tanımlama olduğunu görürdün. aynı adamlar yıllarca kürtçe'yi, türkçe'nin bir lehçesi, kürtler'i de dağ türkü yaptılar. o zaman buna da inan. kazanın doğurduğuna inanıyon da, öldüğüne niye inanmıyorsun benim esmer güzeli kardeşim.

    bak sana kaynak. ethnologue.com, dilbilimciler için oldukça geçerli ve dünyanın heryerinde kabul gören bir referans ansiklopedinin web sürümü. bak bakalım orada türkçe'nin lehçeleri için neler deniyor (dialects denen kısma bakabilirsiniz ingilizce bilmiyorsanız). zazaca için neler diyor. bak burada kuzeydoğu iran dil ailesi içinde kürtçe ve zazaca nasıl ayrı dil olarak sınıflandırılmış. bak burada türk dil ailesi nasıl sınıflandırılmış. kazakça, yakutça ayrı bir dil olarak mı yoksa lehçe olarak mı sınıflandırılmış? hayır hiçbirini yapamadın, vikipedi'nin ingilizce sürümüne geçip orada kontrol etmek, doğrulamak da mı aklına gelmedi?

    not: sözlük kariyerimde edindiğim tecrübe gereği buraya bir not düşmek gerek. zira benim gördüğüm kadarıyla, bu arkadaş ifşa ettiği zeka seviyesi ile sözlükte pek kalıcı olması mümkün değil, tecrübe ile sabit. lakin bunlar uçtuktan sonra saçma entryleri de silindiği için benim entryler de göt gibi ortada kalıyor. daha sonra ben, zazaca başlığı altında hiç alakasız bir şekilde, yakutça ve kazakça'nın türkçe'nin lehçesi olmadığına dair kendi bokumla kavga edermiş gibi bir duruma düşüyorum. bu çok geldi başıma, dolayısıyla burada bir not düşeyim. ben bu yazıyı yazarken, zazaca'nın kürtçe'nin lehçesi olduğunu bunu da kazakça'nın türkçe şivesi olduğu gibi bir iddia ile kanıtlamaya çalışan bir yazı üzerine yazılmıştır.

    not2: ayrıca an itibariyle, bir kürt milliyetçisi ile, kazakça türkçe'nin şivesidir-değildir tartışmasını !! yapmak için ayırabileceğim süre kotasını haftalık olarak doldurdum. daha da gelmem zazaistan'a...
  • herhalde hayatımda şu sözlükte gördüğüm kadar konu hakkında cahil olup da malumatfuruşluk yapan insan görmedim. öncelikle bakalım alıntıya, ne denmiş.

    alıntı
    "bu soruda kürtçe olarak işaret edileni kurmanci şeklinde kabul edip soru üzerinde biraz duralım. zazaların konuştugu dil ayrı bir dil midir? evet. peki kriteri nedir bunun, yani bir dili dil yapan, ya da onu dil degil de diyalekt yapan kriterler nedir? siz hangi şartlarda zazaca'ya dil, hangi şartlarda ona diyalekt dersiniz? bu soruya verilen cevaplar genellikle ''birbirlerini anlamıyorlar'' noktasına indirgenir ve herhangi bir bilimsel dayanagı yoktur. dilde ortaklık, ''birbirini anlamaktan''tan çok gramatik kriterlerle ilgilidir. çünkü dil tarih içinde cografik, dinsel, siyasi ve gramatik kaidelerle birbirinden ayrılır. mesela bu durumda bir türkiye türkçesi konuşan biri, türkçenin uzak lehçesi olan yakutça ve çuvaşça yı anlayabiliyor mu? hatta bırakalım lehçe kavramını, türkçe'nin şiveleri olan kazakça , kırgızca, özbekçe konuşanı anlayabiliyorlar mı?"
    alıntı

    yahu öncelikle sen nereden çıkardın yakutça 'nın türkçe'nin lehçesi, kazakça 'nın ise şivesi olduğunu. yakutça olsun kazakça olsun bunların türkçe ile alakaları türk dil grubu içerisinde olmaları kadardır. yoksa dilbilim açısından bunlar iki ayrı dildir. ne lehçe hele hele ne de şive. şive dediğin istanbul şivesi olur, karadeniz şivesi olur. kazak şivesi diye bir bok yok. götünden şive uydurma bir kere. bırak kazakça'yı, ortalama bir türk'ün rahatlıkla anlayabileceği azerice dahi ayrı bir dil olarak sınıflandırılır.

    zazaca da, ha keza, kürtçe ile tek ortak noktası iki dilin de kuzey iran dil grubunda olması olan apayrı bir dildir. kürtçe ile zazaca'nın birbirinden ayrılması belki de en az 1500-2000 yıl önce, irani kavimlerini etnogenezi esnasında anadolu'da bile değil iran'da vuku olmuş bir durumdur. eğer zazaca, kürtçe'in bir lehçesi ise mazenderan , gilanca ya da belucice* de kürtçe'nin bir lehçesi o zaman.

    sen kendi milliyetçi dünyanda hezeyanların ile kavrul dur bak bakalım dilbilimciler ne diyormuş;

    http://www.ethnologue.com/…ow_language.asp?code=diq
    http://zazapress.tripod.com/…glish.html#farukiremet
  • öncelikle bu (zazaca/zazaki) dilin bilimsel sınıflandırma ağacına bakalım (ingilizce, bilim dili mâlum!):

    -indo-european
    * indo-iranian
    o iranian
    + western
    # northwestern
    * zaza-gorani
    o zazaki

    görüldüğü gibi irani dillerin, kuzeybatı kolunda, zaza-gorani dilleri içinde: iki tane de lehçesi var
    *kırmancki -kuzey zazaca
    *dimli -güney zazaca
    ////gorani de bu dille kardeştir. gorani-zazaki karşılıklı anlaşılırlığa sahiptir.
    (azerbaycanca ve türkçe de mesela batı oğuzcası olarak genel bir grupta karşılıklı anlaşılan dillerdir.)

    şimdi kürtçe makrodil (macrolanguage) nasıl sınıflandırılmış?

    -indo-european
    * indo-iranian
    o iranian
    + western
    # northwestern
    * kurdish

    görüldüğü gibi irani dillerin, kuzeybatı kolunda kürtçe makrodili (çünkü dil ağacında dil grubu seviyesine denk gelmekte): iki lehçesi var
    *kurmançî -kuzey kürtçesi (kuzey kürdistan yani türkiye'de ve suriyede hemen hemen sadece bu kürtçe konuşulur.)
    *sorani -güney kürtçesi (kuzey ırak ve ırak-iran sınırında yaygındır.)
    //// kürtçe, oğuzca gibi daha ağacın tepesinde bir dildir.

    varılacak nokta:
    zazaların bir kısmı etnik olarak kendilerini kürt olarak tanımlarlar.
    kuzey ıraklı goraniler ve irandakilerin bir kısmı kendilerini kürt olarak tanımlar.
    dil ağacı olarak bakarsak tarihin çok daha eski dönemlerinde birbirlerinden ayrılan zazaca ve kurmançi ayrı dillerdir. ve fakat kimin milliyetini neyin üzerine tanımladığına karışmak bilimin sınırları dışındadır. burada yalnızca dilbilimsel sınıflandırma gösterilmiştir.

    ingilizce de turkic-turkish(türkî-türk) sözleriyle belirtilen ayrımı ele alalım mesela. aslında karşılıklı etnik yakınlık bakımından oğuz gruplarında esas "türk" sözcüğünün tarihsel bir süreklilik içinde benimsendiği bir realitedir. fransız ihtilali öncesine bakarsak, diğer türkî grupların kendilerini türk olarak tanımlamadıkları genelgeçerdir. yine de tarihsel olarak akraba olan diğer altay milletleri (kıpçak, tatar, kazak, kırgız vs.) türk milliyetçileri tarafından türk olarak adlandırılır. yani oğuz grubunun etnik kimliğini üzerine inşa ettiği "türk" adını altay dilli çok daha geniş grupları da içerecek şekilde genişletme eğilimi vardır, şüphesiz bunun sebebi bu dil ailesini kullanan insanların batı tarafından ilk tanınanlarının türk adını almasıdır. kendisine türk demeyen grupların genel adlandırmasını da turkic olarak yapılması bilimsel olarak yanılgıya sürüklemiştir. (kıpçak gruplarının göktürklerle akrabalığı yoktur, oysa kendine ilk türk diyenler köktürklerdir!)

    benzer biçimde zazaların da kürtlüğünü savunanlar bulunabilir. yani dilsel sınıflandırmada eşit seviyedeki dillerden bir tanesi etnik adlandırmada kapsamını bir üst gruba giren her topluluğu kapsayacak şekilde genişletme eğilime girebilir (tarihi kültürel ve coğrafi sebeplerle). yani "türk" sözcüğünün başına gelenin aynısı "kürt" sözcüğünün de başına gelebilir. tatarlara türk denmesiyle, zazalara da kürt denmesi gibi bir eğilim benzerdir.

    ama milli kimliklerin benimsenmesine bilimi alet etmemek gerekir. yani kimin ne etnik kimliği seçmesi gerektiğini savunurken dilbilimi alet etmesin kimse. hah bilim de haddini aşıp sen zazasın kürt değilsin demesin! tarihsel kültürel coğrafi dini deneyimler ve pek tabii ki travmalar halkların kendilerini nasıl adlandırdıklarını belirleyebilir, ama bir halka isim verirken en adil olanı onların kendilerine ne dedikleridir.
  • türkçeden önce öğrendiğim dil.kürtçeyle zerre alakası yoktur ve kürtçe konuşulunca hiç anlamam.birazda farsça bilirim ve zazacayla farsça birbirine çok benzer.ingilizceyle yakın kelimeleri, bangladeşçeyle aynı birçok kelimesi vardır.he she, can, be, ve daha birçok benzerliği vardır ingilizceyle.sayesinde kolay ingilizce ve farça öğrendiğim dilim.
  • kürtçe'den farklı bir dil olduğunu anlamak için uzman olmaya gerek yoktur, kürtçe ve zazaca konuşan iki insanı dinlemek dahi yeterlidir. "kürtçe'nin bir lehçesidir" önermesi, kürt hegemonyasının bir oyunudur. haha.
  • bu dille uzaktan yakindan bir iliskim olmamasina ragmen merak ettim, biraz arastirdim. kazakistan'da 10.000 zaza ne arar sorusunun cevabini buldum örnegin. stalin döneminde göc ettirilmisler oraya, tipki almanlar, tatarlar ve digerleri gibi.
    2004'ten beri frankfurt'ta faaliyet gösteren "zaza dil enstitüsü" zazacanin lehce degil, dil oldugunu savunuyor: "birçoğunun uzun zaman haberdar olmamasına rağmen, yaklaşık yüz yıldır zazaca’nın bir lehçe değil de başlıbaşına bir dil olduğu dilbilimcilerce kabul edilmekte. özellikle son yirmi yılda bu gerçek günışığına kavuşmuştur. bu gerçeğin dergilerde aydın ve araştırmacıların dile getirilmesine karşın henüz bu dili konuşanların çoğu bunu bilmemekte; bazıları da gözlerini yummakta". bu enstitü ayrica "ware" adli bir dergi ((pêseroka zon u kulturê ma/zeitschrift für zaza - sprache und kultur/zaza dil ve kültür dergisi) cikariyor.
    enstitünün kurucu üyeleri arasında dr. jost gippert, dr. agnes korn, c.m. jacobson, m. sandonato, x. çelker, hawar tornêcengi, hesen usên bor, cemal taş, memed ali (zelemele), h. cansa, nevzat gedik, asmêno bêwayir vd. gibi zazaca üzerine araştırma yapmış olan bilimadamı, dergi ve kitap yazarı, sanatçı, şair ve araştırmacı yer almakta. yalniz bir ismi unutmuslar: dr. zülfü selcan. bu arkadas (üniversiteden) ömrünü zazacaya adamis biri. 730 sayfalik "grammatik der zaza-sprache: nord-dialekt (dersim-dialekt)" kitabinin (zazacanin grameri, kuzey lehcesi/dersim lehcesi) yazari, berlin teknik üniversitesinde ögretim görevlisi. yüzlerce sarki, türkü, agit, masal, atasözü, öykü vb. derlemis (toplam 200 saatlik). simdi onlarin transkripsiyonu ile mesgul.
    herkes kendi lehcesinde yazdigindan ortak bir alfabe henüz yokmus, olusturulmasi icin genc bilim adamlari yogun calismalar icinde imisler. basari dileklerimizle...
  • "bine ju asmene gewuderime.
    ju tij ma kena germ,
    peseweki ju asme.
    ca kisene ma?"

    aynı mavi göğün altındayız.
    aynı güneş ısıtıyor bizi,
    geceleri aynı ay.
    niye öldürüyorsunuz bizi?
  • kimilerine göre türkiye kürtlerinin konuştuğu iki lehçeden biri (diğeri kurmancî), kimilerine göre ise kürtlerden ayrı bir halkın kürtçeden farklı bir dilidir.

    dersim zazacası, kurmancî'den farklı olarak 'ts' ve 'dz' şeklinde artiküle edilen ünsüz harfleri alfabesinde barındırır. ayrıca özellikle güney kurmancîsinde sıklıkla rastlanan gırtlak ünlüleri zazacada kullanılmaz. buna karşın q, x gibi gırtlak ünsüzleri kurmancî ile ortaktır.

    gramatik yapısı kurmancî ile neredeyse aynı olan, tek ve iki heceli (dolayısıyla daha kadim) kelimeleri etimolojik olarak oldukça yakın olan bu iki lehçe ya da dili konuşanlar bütün bu yakınlıklara rağmen birbirlerini -genellikle- net anlayamazlar.

    dersim'de yaşayan zazalar kendi dillerinden bahsederken zonê ma ya da kırmancki (kurmancî'yle karıştırılmamalı) ifadelerini kullanırlar. özellikle genç kuşakta zazacayı konuşanların sayısı oldukça azdır. bu nedenle zazaca bir sonraki kuşakta yok olma tehlikesiyle yüzyüzedir.
hesabın var mı? giriş yap